Kategori: diz
Hoca net biraya dayanmış
Dortmund’un şampiyonluk kutlamalarında Jürgen Klopp. Yarasın hakkıdır.
Altlı üstlü
Fotoğraf dün oynanan Boca-River derbisinden. Dünyanın en olaylı derbilerinden desek yeridir. Hadi geçtim Galatasaray-Fenerbahçe derbisini filan oturtsak ya bizim bizim ligden iki takım taraftarını şöyle altlı üstlü. Ben diyeyim vodka-rakı şişesi, sen de plastik koltuk…
Westfalen’e veda
“Mükemmel olmamı sağladığınız için teşekkürler!!!”
Erken öten horozu…
Eyvallah Manchester City yıllar sonra finalde arkadaşta heyecan var filan da… Ya yarın kaybederlerse? O en alttaki “Winners 2011″i “Runners up 2011” yapmak sıkıntı olur.
Bir an Stoke City’li oldum yalan yok.
Carra 666
Jamie Carragher dün akşam oynanan ve Fulham’ı 5-2 yendikleri maçta 666’cı kez Liverpool formasını giyerek; Ray Clemence, Ian Rush, Alan Hansen gibi efsane isimleri geçerek en çok Liverpool formasını giyen ikinci futbolcu ünvanını aldı.
Liverpool formasını en fazla giyen futbolcu, 1960–78 yılları arasında oynayan orta saha oyuncusu Ian Callaghan.
Kariyerinin tamamını Liverpool’da geçiren Carra; iki FA Kupası, iki Lig Kupası, iki Community Shield, bir UEFA Kupası, bir Şampiyonlar Ligi Kupası, iki de Süper Kupa kazandı.
Kariyer bitmeden bir Premier Lig Kupası kaldırmak yakışır.
Yılın golü?
Gol Yunan ikinci liginde oynanan PAS Giannina – Ethnikos Asteras maçından. Skoufalis sağdan rabona ile orta, üstüne Sialmas’dan röveşata. E, oha!
Didier Drogba la la la la la!
Didier Drogba Chelsea şarkıları yazan Chris Cohen ile kendi tezahüratını söylüyor. James Dean tişörtü de harika bu arada.
Edu Dracena öldü dedikodusu
Sabah saatlerinde Twitter’da dolaşan Edu Dracena’nın maçta aldığı darbeden ötürü hayatını kaybettiği haberi şükür ki doğru değil. Ama çok acayip bir gol kaçırıp trending topic olduğu doğru…
Santos kaptanı olarak dün çıktığı Copa Libertadores mücadelesinde America ile Meksika’da 0-0 berabere kalarak, ilk maçta aldıkları 1-0’lık skor sayesinde çeyrek finale yükseldiler. America dünyayı kaçırmış, kaleci Rafael coşmuş, e Edu’da ne karşı ne de kendi kalesine atamayınca işlem tamam. Geniş özet aşağıda:
http://www.youtube.com/watch?v=o62ku4sep0w
Daha kazanılmış birşey yok…
Wembley için gereken skor elde edildi. Çok açık söyleyeyim ne maçtan önce ne de 90 dakika boyunca hiç rahat değildim. Barcelona 0-2’den Camp Nou’da tur vermez diyorsun ama rakip de boru değil. Saygı sonsuz.
İkinci yarının başında Higuain ile buldukları ancak Ronaldo’nun Mascherano’ya faul yapması nedeniyle iptal edilen gol bence yanlış karar. Karar farklı olsa turun yönü değişir miydi peki? Futbol oynayan takım net belliydi ve değişmezdi. Hakeme çok takılıyor Real’liler ama kaç oyuncu ikinci sarıdan atılmadı sahada kaldı sayamadım. Eller kollar devamlı havada. Hele görev adamı Adebayor’un 5 dakikada paket olması gerekiyordu. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim Casillas’a şapkaları çıkartın. İlk yarının net adamıydı. Ronaldo da eyvallah büyük futbolcu kabul etmeyen gitsin bir çay koysun da Messi ile aynı cümle içinde kullanmayalım artık n’olur. 90 dakika kaleye şutu yok vatandaşın. Şu maçta çıkacaksın artık ortaya. Bize en yakın isim Mesut’un da maç içindeki tek dikkat çeken hareketi Türkçe ettiği küfürdü. Maçı izleyip de ağzını okumayan yoktur heralde:)
Maçın en güzel anı ise tartışmasız 90. dakika. Kaptan Puyol çıkıyor yerine 46 gün önce karaciğerden tümör aldıran Abidal giriyor. Herkes ayakta, müthiş bir uğultu ve alkıştan yıkılan Camp Nou… Hazır Camp Nou demişken Jose de stada gelmemiş maçı otel odasından takip etmiş. Umarım Iniesta’nın yaptığı asistin tekrarını dikkatli izleyip not almıştır. Antremanlarda emsal olsun.
Yarı finalde ezeli rakibi elemek güzel ama abartmaya gerek yok. Çünkü henüz kazanılmış birşey yok. Finalde büyük ihtimal Manchester United ve Sir Alex Ferguson bizleri bekliyor. Çok zor olacak. O arada La Liga kupasını bir kaldıralım ve o moralle Londra’ya doğru yola çıkalım.
*Bir süre buralarda olmayacağım. Zoraki bir ara… Blog Muzo’ya emanet.
Son El Clasico’yu affetmeyen Jimmy Jump’ı da atlamayalım…
http://www.youtube.com/watch?v=StR-nQHCsvA