Yaşasın Galatasaraylı futbolcular hiç grip olmayacaklarmış

Galatasaray ve Nano Girişim arasında imzalanan anlaşma ile Florya Metin Oktay tesisleri ve Ali Sami Yen stadı Nano Teknoloji ile tanıştı. ABD’nin önde gelen spor kulüpleri, hastaneleri ve gıda tesisleri tarafından kullanılan BioShield anti-bakteriyel yüzey koruyucusu Avrupa’da ilk defa Galatasaray Spor Kulübü tarafından kullanılmaya başlandı.

Bugün, Florya Metin Oktay tesislerinde yapılan Nano Teknoloji uygulaması yüksek hijyen standartları sağlıyor. Florya Metin Oktay tesislerinde bağımsız laboratuarlar tarafından yapılan testler Bioshield’ın geleneksel temizlik ve hijyen yöntemlerinin yetersiz kaldığı zamanlarda devreye girerek üstün bir koruma sağladığını ortaya koyuyor.

90 günde bir uygulaması yapılan BioShield uzun süreli anti-bakteriyel koruma sağlarken, bakterilere karşı fiziksel koruma sağlayan teknolojisi sayesinde dirençli mikropların ve biofilm tabakalarının da oluşumunu engelliyor.Ayrıca antrenman formalarına ve havlulara da uygulanabilen BioShield futbolcuların antrenmanlarda giydikleri formaların ve kullandıkları havluların da hijyenik kalmasına yardımcı oluyor. Bu sayede Galatasaraylı futbolcuların her noktada tehlikeli enfeksiyonlardan korunması sağlanıyor.

galatasaray.org‘dan alıntıdır.

Nedir Galatasaray’ın bu sakatlıklardan çektiği?

Az önce PCLion FC’de okudum. Yunanistan’a karşı oynanılan U19 milli takımı karşılaşmasında Semih Kaya yine çapraz bağlarını koparmış. Semih daha önce de çapraz bağları koparmış ve uzun süre sahalardan uzak kalmıştı.

Hakikaten çok üzüldüm. Genç yaşta üst üste böyle ağır sakatlıklar yaşamak gerçekten büyük şanssızlık. Önümüzdeki yıllar için Semih’ten büyük beklentilerim vardı. Umarım en kısa zamanda, en sağlıklı şekilde kariyerine kaldığı yerden devam eder ama diz sakatlığı lanet birşeydir. Yer etti mi ömür boyu hissettirir ben buradayım diye… Tecrübeyle sabittir.

Premier League gol kralı

Anelka deyince aklıma iki sahne geliyor. Birincisi İnönü’de sağ çizgiden topu alıp karşısındaki Koray‘ı madara edip kalecinin kapattığı köşeden füze gibi topu ağlara göndermesi. İkincisi ise, Kadıköy’de kale çizgisi üstünde Song ve Mondragon‘u süründürüp kaleye yuvarladığı topun direkten dönmesi. Hakkaten yazık olmuştu o pozisyona…

Anelka Chelsea formasıyla bu sezon 19 attı ve Premier League’de gol kralı oldu. Dün oynanan son maçta Sunderland’e attığı gol de krallığına yakışmış. Youtube’u açan arkadaşlar golü buradan görebilirler.

Bu arada Anelka’nın yerine Fenerbahçe’ye gelen Güiza bütün sezon çok eleştirildi ama son haftalarda açıldı, her maç gol atıyor. Korkuyorum önümüzdeki sezon Kezman geri dönerse çift forvet yıkabilirler ortalığı.

Finale Busacca

UEFA, çarşamba günkü yılın maçı Şampiyonlar ligi finalini yönetmesi için Euro 2008’de Almanya – Türkiye yarı final maçında hepimizi ayar eden İsviçreli hakem Massimo Busacca‘yı görevlendirmiş.

40 yaşındaki Busacca 1999 yılından beri toplam 77 UEFA maçı yönetmiş. 6 tanesi bu sezon olmak üzere toplam 32 tane Şampiyonlar ligi maçı yönetmiş. Bu sezon Porto – Manchester United çeyrek finali ve Panathinaikos – Villarreal 2.tur maçlarını yöneten İsviçreli, 2007 yılında Glasgow’da oynanan Sevilla – Espanyol UEFA kupası finalini de yönetmişti.

