Hürmetler Tevez ağabey

Ben bu adam hakkında artık atıp tutmam. Korktum. Sebep ise kardeşi Juan Alberto Martinez ve üvey kardeşi Carlos Veron’un ülkelerinde yaptıkları.

2 kardeş silah soygun, güvenlik görevlisini tarama filan 16 yıl hapis cezası almışlar. Şakaları yok. Kandır çeker Tevez de bize bulaşmasın.

Soldaki kel kardeş Juan Alberto Martinez, sağdaki ise üvey kardeş Carlos Veron.

Gökhan Yavuz’u ve Raşit Ek’i yaşatalım

Seyrantepe’ye isimlerini verin

Gökhan Yavuz 30 yaşındaydı, Raşit Ek ise 20. Bayram günü öldüler. G.Saray’ın stadı için öldüler. G.Saray’ın boynunun borcudur bu iki işçi kardeşin adlarını yaşatmak.

Gökhan Yavuz 30 yaşındaydı. Raşit Ek 20 yaşındaydı.Bir bayram günü, akşam üzeri, Galatasaray’ın Seyrantepe’deki yeni stadı için kanalizasyon kazısı yaparken öldüler. Bayram günü öldüler. Galatasaray’ın stadı için öldüler.

Gökhan ve Raşit, Galatasaray nice bayramlar yaşasın diye, bir bayram günü öldüler. Galatasaray’ın boynunun borcudur bu iki işçi kardeşin adlarını yaşatmak. Haber ulaştığında içim daraldı, ruhum karardı.

Zayiat olmasınlar Twitter’a not düştüm “Adları keşke yeni stadın iki kapısına verilse. Gücümüz yeter mi, deneyelim mi?”Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı, Karşıyakalısı… Takım tutanı tutmayanı “Deneyelim, yanındayız” dedi… Deniz Ülke Arıboğan, Ali Atıf Bir, Bülent Timurlenk, Bener Onar gibi eli medyada kalem tutanı, spor seveni ve sevmeyeni “Yürü” dediler. Gökhan Yavuz ve Raşit Ek bir bayram günü, kanalizasyon kazısı yaparken Galatasaray’ın yeni stadı için öldüler. Büyük inşaatlar için normal kabul edilen zayiat olarak, bir küçük haber haber olarak düşmesinler tarih toprağına.

İsimleri iki kapıya verilsin. Mutlulukla analım. Mutlulukta, kederde analım iki kardeşimizi. Zor mudur? Yetki mi gerekir? İkna mı gerekir? Kampanya mı gerekir? Öldü arkadaşlar bir kanalizasyon kazısında; vicdan gerekir. Haydi Galatasaray, yaşat adlarını, üzme bizi… Raşit 20 yaşındaydı, Gökhan 30… Bir bayram günü öldüler. Daha lafa gerek var mı?

KANAT ATKAYA

Hafta İçi Tv’de Futbol

14 Eylül Salı

21.45 Barcelona – Panathinaikos (EURO FUTBOL) 21.45 Bursaspor – Valencia (STAR TV) 21.45 Manchester United – Rangers (HD TV SMART) 21.45 Werder Bremen – Tottenham (FUTBOL SMART)

15 Eylül Çarşamba

21.45 Arsenal – Braga (FUTBOL SMART) 21.45 Bayern Münich – Roma (EURO FUTBOL) 21.45 Real Madrid – Ajax (HD TV SMART)

16 Eylül Perşembe

20.00 Salzburg – Manchester City (EURO FUTBOL) 20.00 Aris – Atletico Madrid (FUTBOL SMART) 22.05 Beşiktaş – CSKA (STAR TV) 22.05 Porto – Rapid Wien (EURO FUTBOL) 22.05 Liverpool – Steau Bucharest (HD TV SMART) 22.05 Sevilla – PSG (FUTBOL SMART)

Tek devrelik Galatasaray:1 Gaziantepspor:0

İlk yarıyı bırakın yazmayı hatırlamak bile istemiyorum aslında. Özellikle 25 ile 45. dakikalar arası öyle bir içim geçti ki devre arasında gözümü açtım. Ne tempo ne tempo(!) İkinci yarı ise özellikle 45-65 arası bambaşka bir Galatasaray…. Daha inançlı, ayakları yere daha sağlam basan ve maçı isteyen bir takım vardı sahada. Özellikle hiç işlemeyen sağ kanadın tamamen değişmesi bunda etkiliydi.

