3 puan!

1 puanın altın olacağı deplasmandan 3 puan ve özgüven kazanarak dönüyoruz. Bugün teknik taktik biraz geri planda benim için. Belli ki son yaşanan facia sonrası takımda kulaklar çekilmiş. Perşembe gününe oranla maçı daha çok isteyen ve ısıran bir takım vardı sahada.

Tüm bunlara rağmen Eskişehir’in de çok kötü bir takım olduğunun altını çizelim ki ona rağmen 3. golü bulana kadar son zamanlardaki en yakın arkadaşımız stresle beraber maçı izlediğimizi unutmayalım.

Kişisel performanslar açısından da bir kaç kişiden bahsetmek istiyorum. Ufuk’un golde hatası büyük herkes farkında ama bir de maçı izlerken dikkat ettim de sanki kale arkasında neresinde kalıyor farkında değil. Serkan, Balta’nın yerinde hiç sırıtmadı ama ters ayak sıkıntısı bindirme yapmasını engelledi. Barış denen arkadaşımız iyi güzel koşuyor ama hakkaten zekası yerlerde sürünüyor. Sarp Arda’ya o asisti yapmasa oynadığını fark etmeyebilirdim.  İlk yarıda gayet iyi olan Elano yerine Aydın değişikliğini ve Elano’nun ikinci yarıyı kale arkasında tek başına izlemesini anlayamadım. Umarım problem yoktur. Aydın demişken ikinci bir aydınlanma dönemi başlıyor tehlikenin farkında mısınız?

Tekrar etmekte fayda var. Eskişehir geçen senelerde çok daha zor bir deplasmandı. Bu sene belli ki daha hazır değiller. Daha diri bir takıma denk gelsek yine puanla tanışamayabilirdik. Bu gece şans da biraz bizimleydi, e biraz da bizimle olsun be…

Andres!

Barcelona kaldığı yerden yola devam ediyor. Sezonun ilk maçı deplasmanda Racing’e karşı 3-0’lık galibiyet. Goller Messi, Iniesta ve Villa’dan. Özellikle Iniesta’nın gol çok temiz.

Ibra’nın gidişinin ardından Villa-Messi iş birliği de harika. İzlemesi büyük keyif. Galibiyetle başlanan yeni sezon sonrası can sıkan tek konu sakatlık. Kaptan Puyol sakatlığı sebebiyle ilk 11’de değildi. İkinci kaptan Xavi de maç içinde sakatlandı.

Bu arada Galatasaray maçına denk geldiği için Real’i kaçırdım. Mourinho ilk maçtan sarı kart görmüş 2 puan bırakmış diyorlar 😉

link: http://www.dailymotion.com/video/xem9gz_goal-iniesta-racing-santander-vs-ba_sport

Altın değerinde 1 puan

Eskişehir Süper Lige çıktığından beri Galatasaray’a yenilmemiş. Bugün de yenilmesi sürpriz olur. Es-Es’te eksik yok Galatasaray’da eksik çok. Galatasaray’ın eksikliği sadece futbolcu anlamında da değil tabii.

Peki bir Galatasaray taraftarı olarak mazoşist gibi bu izleyecek miyiz? Tabii ki izleyeceğiz. Beklenti nedir? 1 puan altın değerinde olur. Geldiğimiz hale bak bu arada koskoca Galatasaray için altın değerinde 1 puan diyoruz… Ama asıl görmek istediğimiz mücadele eden, ısıran ve formanın hakkını veren futbolcular. E zaten böyle olursak kazanırız diyeceksiniz ama şanssızlık da 2 senedir yanıbaşımızda. Atamayana atarlar olur başka bir şey olur yine kaybederiz.

Allah kimseye sakatlık vermesin ama Barış’ın dizinde Ali Turan’ın ise gözünde problem varmış. Ricam bir süre daha öyle problemli kalmaları. Eldeki malzemeyle sahada görmek isteyeceğim 11 ise şöyle;

Ufuk (Aykut’a 7 senedir şans verildi de ne oldu biraz da Ufuk oynasın)

Serkan Kurtuluş (Galatasaray için yeterli mi? Değil ama Ali Turan bile oynuyorsa onun da hakkıdır)

Neill (Açıklamaya gerek yok heralde)

Zan (Sevmem de bugüne kadar Servet oynadı da ne oldu? Zaten 15. dakikada sakatlanır çıkar)

Balta (Maalesef demek istiyorum… Kadrodaki isimlere baktım yerine birini koymaya çok çalıştım ama olmadı)

Cana (Kilolu milolu bir 90 dakika görelim be kardeş)

Mustafa Sarp (Ayhan’ı tercih ederdim belki ama dışarda taraftar yok!)

