2010 Dünya kupasına en çok bilet alan ülke

picture-12

Önümüzdeki yaz Güney Afrika’da düzenlenecek olan Dünya kupasının maç biletleri geçtiğimiz aylarda satışa çıkmıştı. FİFA’dan yapılan açıklamaya göre kupanın düzenleneceği ülke hariç bugüne kadar en çok bilet Amerika’da satılmış. Almanya, İspanya, Brezilya, Hollanda ve İngiltere gibi futbolun manyaklık derecesinde sevildiği ülkere de büyük fark atmışlar. Amerika’da bugüne kadar 93.300’den fazla bilet satılmış.

Bu arada geçtiğimiz yıl 287.000 Amerikan vatandaşı Güney Afrika’yı ziyaret etmiş ve iki ülke arasında yaklaşık 16 milyar dolar değerinde ticaret yapılmış. 2010 Dünya kupası sayesinde bu rakamın daha da artması bekleniyormuş.

Benim fikrim hala değişmedi; Amerikalı ne anlar futboldan…

2008-2009 Golden Boot Winner

ATLÉTICO DE MADRID - ESPANYOL

7 milyon pounda transfer olduğu Manchester United’da büyük hayal kırıklığı yaratmıştı Diego Forlan. Van Nistelrooy‘un gölgesinde 2 sezon geçirmiş ve 63 maçta sadece 10 gol atabilmişti. Premier League’de aradığını bulamayınca La Liga’nın yolunu tuttu Uruguaylı. İlk durak Villarreal oldu ve ilk sezonunda 25 golle “Pichichi” yani İspanya ligi gol kralı oldu. 3 sezon oynadığı Villarreal’de 103 maçta toplam 54 gol attı ve bu performansıyla 21 milyon euroya Atletico Madrid’e transfer oldu.

2007’den beri formasını giydiği Atletico Madrid’de 69 maçta 48 gol attı. Bu sezon ise oynadığı 33 maçta 32 gol atarak hem “Pichichi” oldu hem de Avrupa altın ayakkabı ödülünü almaya hak kazandı.

Forlan’ın büyük olasılıkla Eto’o ile sözleşme yenilemeyen Barcelona’ya gideceği söyleniyor. Konuşulan rakam 25 milyon euro. Bu sezon Vicente Calderon‘da Barcelona’yı 4-3 yendikleri maçta attığı  harika gol hala akıllarda. O muhteşem Barcelona kadrosunun ileri ucunda yeni rekorlara imza atabilir geç açılan 30 yaşındaki Forlan.

Euro Update

boots

2008-2009 sezonunda Avrupa liglerinde kimler şampiyon oldu, kimler düştü, kimler çıktı, kimler Avrupa kupalarında mücadele edecek?

Şampiyonlar;

İngiltere: Manchester United İspanya: Barcelona İtalya: İnter Milan Almanya: Wolfsburg Fransa: Bordeaux İskoçya: Rangers Portekiz: Porto Hollanda: AZ Alkmaar Türkiye: Beşiktaş Yunanistan: Olympiakos

Şampiyonlar ligine direk katılanlar;

İngiltere: Manchester United, Liverpool, Chelsea İspanya: Barcelona, Real Madrid, Sevilla Italya: Inter Milan, Juventus, AC Milan Almanya: Wolfsburg, Bayern Munich Fransa: Bordeaux, Marseille İskoçya: Rangers Portekiz: Porto, Sporting Lisbon Yunanistan: Olympiakos Hollanda: AZ Alkmaar Türkiye: Beşiktaş

Şampiyonlar ligi ön elemesi oynayacaklar;

İngiltere: Arsenal İspanya: Atletico Madrid Italya: Fiorentina Almanya: Stuttgart Fransa: Lyon İskoçya: Celtic Portekiz: Benfica Hollanda: Twente Enschede Türkiye: Sivasspor Yunanistan: PAOK Salonika Belçika: Anderlecht, Standard Liege Avusturya: SV Salzburg Danimarka: FC Copenhagen Rusya: FK Rubin Kazan, PFK Samara Kryliya Sovetov İsviçre: FC Zurich

Europa kupasına katılacaklar;

İngiltere: Everton, Aston Villa, Fulham İspanya: Villareal, Valencia Italya: Genoa, AS Roma Almanya: Hertha Berlin, Hamburg Fransa: Toulouse İskoçya: Heart of Midlothian, Aberdeen Portekiz: CD Nacional de Madeira, Braga Hollanda: Ajax Amsterdam, PSV Eindhoven Türkiye: Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray Yunanistan: Panathinaikos, AEK Athens, Larissa Belçika: KAA Gent Avusturya: Rapid Vienna, Austria Vienna Danimarka: Odense BK Rusya: FC Moscow İsviçre: Young Boys, FC Basel, Grasshoppers

Düşenler;

