1 puanın altın olacağı deplasmandan 3 puan ve özgüven kazanarak dönüyoruz. Bugün teknik taktik biraz geri planda benim için. Belli ki son yaşanan facia sonrası takımda kulaklar çekilmiş. Perşembe gününe oranla maçı daha çok isteyen ve ısıran bir takım vardı sahada.
Tüm bunlara rağmen Eskişehir’in de çok kötü bir takım olduğunun altını çizelim ki ona rağmen 3. golü bulana kadar son zamanlardaki en yakın arkadaşımız stresle beraber maçı izlediğimizi unutmayalım.
Kişisel performanslar açısından da bir kaç kişiden bahsetmek istiyorum. Ufuk’un golde hatası büyük herkes farkında ama bir de maçı izlerken dikkat ettim de sanki kale arkasında neresinde kalıyor farkında değil. Serkan, Balta’nın yerinde hiç sırıtmadı ama ters ayak sıkıntısı bindirme yapmasını engelledi. Barış denen arkadaşımız iyi güzel koşuyor ama hakkaten zekası yerlerde sürünüyor. Sarp Arda’ya o asisti yapmasa oynadığını fark etmeyebilirdim. İlk yarıda gayet iyi olan Elano yerine Aydın değişikliğini ve Elano’nun ikinci yarıyı kale arkasında tek başına izlemesini anlayamadım. Umarım problem yoktur. Aydın demişken ikinci bir aydınlanma dönemi başlıyor tehlikenin farkında mısınız?
Tekrar etmekte fayda var. Eskişehir geçen senelerde çok daha zor bir deplasmandı. Bu sene belli ki daha hazır değiller. Daha diri bir takıma denk gelsek yine puanla tanışamayabilirdik. Bu gece şans da biraz bizimleydi, e biraz da bizimle olsun be…