Elano (Bir yararlanalım artık)

Emre Çolak (Evet Elvan Abeylegesse‘yle bile omuz omuzaya girse düşer biliyorum ama ben Serdar Özkan’a tahamül edemiyorum)

Arda Turan (Milli maçlarda nasıl oynayacağını şimdiden tahmin edebiliyorum bari sinyallerini bu maçtan ver)

Baros (Alternatifi var mı zaten?)

Giderayak Ibramilanovic

“Filozof Guardiola’nın son isteği buydu. 6 aydır benle konuşmuyordu. Bir odaya girdiğim zaman orayı hemen terk ediyordu.”

Zlatan Ibrahimovic

Bu arada kariyerindeki 6. takımı Milan olacak olan Ibra’ya bugüne kadar toplam 168.6 milyon euro bonservis bedeli ödenmiş. Bu sezonu Milano’da kiralık olarak geçirecek olan Ibra’nın satın alma opsiyonu 24 milyon euro ile Milan’da ki bu opsiyonu kesin olarak kullanacaklar. Geçen sezon ise Eto’o(42)+45 milyon euro bonservisle Barca’ya gelmişti. Zamanında Malmö’den Ajax’a 7.8, Ajax’dan Juve’ye 25 ve Juve’den Inter’e 24.8 milyon euroya transfer olmuştu.

İlk vukuat

Yetenekli ama bozuk arkadaşlarımızdan Balotelli İngiltere kariyerindeki ilk vukuatını dün sabah saatlerinde yaşamış.

Sabah antremanına giderken Audi A8 model arabasıyla bir BMW’ye çarpan Balotelli, kazayı yara almadan atlatmış. Olay yerine gelen polis kaza hakkında rapor tutarken sıra dışı bir durum bulmamış ve herhangi bir soruşturmaya gerek duymamış.

Olay sonrası antremana yetişen Balotelli önceden dizinde bulunan sakatlık sebebiyle takımdan ayrı olarak çalışmış. Balotelli sakatlığı sebebiyle bu hafta oynanacak Sunderland maçı kadrosunda yok.

Raul Meireles Liverpool’da

Barcelona’ya gitmek isteyen Mascherano’ya yol veren Liverpool orta sahasını Porto’dan 27 yaşındaki Raul Meireles ile güçlendirdi. Resmi siteden yapılan açıklamaya göre Porto’ya ödenen bonservis bedeli 14 milyon euro.

Mascherano’nun gidişinin ardından Poulsen’le beraber yapılan ikinci transfer oldu bu. Mascherano’dan çok daha farklı özellikleri olan Meireles’in Liverpool’a yararlı olacağını tahmin ediyorum. Tam bir asker. Enerjisi ve devamlılığı en önemli özellikleri. Hodgson’ın Fulham’da da uyguladığı bol paslı sistemi Liverpool’a da adapte etmeye çalışacağını düşünürsek Meireles bu takımda hiç sırıtmaz.

Porto ise sezon başında Sporting’den Moutinho’yu kapınca Meireles’i satılabilir gördü ve 14 milyon gibi cömert bir teklife hayır demedi. Sıkıntı yok Güney Amerika’dan bulurlar bir tane daha…

Hercules Trezeguet

La Liga’nın yeni ekiplerinden Hercules dün akşam sezonun ilk maçında Athletic Bilbao’ya 1-0 yenildi ama taraftarların keyfi gıcır. Sebep ise sözleşmesinin bitmesine 1 sene kalmasına rağmen Juventus tarafından serbest bırakılan 32 yaşındaki Trezeguet ile sözleşme imzalanması.

Geçen sezonu sakatlıklar sebebiyle sıkıntılı geçiren ve 19 maçta 8 gol atabilen Trezeguet, Paraguaylı Nelson Valdez ile Hercules’ün hücum hattını oluşturacak. Geçen sezonun başında iki dizinden aynı anda ameliyat geçirmesi ve sezon öncesi hazırlık kampı yapamaması en büyük eksiğiydi. Hercules tercihi de kariyerinin son günlerinde sürekli 11’de oynama isteği olsa gerek.

Monaco’da yıldızlaşan, 1998 Dünya Kupası ve 2000 Avrupa Şampiyonasında zirveye ulaşan bir kariyer. 10 senelik Juve kariyerinde 318 maçta 171 gol ve artık son demlerinde La Liga’da.

Unutmadan Hercules’in gündeminde olan Güiza da yine evde kaldı…