Ali Turan’ı zaten biliyoruz. Olmuyor da olmuyor. Sabri sağlamsa her türlü oynayacak. Bu yazdığıma ben de inanamıyorum ama başka alternatif yok. Elano ise ileri 3’lünün sağında çizgide oynayamaz. Dünya Kupasında da sağa yakın oynuyordu ama çizgide değil, 4-3-1-2’de sağ içte görev yapıyordu. İkinci yarıda Rijkaard’ın Elano yerine Aydın tercihini ise ben anlamadım hiç bir zaman da anlayamayacağım. Madem Pino var kulübede koy kardeş sağ çizgiye. Aydın’a daha ne kadar şans verilecek?

Yeni transferler Insua ve Misimovic ise bedenen buradalar ama henüz adapte olamamışlar. Insua özellikle savunmaya geri dönüşlerde çok aksadı. Bunu geldiği gün de söylemiştim. Hücumcu bek ve savunmayı sevmiyor. Misi ise saklambaç oynar gibiydi. Ender gördüm kendisini. İlk maç ilk heyecan deyip sabredelim.

Metin Oktay’ın vefatının 19. senesinde parçalı forma giyemeden(!) sahaya çıkan takımımızda Kewell’a ise yine ayrı bir parantez. İsyan eden, mücadele eden, sanki sarı kırmızı doğmuşcasına sahada herşeyi veren Kewell’a… İyi ki varsın sayende Metin ruhuyla oynayan birini gördük sahada…

Galibiyet güzel ama yine stres içinde geçen son dakikalar, gol yemeden bitirebilecek miyiz diye kafayı yemeler. Bizim 2’yi bulana kadar saldırmamız gereken bir yapımız var. Savunma yapamıyoruz. Yapmaya kalkınca da büyük ihtimal yiyiyoruz. Bugün yemedik yatıp kalkıp şükredelim yoksa yarın yine bir krizle başlardık güne.

Gaziantep’e gelince ise şanssızlardı. Golü penaltıdan yediler. Kaleci penaltıyı neredeyse çıkarıyordu. 75-90 arası beraberliği yakalamaya çok yaklaştılar ama beceriksiz davrandılar. Bulgar Popov’u da atlamayalım. Çok iş yapar bu ligde…

Şampiyonlar Ligine de ekstra hakem

Geçen sezon UEFA Avrupa Liginde uygulanan ve bize pek yaramayan 6 hakem sistemini bu sene Şampiyonlar Ligi maçlarında da göreceğiz.

İlk olarak 2008 Avrupa gençler şampiyonasında uygulanan 6 hakem sisteminin uzun vadede liglerde de uygulanması düşünülüyor. Geçen seneki UEFA Avrupa Ligi testti. Bu sezon işin içine Avrupa’nın en önemli kupasını da aldılar. Seneye ülke federasyonlarına siz de dilerseniz yapın denilebilir.

Bana göre ise anlamsız bir uygulama. Kale çizgisindeki hakemlerin bir kere olsun sorumluluk alıp karar verdiklerini görmedim. Etkisiz eleman gibi takılıyorlar. Korner mi aut mu diye arada devreye giriyorlar o kadar. Yoksa penaltı olmuş bilmem ne karıştıklarını gördüm ne de başka birşey.

6 hakem demişken hala unutmadık; “EL”ediler

Pes!

Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Yüksel Yeşilova, Samsunspor ile oynanan karşılaşma sırasında kardeşi Murat Yeşilova tarafından bıçaklandı.

İlk gelen haberlere göre Yüksek Yeşilova acilen hastaneye kaldırılmış. İki kardeş arasında belli ki bir husumet var. Kardeşin çözümü ve uygulama yaptığı yer için allah akıl versin. Cahil bi’ milletiz… Güvenlik önlemlerimiz de görüldüğü üzere her zamanki gibi üst düzey(!)

Dün bir spor dalında Dünya ikincisi olduk, bugün bir başka spor dalında sahada adam bıçaklanıyor. Vay halimize.

Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu oranları

Yarın başlayacak olan Şampiyonlar Ligi öncesi bahis şirketleri şampiyonluk oranlarını açıkladı. İlk 4 favori her şirkette aynı. Geçen sezonun yarı finalisti Barcelona ilk sırada. Ardından son şampiyon hoca Mourinho’nun yeni takımı Real Madrid geliyor. Onları ise 2 İngiliz Chelsea ve Manchester United takip ediyor. 5. favori ise Arsenal ve Inter. Farklı seçimler var. Anlaşılan son şampiyon Inter’e Benitez yönetiminde pek de şans verilmiyor. Arsenal ise ne alaka orada yine çeyrek finalde filan nefesleri kesilecek. Wenger ve çocuklarına oynayacak olan olursa para kaybetmenin kolay yolu resmen.

Bu sezon benim favorim ise Chelsea. Sezona çok iyi girdiler ve takım çok uyumlu. Ancelotti Premier League’den çok en büyük kupanın peşinde olacaktır. Barca da tabii ki en az yarı final yapar. Klasik artık.

Peki Bursa nereye kadar? Fikirleri merak ediyorum. Yarın Valencia karşısında gruplara galibyetle başlamaları hiç de sürpriz olmaz.

Al sana gol sevinci

Stjarnan adlı İzlanda takımını hatırlıyorsunuzdur. Yaptıkları yaratıcı gol sevinçleriyle kendilerini tanımayan kalmadı. Biz de burada defalarca paylaştık. Ama bu sefer kendi silahlarıyla vurulup dalga geçildiler. Hafta sonu Valur’dan 5 yerken kendi yarattıkları gol sevincini uzaktan izlemek zorunda kaldılar.

link: http://www.dailymotion.com/video/xesrym_valur-contra-o-stjarnan-gol-de-arna_sport

Barca da kaybeder

Kendimizi basketbola kaptırınca futbolu ikinci plana attık son günlerde. Cumartesi günü evinde Hercules’e 0-2 yenilen Barcelona’yı atlamayalım sonra yenince yazıyorsun yenilince susuyorsun olmasın.

Cumartesi Camp Nou’da çok farklı bir Barcelona vardı. Özellikle ilk yarıda Xavi’nin de yokluğuyla istediklerini hiç yapamadılar. Son senelerde izlediğim en kötü Barcelona’ydı. Sahada inanç, ritim ve organizasyon adında hiç bir şey yoktu. Yeni transferler Adriano ve Mascherano vasattan da öte kötüydü.

Hercules ise lige yeni çıkmasına ve yeni bir kadro kurmasına rağmen sanki senelerdir beraber oynayan bir takım gibiydi. Dortmund’dan aldıkları Paraguay’lı Valdes muhteşemdi. Zaten 2 golün sahibi de o. Barca’ya karşı çok da kapanmadılar. Kendi oyunlarını oynayıp çatır çatır yendiler.

Erken mağlubiyet iyidir. Takıma bir şok etkisi yaratır. Umutsuzluğa kapılacak birşey yok. Guardiola ve ekibi en kısa zamanda keyif veren futbolunu sahaya yansıtacaktır. Çok fazla sevinme Madridista.