İngiltere: Newcastle, Middlesbrough, West Brom İspanya: Real Betis, Numancia, Recreativo Huelva Italya: Torino, Reggina, Lecce Almanya: Energie Cottbus, Karlsruhe, Arminia Bielefled Fransa: Caen, Nantes, La Havre Türkiye: Hacettepe, Kocaelispor, Konyaspor

Çıkanlar;

İngiltere: Wolverhampton, Birmingham, Burnley İspanya: Xerez, Tenerlife, Real Zaragoza Italya: Bari, Parma, Livorno Almanya: SC Freiburg, Mainz, Nurnberg Fransa: Lens, Montpellier, Boulogne Türkiye: Manisaspor, Diyarbakırspor, Kasımpaşa

Varan 1 Pellegrini

picture-41

Dün resmen Real Madrid başkanı olan Florentino Perez, Villarreal’de başarılı 5 sezon geçiren Manuel Pellegrini‘yi takımın başına getirdi. 2011 yılına kadar sözleşmesi olan Pellegrini için Villarreal’e 4 milyon euro ödedikleri konuşuluyor. 4 milyon Perez’e koymaz. Perez hızlı başladı bakalım transferde neler yapacak? Bu hafta içinde ilk bombayı bekliyorum…

Hadi hisset bu hislerimi

karakartal1cn6

Muzo B Fenerli, ben ise Galatasaraylıyım. Bu yüzden blogda Beşiktaş’la ilgili ender postlar yazıyoruz. Bu konudaki en şikayetçi ve etrafımdaki en ağır Beşiktaşlı arkadaşım Ahen, bu sezon gelen şampiyonluklarla ilgili bize bir misafir yazısı yazdı. Buyrun hissedin hislerini;

Hani hep deniyordu ya senelerdir “Beşiktaş şampiyonluğa, başarıya aç, artık taraftar yerinde zor duruyor” diye, işte 31 Mayıs akşamı İnönü’de hepimiz şahit olduk herhalde bu fikrin gerçekliğine. Doğruyu söylemek gerekirse Ekim ayında Ertuğrul Sağlam istifa ettikten sonra, ki gerçekten de bunu isteyenlerin başında geliyordum bağıra bağıra oynattığı sistemin ve stratejik kararlarının yanlış olduğunu söyleyerek, takımın başına daha kimin geleceği belli değilken “oh be dedim iyi ki kombine falan da almamışım, UEFA’dan da elendik bir cacık olmaz bizden bu sezon.”

Ne zaman ki Mustafa Denizli takımın başına geldi işte o zaman benim de bu takımın en azından başaramasa dahi gayret edeceğine yönelik inancım başladı. Gerçekten de öyle oldu, her ne kadar ölüp ölüp dirilsek te Hacettepe maçları gibi maçlarda ha gitti ha gidiyor 3 puan diye, takımın inadından, sonuna kadar maçı bırakmaması sayesinde bu günlere kadar geldik. Bu arada teknik direktör değişikliğinden sonra devre arası transferlerine de şahsen baya bir karşı çıkmıştım. Tamam Fabian Ernst ismi var, kariyeri var güzel ama 30’una 1 kalmış antremansızdır dedim, hele hele Yusuf’la ilgili düşüncelerim için bir yerde karşılaşsam özür dileyeceğim kendisinden, söyleseler kahkahalarla güleceğim bir performans sergiledi kendisi. Bence Mustafa Denizli Beşiktaş’ı takım oyunu oynaması konusunda çok iyi şekilde eğitmiş, her ne kadar bazı maçlarda, heyecandan belki de, yanlış oyuncu değişiklileri yapmış olsa da, Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş’ıyla kıyaslanırsa çok daha yerinde bir sistem kurup, “tüm oyuncuları kendi yerlerinde, en verimli oldukları yerlerde oynatmıştır”.

Bir Beşiktaş taraftarı olarak son bir kaç haftadır durmadan insanların “hadi hayırlı olsun şampiyon oldunuz” demeleri beni ciddi ciddi rahatsız ediyordu. O kadar alışmışız ki son anda bir şey olacak, yine 90+ da yiyeceğiz golü, bu sene de gidecek diye diye ben ancak Denizlispor’a karşı 2-0 olduğunda koltuğa oturup “şampiyon olduk” diyebildim. Dediğim gibi o kadar başarıya, spesifik olarak şampiyonluğa açmış ki bu camia, en son 2000 senesinde Galatasaray’ın duble yapmasından 9 sene sonra, kendi tarihinde 2. kez duble yapmış olması bile nerdeyse gölgede kalacaktı.

Beşiktaş şampiyon olduktan sonra tebrik mesajları yayınlayan Galatasaray ve Trabzonspor klüplerini de centilmenliklerinden ve fair-play görüşlerinden dolayı şahsen ben tebrik ediyorum. Umarım Beşiktaş bu lig ve kupa şampiyonluğuyla beraber iyi bir ivme, sportif düzen yakalar ve bundan sonra 9 senede birden daha kısa aralıklarla taraftarının yüzünü güldürür.

Ahen