Ay: Ekim 2010
Yapma be…
Salamanca’lı Miguel Garcia Betis maçında kalp krizi geçirmiş. Çok tatsız dakikalar ama gelen haberler iyi. Şu an sağlık durumu normal ve hastanede kontrollerden geçiyor.
link: http://www.dailymotion.com/video/xfcubl_jugador-cae-desplomado-en-el-salama
Hiçbiriniz mi sevmedi Rijkaard’ı?
“In any fight it’s the guy who’s willing to die is going to win that inch ”
Bu arada Kadıköy’de o top çizgiyi geçmiyor arkadaş ne hikmetse.
Stoke kaybetti ama…
“Tuncay made a point to his manager and that’s the way to make it!”
İngiliz spikerin gol için yorumu
Feyenoord dükkanı kapatsın
Rooney’e sevgi seli
Roy Hodgson’dan Rijkaard’a gider
“Rijkaard Galatasaray’dan daha yeni kovuldu. Kovulduğuna göre mükemmel bir hoca olmalı! Rijkaard’ın ismini menajerler çıkarıyor. Spekülasyondan başka birşey değil.”
Yerine Rijkaard’ın geleceği konuşulan Hodgson daha fazla dayanamamış patlamış da ağzını topla derler adama. Bugün Blackburn’ü yen spekülasyonları biraz olsun bitir.
Jose’den Alcorcon hatırlatması
Mourinho hafta içi Murcia ile oynanacak olan Copa Del Rey maçına dikkat çekiyor;
“Eğer geçen seneki gibi bir durum olursa, o maçta oynayan futbolcuların üzerine birer çarpı koyarım ve benim içim ölmüş olurlar.”
Beklentisiz bir derbi
10 sene oldu Kadıköy’de galibiyet yok. Her sene bir gaz olur bu sefer kıracağız şanssızlığı derim ama bu sene o da yok…
Hafta içinde yaşananlar Rijkaard’ın gönderilmesi, yerine Hagi’nin gelmesi, bu krizi oldukça kötü idare bir yönetim, 2-3 gün hocasız çalışan bir takım ve son olarak Kewell ve Baros’un da kesin oynamayacağı…
Çok formda ve oturmaya başlayan bir Fenerbahçe yarın Kadıköy’de Galatasaray’ı bekliyor olacak. Bu durumun tam tersi olsa Fener yine Galatasaray’ı yenebilir (misal Johnson’un frikik golü ve 1-0) ama şu anda Galatasaray’ın kazanma hatta berabere kalma şansı bile çok az. Muhtemelen sakatlığı düzelen Alex de ilk 11’deki yerini alacak. Önünde Niang,kanatlarda Stoch-Dia ikilisi ve arkalarında Emre-Topuz. Savunma da zaten oturdu. Gönül-Lugano-Yobo-Caner.
Fener kadrosunu bu kadar rahat, kimin ne yapacağını bilerek tahmin edebiliyoruz ama Galatasaray için aynı şeyleri söylemek zor. Takımın bankosu kalede Aykut, Ufuk cezalı. Tahminen savunmada Sabri-Servet-Neill-Balta 4’lüsü olur. Servet denilen adamın o formayı giyeceğini bilmek çok dokunuyor bu arada… Orta saha ise Cana, Sarp, Ayhan, Elano ve Misimovic 5’lisi. Forvette ise Pino. Evet Pino garip bir seçim ama Kewell ve Baros’un olmadığı bir ortamda sakatlıktan yeni çıkmış Battal’ı Kadıköy’de Lugano ve Yobo’nun arasına koyarsanız yerler onu. Pino en azından hızıyla birşeyler yapabilir. Gerçi bal yapmayan arı gibi ona da pek inancım yok ya…
Gerçekten Galatasaray’a inancım yok zaten Kadıköy’de bir futbol şanssızlığı da var ne kadar iyi oynasak da kaybederiz ama öyle etrafta konuşulanlar gibi tarihi fark filan olacağını zannetmiyorum. Hatta ilk yarı geçen senelerin aksine golsüz biter, 2. yarı klasik bir savunma hatası ya da Aykut’un yan top hastalığıyla Galatasaray golü hediye eder. 2-0 filan biter.
Başlıkta beklentisizim dedim ama ilk 11’de Servet ismini görmezsem en azından biraz olsun içim rahat eder. Adalet tabii yerini bulmaz giden gitti bile… Bazıları ise Florya’da türkü söylemeye devam ediyor.