2008-2009 sezonunda medyada en çok yer alan teknik adamlar

Navarra Üniversitesinin yaptığı araştırmaya göre geçen sezon basında adı en çok geçen teknik adamlar sırasıyla şöyleymiş;

1 Alex Ferguson İskoç Manchester Utd Premier League 29,7
2 Arséne Wenger Fransız Arsenal Premier League 24,0
3 José Mourinho Portekizli Inter Serie A 20,8
4 Luiz Felipe Scolari Brazilyalı Chelsea Premier League 19,2
5 Rafael Benitez İspanyol Liverpool Premier League 19,0
6 Harry Redknapp İngiliz Tottenham Premier League 16,4
7 Jurgen Klinsmann Almanya Bayern Munich Bundesliga 15,0
8 Josep Guardiola İspanyol Barcelona La Liga 14,0
9 Bernd Schuster Alman Real Madrid La Liga 13,7
10 Carlo Ancelotti İtalyan AC Milan Serie A 13,1
11 Juande Ramos İspanyol Real Madrid La Liga 12,0
12 Mark Hughes Galli Manchester City Premier League 10,6
13 Luis Aragonés İspanyol Fenerbahçe Turkcell S. Lig 9,9
14 Mustafa Denizli Türk Beşiktaş Turkcell S. Lig 9,4
15 Joe Kinnear İrlandalı Newcastle Utd Premier League 8,6
16 Ralf Rangnick Alman Hoffenheim Bundesliga 7,3
17 Claudio Ranieri İtalyan Juventus Serie A 6,9
18 Michael Skibbe Alman Galatasaray Turkcell S. Lig 6,2
19 Javier Aguirre Meksikalı At.Madrid La Liga 5,5
20 Luciano Spalletti İtalyan AS Roma Serie A 5,4

Beşiktaş bu sefer transferde heyecandan hata yapmamış

Mehmet Topuz transferinde heyecandan hata yapan Demirören, bu olaydan ders çıkarmış olacak ki Ferrari transferinde doğru yolu izlemiş.

2 hafta önce Ferrari‘nin kulübü Genoa ile görüşmeye başlayan Beşiktaş, 3 gün önce kulüple kesin olarak anlaşmaya varmış. Ardından futbolcuyla her konuda anlaşmaya varan Beşiktaş, sadece Ferrari’nin sevgilisi Aida Yespica engeline takılmış. Ama Beşiktaş pes etmemiş ve Türkiye’ye gelmek istemeyen Aida Yespica’yı Numberone TV’de sunuculuk yapma sözüyle kandırmış.

İşte iş bitiricilik budur!

Televizyonlarımızda bize böyle bir ablayı izlettirecek olan Beşiktaş yönetimine ayrıca teşekkür etmek isterim.

Barcelona ve Real Madrid’e ek gelir

Barcelona ve Real Madrid cüzi miktarlarda da olsa kendilerine yeni birer gelir kaynağı yaratmışlar. Haziran ayının başında başlayan uygulamayla Camp Nou ve Santiago Bernabeu top oynamak isteyen futbolseverlere kiralanıyormuş.

Bernabeu’nun 1 saatlik kira bedeli 6.000 euroymuş ancak soyunma odaları ve duşları da kullanmak isterseniz ekstra ücret ödemeniniz gerekiyormuş. Camp Nou’yu kiralamanın bedeli ise herşey dahil tam 40.000 euro. Yani 11’e 11 maç yapsanız adam başına 1800 euro düşüyor.

Bernabeu’nun fiyatı hiç de fena değil aslında 22 tane futbol manyağı bulup adam başı 272’şer euro verip top atmak pek keyifli olur. Duş da almayı veririz canım ne olacak.

Forvetsiz kalan Lyon

Lyon sezon ortasında Fred‘i Brezilya’ya yolladıktan sonra dün de 24 saat içinde önce Benzema‘yı Real Madrid’e ardından da aslında kanat oyuncusu olan ancak zaman zaman forvette de oynayan Keita‘yı Galatasaray’a sattı. Bu isimlerin gidişinden sonra elinde çakma forvet Govou ve vasıfsız Piquionne kalan Fransız ekibinin özellikle Madrid’den gelen 35 milyon euroyla yeni bir forvet alması bekleniyor.

Forvet transferiyle bizzat ilgilenen başkan Jean-Michel Aulas bugün Portolu Lisandro Lopez için Portekiz’e gidiyormuş. Porto’ya Lopez için 20 milyon euro önermeyi planlayan başkan işi hemen bağlayıp Benzema’nın gidişini unutturmanın peşindeymiş.

Lucho Gonzalez‘in Marsilya’ya gidişinden sonra Lopez’in de ayrılması Porto’yu ilk başlarda biraz zor durumda bırakabilir ancak Porto önceki senelerde olduğu gibi gidenlerin yerini bir şekilde doldurmanın yolunu bulur. Lisandro Lopez ise Lyon’da çok iş yapar ancak Lyon’a sadece Lopez yetmez. En az bir forvet daha almaları lazım. Avrupa transfer piyasasına baktığımda gözüme çarpan ilk isim, her ne kadar “overrated” olduğunu düşünsem de Real Madridli bahtsız Huntelaar. Yeni gelen transferlerin ardından ilk 18’e bile giremeyecek gibi gözüküyor. Lyon Real’le iyi ilişkileri sayesinde bu işi makul bir rakama bitirebilir.

Juninho‘nun da gidişinden sonra yeni sezonda çift forvete dönmesi çok muhtemel olan Lyon, gelen paraları ne kadar akıllıca kullanacak hep beraber göreceğiz.

