The Guardian fotoğraf galerisinin bu haftaki malzemesi Hollanda’lı Mark Van Bommel. Dünya Kupasındaki sert futboluna fena takılmışlar. Galerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Kategori: brexit
Guardiola diyor ki;
Guardiola dün yaptığı basın toplantısında kadrodaki bazı oyuncuları hakkında kısa yorumlarda bulunmuş;
Abidal; Chygrynsky’nin gitmesi ve Marquez’in de muhtemelen ayrılacak olmasından ötürü onu stoperde kullanabilirim.
Adriano; Çok dinamik bir isim. Dani Alves bu sayede dinlenme şansı bulacak. Puyol’u da oraya çekmek zorunda kalmayacağım.
Bojan; Yeni sezonda da kadroda olmasından ötürü çok mutluyum. Geçen sezonki katkısı şampiyonluk için önemliydi. Umarım hakettiği zamanı ona verebilirim.
Ibrahimovic; Onun kalitesinde bir oyuncu gidip gitmeyeceğine kendi karar vermelidir. Aynı şey Marquez için de geçerli.
Iniesta; İspanya’ya kupayı getiren golü atmasına çok sevindim. Umarım geçen sezonki gibi sakatlık yaşamaz ve ondan keyif alırız.
Keita; Toure’nin yerine direk transfer yapmazsak onun yeri belli.
Marquez; Kalıp kalmamak kendi kararı. Dünya Kupasından önce bunu kendisine de söyledim.
Messi; Çok iyi bir Dünya Kupası geçirdi ama çok iyi bir Almanya’ya elendiler. Eminim ki üzülmüştür ama buraya gelince mutlu olacağı şeyleri yapacaktır.
Villa; Hem solda hem de ileri uçta çok etkili. Hep dikine gidebiliyor ve boşlukları buluyor.
Tabii transfer gündemindeki Fabregas ve La Liga’ya rahatsızlık katacak olan Mourinho’dan da bahsetmiş;
Fabregas; Arsenal için çok önemli bir isim olduğunu biliyorum. Onu istediğimizi biliyorlar. Genç ve mükemmel bir futbolcu. Burada eğitimini aldı ve 15 yaşında buradan alındı.
Mourinho; O en iyilerden biri. En iyilerin buraya gelmesi bizim için de iyi. Bu sezon sıfırdan başlayacağız ve hep üzerine koyacağız. Eminim ki Real Madrid bu sezon çok daha iddialı olacaktır. Çünkü 2 sezondur kupa kazanamıyorlar.
Nerede kalmıştık?
Kewell’ın Galatasaray’a imza attığı gün İstanbul’a geri dönmek keyiflli oldu. Kaldı gitti, kalmalı kalmamalı derken kadro derinliği ve takım ruhu için çok iyi oldu Harry’nin kalması. Biz buralarda yokken Cana da orta sahaya geldi. Tekmeye kafa uzatan değil tekmeye kafa atan futbolcu severiz. Bize de bu lazımdı zaten. Sırada başka isimler de var bu arada. Pino bitti gibi. Orta sahaya bir ya da iki takviye daha olacak. Gidenler de var tabii. Leo Franco ve Carrusca zaten gidiciydi. Hatta Carrusca’nın hala bizim futbolcumuz olması biraz enteresan geldi. Keita’nın gitmesine ise gram üzülmedim. İç sahada iki hareket yapacak diye 8 milyon euroluk teklif geri çevrilemezdi…
Avrupa’da da enteresan transferler var. Barcelona Sevilla’dan Adriano’yu iyi kaptı. Hem sağ hem de sol bek için iyi alternatif. Fabregas hala belirsiz. Liverpool Joe Cole’u aldı alacak. Çok güzel olur severiz. Chelsea’ye giden Benayoun’un yerini fazlasıyla doldurur. O Benayoun Chelsea transferini de hiç anlamadım ya… Serie A’da dikkatimi çeken iki transfer var. Palermo’dan Napoli’ye giden Cavani ve Genoa’dan Milan’a giden Yunanlı stoper Papastathopoulos. Porto da Sporting’den Moutinho’yu kapmış. Avrupa’ya gider diyordum Portekiz’in Avrupa’ya açılan kapısına gitti.
Avrupa’dan Türkiye’ye tekrar bir dönüş yapalım. Beşiktaş’ın Vikingur ile oynadığı antreman maçıyla ilgili iki laf edelim. Bir kere Queresma transferi ile taraftar gazı almış. Sezon öncesi Beşiktaş için büyük artı. Gerçi Quaresma da taraftardan gazı almış ilk maçın heyecanıyla biraz fazla kendine oynadı ama bu normaldir. Nihat da geçen sezonun pasını atmış gibi. Stoper de Ferrari’yi görmemek hatta sağda solda satılacağını okumak bir garip geldi. Böyle bir durum varsa Galatasaray yönetimi hemen harekete geçsin.