Busacca’nın yardımcılıklarını yine aynı ülkeden Matthias Arnet ve Francesco Buragina yapacak. Dördüncü hakem ise Claudio Circhetta.

O parmak dikilecek doktor!

Sabah gazetesi yazarlarından Şirin Sever, Fatih Terim’in geçen hafta kopan parmağının hikayesini yazmış;

Olay, Fulya Terim’in Bodrum’daki yazlık evlerinin önündeki büyük kayanın oradan çekilmesini istemesiyle başlıyor. İmparator Terim de dev kayanın denize devrilmesi için bizzat iş başında. Kayanın etrafına bir halat bağlanıyor, bir tekne de halatı çekecek… Parmaklarını halatla kayanın arasına sokuyor Terim, halatı düzeltmeye çalışıyor. Ve o sırada Terim’i görmeyen tekne kaptanı hareket ediyor. Terim’in orta parmağı, ilk boğumdan kopuyor ve denize düşüyor. Etraflarında bulunan dalgıçlar anında suya atlıyor ve kopan parmak ucunu büyük şans eseri buluyor. Buz dolu kavanoza konuluyor parça ve Bodrum’da bir hastaneye koşuluyor. İlk müdahale yapılıyor, oluk oluk akan kan dindiriliyor öncelikle. Hemen özel uçak ayarlanıyor ve İstanbul’a uçuluyor. Amerikan Hastanesi’nde, “Bunu dikemeyiz, riskli bir operasyon” diyorlar. Çünkü parmak kaynamazsa, kangren olma tehlikesi var ve bu kez parmağı orta boğumdan kesmek zorunda kalabilirler. Fatih Hoca inatçı; parmağını kaybetmek istemiyor haklı olarak. Acıbadem Hastanesinde Doç. Dr. Uğur Nalbantoğlu’nun kapısı çalınıyor bu kez. O da “Dikemem” diyor. Fatih Terim bu; “Dikeceksiniz” diyerek kafa tutuyor. “Olmaz, dikilemez” deseler de Hoca dinlemiyor, bastırıyor: “O parmak denizin içinden bulunduysa, bu bir işarettir, dikin” diyor. El mahkum, parmak dikiliyor… Şansal Abi, parmak dikilirken eş dost herkesin de Terim’in başında olduğunu anlatıyor: “Muhabbetler, şakalaşmalar eşliğinde ameliyat yapıldı, böylesini de hiç görmemiştim” diyor gülerek. Kılcal damarların kaynaması için sıcaklık şart. Ameliyatın ardından Fatih Hoca, 30 derece sıcakta yatıyor günlerce. Bu eziyetin sonunda da, iyi haber geliyor: Kılcal damarlar yüzde 75 kaynıyor sonunda. Yani her şey yolunda.

Fatih hocanın parmak direkten dönmüş. Geçmiş olsun hocam.

Fotoğraf netleşiyor

Florentino Perez‘in Real Madrid’e yeniden başkan olması halinde transfere büyük paralar harcayacağını ve Ronaldo, Ribery, Kaka gibi isimleri Real Madrid’e kazandırmak için milyon euroları saçacağını sağır sultan biliyor.

Florentino Perez’in kulüp içindeki yeni yapılanmada da Zidane‘a yer vermek istediği uzun zamandır konuşuluyordu ancak kesin bir açıklama yoktu. Dün Fransız televizyonu Canal Plus’a konuşan Zidane, “Perez seçildiği takdirde, öngördüğümüz gibi kulübe geri döneceğim. Önemli olan seçilmesi. Belki sportif danışman olabilirim” demiş.

Fotomontaj manyağı İspanyol basını zamanında Perez, Zidane ve Kaka’ya aynı karede yer vermişti. Perez’le Zidane tamam, bakalım fotoğrafın orjinaline Kaka da girecek mi?

Bir veda da Cannavaro’dan

Önümüzdeki sezon için Juventus ile sözleşme imzalayan Cannavaro, Barnebau‘daki son maçının ardından taraftarlarla vedalaşmış.

Bu arada Mallorca da ligin son maçında Real Madrid’i fena bozmuş. Real Higuain‘nin golüyle öne geçmesine rağmen sahadan 1-3 yenik ayrılmış. Barcelona’dan 6 yediklerinden beri bir türlü bellerini doğrultamadılar. Perez gelsin, paraları saçsın diye beklemedeler.