Bu arada Lyon başkanı Jean-Michel Aulas, Benzama’yı satmalarının tek nedeninin para olduğunu söylemiş. İnsaf demek istiyorum kendisine. 2008’de Ben Arfa‘dan 12 milyon euro, 2007’de Malouda, Tiago ve Abidal‘den 36 milyon euro, 2006’da Diarra‘dan 26 milyon euro ve 2005’te Essien‘den 38 milyon kazandınız. Kasanızın hala paraya ihtiyacı varsa ciddi yönetim problemleriniz var demektir.

Alfio Basile geri dönmüş

Coco lakaplı 66 yaşındaki Alfio Basile Boca Juniors’a geri dönmüş. 1975 yılında başladığı teknik adamlık kariyerinde tam 16 takım çalıştıran tecrübeli hoca daha önce 2005-2006 sezonunda Boca’yı çalıştırmış ardından da Arjantin Milli takımının başına geçmişti.

Çarşamba günü yapılan imza töreninde konuşan Basile, “Boca’yı çok özledim ve geri döndüğüm için çok mutluyum” demiş.

2005-2006 sezonunda Boca’nın başındayken 2 kez Recopa Sudamericana, 2 kez(açılış-kapanış) Primera Division Argentina ve 1 kez de Copa Americana’yı kazanarak efsane haline gelmişti Basile.

Efsane ex menajer geri döndü diyebiliriz ancak ex’ten next olur mu, onu bilemiyorum işte…

Vincenzo Montella da bırakmış

Futbolu bırakan bırakana… Romalı forvet Montella 35 yaşında futbolu bırakma kararı almış.

En başarılı dönemini 2001 yılında Roma Serie A şampiyonu olurken yaşayan Montella, o sezon Batistuta‘nın arkasında beklemesine rağmen takımı adına çok kritik goller atmıştı. Bir sonraki sezon Roma derbisinde Lazio’yu 5-1 yendikleri maçta 4 gol atan Montella, taraftarın sevgilisi haline gelmişti.

2003 yılından sonra kariyerinde büyük düşüş yaşamaya başlayan Montella, önce eşinden boşandı ardından da omuzundan yaşadığı sakatlık nedeniyle istenilen performansı gösteremedi. 2007 ve 2008 sezonlarında Spalletti‘nin ilk 11 planlarında yer almayan golcü futbolcu, sırasıyla Fulham ve Sampdoria’ya kiralandı.

8 sene içinde 215 kere formasını giydiği Roma’da 94 gol atan Montella, kulüp tarihinin en golcü 5. futbolcusu oldu.

Biraz bencil olsa da severdim Montella’yı, güzel sol ayak vardı. Kısa mesafede uzayıp iyi bitirirdi pozisyonları. Golleri attıktan sonra kollarını açarak hep aynı gol sevincini yapardı…

10 numara işler Delgado

Bundan yaklaşık 6-7 ay önce Beşiktaş’ın Ülker’den Delgado’nun bonservisini aldığı hakkında birkaç cümle yazmıştım. Beşiktaş o gün Delgado için tam 7.750.000 dolar ödemişti. Sezon ortasında yapılan bu işleme oldukça şaşırmıştım. Hatta o dönemde Medyaspor bu işlem için ortaya ilginç bir iddia atmıştı.

Bugüne geldiğimizde yıllık 2 milyon euro garanti para alan Beşiktaş kaptanı Delgado’nun geçen seneden beri süregelen sakatlığı nedeniyle 7 temmuz salı günü ameliyat olacağı ve yaklaşık 4 ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı.

Ülker firmasının 2006 yılında bonservisini 4.875.000 euroya (o dönemin kuruyla 6 milyon 125 bin dolar) alarak Beşiktaş’ta oynattığı Delgado’nun bonservisini, siyah-beyazlı takım 19 Ocak 2009’da  7.750.000 dolara almıştı. Delgado ile de yıllığı 2.1 milyon Euro’dan iki yıllık 4 milyon 200 bin Euro’ya (yaklaşık 6 milyon dolar) anlaşma sağlamıştı. Böylece Arjantinli futbolcunun Beşiktaş’a toplam maliyeti 13 milyon 750 bin doları yani yaklaşık 21 milyon TL’yi bulmuştu.

Ben bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorum. Delgado’nun sakatlığı yüzünden geçen sene bir maç oynayıp bir maç oynamadığını, oynadığı maçlarda da beklenen performansı sağlayamadığını herkes biliyor. Önümüzdeki hafta olacağı ameliyat sonrası 3-4 ay sahalardan uzak kalacağı söyleniyor, bu da demek oluyor ki ligin 2. yarısına kadar Beşiktaş kadrosunda Delgado’yu düşünmeyin. Neden sakatlığı zaten bilinen bir futbolcu mayıs ayında sezon biter bitmez ameliyat edilmez ve yeni sezona en erken şekilde yetiştirilmeye çalışılmaz ya da zaten sezon başından beri sakat olduğu bilinen bu futbolcu için neden ocak ayında 7.750.000 dolar ödenir?

Bu yapılan “10” numara işler sonrası 6 ay takıma katkısı olmayacak bir adama garanti alacağını öde, yabancı kontenjanında yer olmaması nedeniyle anlaştığın Ferrari‘ye imza attırama ve performansı her ne kadar beklenin üzerinde olsa da tek alternatif 34’lük Yusuf‘a kal…

The Guardian’dan Michael Owen galerisi

The Guardian Michael Owen’ın bir türlü transfer olamaması üzerine harika bir fotoğraf galerisi hazırlamış. The Guardian’ın fotoğraf galerilerini uzun süredir takip ediyorum, Owen serisinin bugüne kadar gördüklerim arasında en iyilerinden biri olduğu söyleyebilirim.

Galerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.