Tabii bir de Guti transferi var. Değinmeden olmaz. Resmen açıklanmamış ama herkes bitti diyor. Eğer gelirse yaş maş hikaye büyük transfer. Guti hazreteleri bu. Özel hayat filan atıp tutarız ama o da aralara fena atar. Solla uzaktan yoklar. Rakiplerin canını çok sıkar çok…
Bu arada bitirmeden Fenerbahçe’li arkadaşların da 19.07 Dünya Fenerbahçe’liler gününü kutlayalım. 3 gün sonra dostluk derbisinde bol şanslar…
Pause(!)
Zaten önümüzdeki hafta İstanbul dışında olacağım için bloga bir süre ara vermeyi planlıyordum. Ancak dün gece yazılarımdan birine gelen yorum çok keyfimi kaçırdı ve soğudum resmen.
Arkadaş konuyla ilgili fikrini belirtmek yerine benden girmiş ailemin diğer fertlerinden çıkmış. Daha önce de ara ara küfürlü yorumlar geliyordu elbet ama bu seferki gerçekten çok ağır ve can sıkıcıydı. Ben bu satırları keyif için yazıyorum, kimseye yaranmak gibi bir düşüncem de yok. Elbet taraflıyım ama sen diğer taraflısın ya da başka bir fikre sahipsin diye benim sevdiklerime, değer verdiklerime, arkasından dua ettiklerime küfür etme hakkına sahip değilsin!
Dedim ya soğudum. Bir süre başkaları yazsın, paylaşsın biz okuyalım. En azından keyif için yaptığımız işten küfür yemeyiz.
Yaya Toure Manchester City’de
Mancini’nin City’si transferde para saçmaya devam ediyor. Boateng ve Silva’dan sonra bugün de Barcelona’dan Yaya Toure’yi kadroya kattılar. 28 milyon pound bonservis bedeli ödenen Yaya Toure 5 senelik anlaşma imzaladı. Sağlık kontrolünden geçtikten sonra tatile çıkacak olan Yaya, 3 hafta sonra kardeşi Kolo Toure ile beraber yeni takım arkadaşlarına katılacak.
Bu transfer sonrası City’nin kadrosundaki orta saha oyuncularını bir daha gözden geçirdim. Özellikle defansın önünde göbekte oynayabilecek isimler; Toure, Barry, De Jong, Vieira, Michael Johnson ve Ireland.
En zayıf halkalar Johnson ve Ireland gibi. Bu isimlere yol verilebilir ki Ireland’ı da çok beğenirim. Mancini’den torpilli Vieira kesin kalır. Bu arada City’nin transferdeki yeni hedefi Lazio’dan sol bek Kolarov.
Ömer Üründül match stats
Bu istatistiklerle başarı kaçınılmaz! Bobiler’e şapka çıkartalım…
Brezilya vs. Hollanda
Fazla söze gerek yok ilk çeyrek final öncesi biraz gazı alalım.
link: http://www.dailymotion.com/video/xdw7mk_trailer-brasil-x-holanda_sport
445 milyon euro gelir
Barcelona finans şefi Xavier Sala’nın yaptığı açıklamaya göre geçen sezon 445 milyon euro gelir elde eden Barcelona’nın karı 11 milyon euroymuş. Bu 445 milyon euroluk gelir hem kulüp tarihinde bir rekor hem de geçen sezon tüm dünya sporları dahil elde edilen en yüksek rakam.
O kadar büyük başarılarla, sponsorluklarla ve yayın haklarıyla gelen bu kadar yüksek gelir ama kar sadece 11 milyon euro. Dünyanın en iyileri de bedava oynamıyorlar tabii. Futbolcu maaşlarını geçtim daha ne giderler vardır kimbilir. Bu arada yıllardır forma sponsoru Unicef’ten para almayan Barcelona, yeni sezonda da bu uygulamaya devam edecek.
Saygı…
“Neden hiçbir gazeteye saygı duymadığımı bir kez daha hatırladım. Spor blogları kadar haber blogları da yayılsa, bir gün bile gazete alıp okumam veya internet sitelerine girip boşu boşuna hit sayılarını arttırmam. Benim için çok eskiden beri böyleydi, şimdi bir kez daha nedenini anlıyorum…”
Bu sözler Galatasaray Formaları adlı blogdan dostum Selocan’a ait. Sözü daha fazla uzatmayayım. Daha önce aynı tip şeyler bizim de başımıza geldiği için kendisini çok iyi anlıyorum. Devamı için lütfen tıklayın!









