La Liga deplasmanlarında Atletico Madrid taraftarları

İspanya’da yapılan bir araştırmaya göre deplasmanlarda kendilerine ayrılan bölümü en çok dolduran taraftarlar Atletico Madrid taraftarları.

Ligin ilk yarısındaki deplasmanlarda Atletico Madrid taraftarları kendilerine ayrılan yerleri ortalama %88 oranla doldurmuşlar. Onları takip edenler ise yine Madrid’liler ama Real Madrid %85. Daha sonra ise %84’le Athletic Bilbao ve %83’le Barcelona taraftarları geliyor.

Araştırmada düşülen bir nottan da bahsedelim. Real Madrid ve Barcelona taraftarlarına deplasmanlarda uygulanan maç bileti fiyat uygulaması diğer takımlara göre daha pahalı. Buna rağmen ortalama %80’leri yakalamaları çok önemli.

Brad Friedel iflas etti

Brad Friedel bizlere çok da yabancı olmayan bir isim. Amerika’lıdan kaleci mi olurmuş eleştirileriyle ülkemize gelmiş, Atkinson’dan 3 yemiş ve aynen geri gitmiş bir isim. Şu an 39 yaşında olmasına rağmen hala Premier League’de Aston Villa formasıyla her maç banko oynuyor. Ancak şimdiki konu oynadığı futbol veya koruduğu kale değil, iyi niyetle başladığı bir iş yüzünden başının derde girmesi.

Son sözleşmesiyle beraber haftada 40.000 pound kazanan Friedel’ın memleketi Ohio’da kar amacı gütmeyen bir futbol okulu varmış. Yıllardır gençlere eğitim veren bu okul sponsorların çekilmesiyle zor günler geçirmeye ve giderlerini karşılayamamaya başlamış. Bunun üzerine de yaklaşık 5 milyon pound zarar açıklamış. Hatta Friedel’ın İngiltere’de yaşadığı eve bu nedenle haciz geldiği bile söyleniyor.

Friedel okulu kapatmış ve iflasını açıklamış. Bundan sonra borcu nasıl öder? “39 kesmez 49’a kadar oynarım ben” mi der bilinmez…

Zapata, Stancu ve Yekta Galatasaray’da

Aykut ve Ufuk malumunuz şu aşamada kaleye kim gelse eyvallah diyecek hale geldik. Steaua Bükreş’in kadro dışı bıraktığı 6-7 aydır top oynamayan Kolombiya’lı Zapata önümüzdeki 1.5 sezon kalemizi koruyacak. Nasıl kalecidir, neyin nesidir pek bilmem. Hiç izlemedim. Bonservisi elinde. 32 yaşındaymış. Tecrübeli işte.

Yine Steaua’dan bir isim. Bogdan Stancu. 23 yaşında genç forvet. Romanya liginin an itibariyle gol kralı. Tekniği ve bitiriciliğinin üst düzey ve gelişime açık olduğu söyleniyor. Direk forvetin yanı sıra forvet arkası ve sağ kanatta da görev yapabiliyor. Tüm bu kulaktan duyma olumlu referanslara rağmen bizler için kapalı kutu. Ödenen bonservis bedeli 5 milyon euro. Çok ciddi rakam. Culio gibi beklentilerin üzerinde çıkmasını umuyoruz. Lakabı da kediymiş bu arada.

Yekta ise çoğumuzun yakından tanıdığı orta sahanın neredeyse her yerinde oynayabilecek bir isim. Türk futbolcu piyasasında alınabilecek kaliteli isimlerden biri. Eldekilerden kesin daha iyi. Bonservisi için ödenen 3.7 milyon euro ise yine Türk futbolcu piyasası şartlarında beklediğimden az çıktı.

Galatasaray için birşeyleri araştıracak, detaylı sorup soruşturacak ve yazacak hevesim yok şu ara kusura bakmayın ancak Hagi’nin bildiğimden şaşmam, Rumen futbolcu, Rumen liginden futbolcu kafası beni biraz bozuyor açık söyleyeyim.

Kezman Hong Kong’da

Fenerbahçe’ye ilk geldiği gün televizyonlarda dönen kliplerini hatırlayorum da; Batman aşağı Batman yukarı… Orada şöyle gol attı, burada kral oldu vs. Bir Galatasaray’lı olarak kıskanmadım da değil ama… O da tutmayanlardan oldu. Boş kaleye direğe vurdu, kırmızı kart sonrası gözyaşı döktü ve sonunda Paris’in yolunu tuttu.

Paris de fazla sarmadı, PSG’de de tutunamayıp Zenit’e kiralık gitti. Rusya soğuğu da yaramadı haliyle. Kaç zamandır ortalıkta yok ne yapar ne eder derken yeni kariyerinin Hong Kong’da olduğunu öğrendik. Mateja Kezman South China FC’ye 1 senelik imza attı. Çakma Batman olarak Uzakdoğu’da. Sezonu tamamlar mı?

Nike neyin peşinde?

Nike’ın Fransa Milli takım formasıyla Adidas’a vurduğu darbe yetmedi artık bize de vurmaya başladı. Buyrun bu da Fransa Milli takım kaleci kazağı. Ayıptır. Forma diye giymeye, yere atlamaya kıyamazsın.

Hangi birini alacağız da günlük hayatta giyeceğiz. Kafalar karıştı… Daha bunun deplasman forması da çıkacak!