Haklı galibiyet Fenerbahçe’nin

Teknik taktik, o böyle oynadı şu şöyle yapmalıydı filan diye zırvalamayacağım. Fenerbahçe baştan sona maçı hak ederek 3-1 kazandı. Seri devam ediyor. 10 oldu. Böyle oynarsan 10 da olur 20 de olur. Alkışlarım ezeli rakibime.

Yanlız bir konu var. Kötüden örnek olmaz. Biz zamanında sahaya atmadık madde bırakmadık, 5 maç saha kapatma alıp kendimizi yaraladık. Bu gece Kadıköy’de hakemin kafası yarıldı, Keita’nın gözü çıkıyordu, Leo Franco’nun gözleri lazerle çizildi ve gazetecinin ensesi boş kalmadı. Buna ne ceza gelecek bilemiyorum ama muhtemel gelebilecek bir saha kapatma sonrası Fener o maçta puan kaybederse bugün kazanılan 3 puana yazık olmayacak mı? Bu yapılanlar kendinize zarar.

Hepimiz tarafız ama kendi tarafımıza zarar vermeye devam ediyoruz.

Bu nasıl bir his arkadaş?

Açıkcası bütün hafta derbi konuşmaları vardı ama ben bir türlü havaya girememiştim. Geçen sezon Galatasaray Kadıköy’e giderken 9 sene sonra bu şanssızlığı kıracağız inancım da bu maç öncesi çok da doruklarda değildi açıkcası. Ancak bu sabah uyandığım anda içimi bir heyecan sardı. Kalbim hızlı atmaya başladı ve kendi kendime “oğlum bu akşam Fener’le oynuyoruz kendine gel” dedim.

Kadıköy’de Fener’in son 9 yıldaki skor üstünlüğü tartışılmaz. Galatasaray’ın çok daha iyi oynadığı, daha net pozisyonlara girdiği maçlarda bile top bir şekilde dönüp dolaşıp Galatasaray kalesine giriveriyor. Peki bugün ne olur? Açıkcası iki takımı şöyle tartıya koyduğumda beraberlik ağır basıyor.

Galatasaray’ın en etkili silahının Keita olacağını düşünüyorum. Artık iyice ağırlaşan Roberto Carlos’u madara edebilir. Aynı şekilde Fener’in de sağdan özellikle Gökhan Gönül bindirmeleriyle etkili olacağını düşünüyorum. Formsuz Hakan Balta aynen devam ederse büyük sıkıntı yaşarız. Mehmet Topal’ın stoper oynaması ofsayt taktiği yapan Galatasaray için bir dezavantaj. Kazım da forvet oynayacakmış. Arkaya sarkarsa işimiz zor. Fener’in stoperde Önder-Lugano ile başlayacağı söyleniyor. Hem milli takımda hem de Fenerbahçe formasıyla Önder’in yaptığı bireysel hatalar oldukça fazla. Arda ve Baros Önder’in üzerine oynayarak gol şansı yakalayabilir.

Muzo B’nin de dediği gibi Bünyamin Gezer’in de maçtaki rolü çok önemli. Umarım maçı germez. Çok düdük çalarak maçın temposunu düşürmez ve çatır çatır bir derbi izlememize izin verir.

Her serinin bir sonu vardır. 10 sene olmuş bitirin artık bu seriyi.

İşte o gün yine geldi

O gün yine geldi a dostlar. Akşam saat derbiyi vurduğunda çok sevgili Galatasaray taraftarı bir dostumla Can Bartu – Metin Oktay edasıyla ekran başında olacağız. Taş gibi maç olacağını düşünüyorum ama polis hakem maçı şaşırtmazsa…

İşin tekniği bir taraf, istatistiği bir taraf. Öncelikle istatistik yuvarlak rakamları sever ve bu Kadıköy serisini 10’a bağlar gibi geliyor. Sezon başından beri dikkat çektiğim Fenerbahçe’nin daha ‘complete’ bir takım olması bu akşam çok işine yarayacaktır. Ama Galatasaray’ın hücum gücünü küçümsemek ne haddime.. İki takımın sol kanadının çekeceği var bu akşam. Orta sahada ise Emre’nin sinir durumu işleri belirler.

Açıkçası tek ama tek isteğim maçın çığırından çıkmaması ve sıkı bir maç izlememiz. Türk Futbolu’nun özlediği maçı ben de çok özledim. Yenmek yenilmek hiç önemli değil. Daha bu maçlardan, serilerden çoook olacak ömrümüzde.

Ama “Fener Gassaray’ı yener abi.” 😉 Herkese iyi şanslar.

El Superclásico

Boca ve River arasındaki rekabeti kelimelerle anlatmanın yolu yok. Bu akşam saat 21.15’de El Monumental‘da karşılaşıyorlar. Fenerbahçe-Galatasaray derbisi yüzünden ilk yarı güme gidecek ama ikinci yarıyı NTVSPOR’da kaçırmayın derim.

Bizim de tarafımız belli olsun. Más grande Boca!

Raul tek başına

Real Madrid bu akşam Sporting Gijon deplasmanında yine Raul’un ayağı bakıyor. Forvetlerden Van Nistelrooy, Benzema ve Higuain sakat. Zaten defansif sorunlar var, daha çok gol atıp maçı çevirmek lazım. Raul yine atar da sadece Raul yeter mi emin değilim.

Bu arada hem İngiliz hem de İspanyol basınında Real’in bir sonraki transfer hedefinin Steven Gerrard olduğu yazılmaya başlandı. Uzak dur Florentino Perez!

Kaptan ile 2013’e kadar devam

Barcelona uzun görüşmelerin ardından kaptan Puyol’un sözleşmesini 2013 yılına kadar uzattı. Resmi siteden yapılan açıklamada imzanın önümüzdeki hafta içi atılacağı belirtildi. Zaten Puyol olmadan Barcelona düşünülemezdi.

Bu haberle birlikte Puyol’un Robinho ya da Fabregas transferinde takas olarak verileceği dedikoduları da son bulur artık heralde.