Gelecek belli de…

“Takımın geleceği iyi. Benim geleceğim ile ilgili ne olacak ilerleyen günlerde göreceğiz.”

Guus Hiddink

En geç önümüzdeki hafta başı Chelsea’deki görevi açıklanır. Teknik direktör mü olur, danışman mı olur, iki işi aynı anda mı yönetir, bizim memleketten temelli mi gider orasını göreceğiz işte.

Chelsea 2011/12 Away

Chelsea’nin yeni sezonda giyeceği deplasman forması dışarıya sızmış. Tasarım enteresan. Ekose olayına girmişler ama benim asıl merak ettiğim Chelsea deplasmanlarda bu formayı giydiğinde takımın başında Hiddink mi olacak?

İngiliz basınında bugün yine iddialı haberler var. Biri The Guardian’dan diğeri The Sun’dan. Başka teknik adamın isminin geçmemesi ve Chelsea’deki sessiz bekleyiş pek hayra alamet değil. Belçika maçının sonucu ne olursa olsun Chelsea’ye koşacak gibi geliyor.

İki işi aynı anda mı yapar yoksa  Abramovich’e “benim tazminatımı öde” mi der orasını bilmem. Bir de hoca da dahil tüm bu transfer dedikoduları dönerken bizim Milli takım futbolcuları Belçika maçına nasıl konsantre oluyor acaba?

Camp Nou’ya ince ayar

Barcelona yönetiminden açıklama geldi. Yeni sezonda daha ateşli taraftarları takımı gazlamaları için kale arkalarındaki tribünlerden birine yapılacak olan yeni bölüme alacaklar. O bölümün biletleri maçına göre diğer tribünlere oranla çok daha ucuza satılacak.

Tek istek var. Bütün maç susulmayacak! Tiyatro gibi maç izlemek yasak!

Bu arada 25 Temmuz’da Camp Nou zemini de yenileniyor. Suni çim yapılması gündemdeydi ancak son karar doğaldan yana oldu.

The Guardian; “Chelsea’s new manager” Gallery

The Guardian fotoğraf galerisi bu hafta Chelsea’nin teknik direktör adaylarını inceliyor ve makaranın dibine vuruyor. Tabii bizim Hiddink de aralarında. Bakalım Şampiyonlar Ligi hayaliyle yatıp kalkan Abramovich kimi getirecek.

Galerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Bu arada fikirleri merak ediyorum. Olası bir Belçika mağlubiyetinde Hiddink “ben Londra’ya gidiyorum beyler” der mi? Geçtiğimiz haftalarda pek olasılık vermiyordum buna ancak Chelsea için Hiddink dışında ciddi bir aday konuşulmaması beni biraz kıllandırıyor.

Fantastik

Boş mu versek Drogba bugün geliyor, yarın haber verecek, her gün bir haber bekleyerek yaşamayı? Eyvallah kim istemez biz de isteriz tabii kendimizden geçeriz gelirse ama daha gerçekçi isimlerle uğraşsak fena olmaz?

Mesela bitirici forvet mi gerekiyor? Al sözleşmesi bitmiş, bonservissiz Klose’yi 32 yaşında filan hikaye 2 senede atsın sana yaklaşık 40 gol. Ya da ne bileyim biraz daha deli dolu mu olsun? Al ırkçılık nedeniyle Panathinaikos’dan ayrılacağını açıklayan Djibril Cisse’yi. Hem gol atsın hem tribünlerin adamı olsun.

Mesela diyorum. Daha alternatifler de bulunabilir elbet.

Creo en America (Amerika’ya inanın)

Temmuz ayında Copa America Arjantin’de. Yazın da futbolsuz kalmıyoruz. Gece geç saatlerde ekran başındayız. Turnuvanın resmi şarkısı da Arjantin’li Diego Torres’ten. Tabii bir Ricky Martin değil;)

link: http://www.youtube.com/watch?v=gCUQEgKXrMg

Ne alaka? Japonya Copa America’dan çekildi. Copa America 2011