Al sana ”Müjde”

3202830105_7593d98467

Galatasaray resmi internet sitesinden bugün yapılan açıklama;

Arda Turan ve Shabani Nonda tedavilerinin ardından salon ve sahada takımdan ayrı çalıştırıldılar. Saha çalışma sırasında ağrıları devam eden Arda Turan, Sağlık Merkezi’ne alındı. Arda’nın Perşembe günü oynanacak Hamburg maçında forma giymesinin zor olduğu belirtildi.

Afedersiniz ama şimdi sıçtıkk işte…

Ne müjdesi ya?

petric_trochowski_468

2 gündür spor haberlerinde ve gazetelerde haberler çıkıyor ”Galatasaray’a müjde Petric oynamayacak” diye. Eeeee daha kötü. Onun yerine ilk maçta sadece son 20 dakikada görev yapan Oliç kesin oynayacak. Tartışmasız Hamburg’un en iyi futbolcusu, zaten sezon sonunda da Bayern Münich’e gidiyor. Dün gece verilen bir diğer ”müjde” de sağ ve sol kanadı çok iyi kullanan Piotr Trochowski’nin büyük ihtimal Perşembe gününe yetişmeyeceğiydi. Bizim basın bir şeyi anlamadı galiba. Rakipte kimin olup olmadığı önemli değil. Galatasaray’ın stoperi yok! İleri dönük orta saha oyuncusu hatta 2. forvet Kewell’ın stoper oynayacağı konuşuluyor. Adamlar hücum hattını paf takım oyuncularından kursalar bizim defansımıza sıkıntı verecekler…

Bu arada Bülent’in Kewell’ı stoper oynatması büyük skandal olur. Oradaki maçın sıcaklığı ile Kewell iyi mücadele etti bilmem ne de, buradaki maçta büyük dağılırız. Galatasaray formasını 17 yaşında Monaco maçında giyen Bülent Korkmaz’ın, her ne kadar tecrübesiz olsa da asıl görev bölgesi stoper olan Semih Kaya‘ya güvenmesi ve inanması lazım.

Haftaiçi futbol

picture-34

16 Mart Pazartesi

20.00 Manisaspor – Sakaryaspor (D SPOR) 22.00 West Ham – West Bromwich (SPORMAX)

17 Mart Salı

21.45 Arsenal – Hull City (NTVSPOR)

19 Mart Perşembe

21.30 Galatasaray – Hamburg (FUTBOL SMART)

Bana herşey seni hatırlatıyor…

2207884580_eaec1778d3_o

Sabah gazetesi 2000 senesinde UEFA kupasını kazanan Galatasaray ile bu yıl Kadıköy’e  ilerleyen Galatasaray arasındaki benzerlikleri yazmış. İlginç geldi, okumayan varsa buyursun;

1999-2000 sezonunun devre arasında 5 numaralı formayı giyen Tugay, Dick Advocaat’ın çalıştırdığı G.Rangers’a transfer oldu. Bu sezon 5 numarayı sırtında taşıyan Meira, sezon ortasında Rus Zenit kulübüne transfer oldu. Zenit’i Dick Advocaat çalıştırıyor.

99-00’de Şampiyonlar Ligi grubunda Hertha Berlin’i deplasmanda 4-1 mağlup etti. Bu sezon UEFA’da grup maçında yine Hertha Berlin’i deplasmanda 1-0’lık skorla devirdi.

G.Saray Milan’ı son dakika golüyle3-2 mağlup edip UEFA’da yoluna devam etti. Bordeaux maçında skor 3-3 iken Galatasaray, Sabri’nin son dakika golüyle Fransız ekibini kupa dışına itti.

UEFA’da, 1999-2000 sezonunda 3. turda elenen takım Bologna idi. Bu sezon Galatasaray 3. turda bir başka B harfi ile başlayan takımı eledi: Bordeaux.

9 yıl önce 4. turda Alman ekibi Borussia Dortmund ile eşleşmiş ve elemişti. Bu sezon 4. turdaki rakibi yine bir Alman, Hamburg oldu ve Aslan tura yakın.

Çeyrek finalde M harfi ile başlayan rakip karşısına çıkmıştı: Mallorca Hamburg’u elediği takdirde G.Saray’ın çeyrek finalde ‘m’ harfiyle başlayan muhtemel 3 rakibi var: Marsilya, Manchester City, Metalist Kharkiv.

Final: 99-2000’de K ile başlayan Kopenhag’da oynanmıştı. Bu sezon final KADIKÖY’de.

Stopersiz Kadiköy’e…

810034_biglandscape

Dün akşam maç başladı, Galatasaray daha önceki UEFA maçlarında olduğu gibi ayağa pas yaparak oyuna ağırlığını koydu. Bu arada Hamburg bir kaç etkisiz kornerle gol aradı, bir de uzaktan etkili bir şutları vardı. 32. dakikada Ayhan kaptan çıktı kontradan nefis bir gol attı ve ilk yarıyı 1-0 önde kapadık. İkinci yarı başladı, Sabri’nin kanadından gelen ortada Volkan’ın ofsaytı bozmasıyla saçma sapan bir gol yedik.

Ve oyunun kopma anı; Nonda yüzde bir milyonluk golü kaçırdı, top döndü dolaştı ve takımın son stoperi Emre Aşık kırmızı kart gördü. İşte bu dakikada sahadaki ve televizyon başındaki tüm Galatasaraylılar ” Ahaa! Şimdi bittik işte” dedi. Pozisyon sarı mı kırmızı mıydı tartışılır ama artık çok geç, geçmiş olsun olan oldu bir kere.

Kırmızı kart pozisyonundaki serbest vuruşun hemen ardından bir baktık ki Balta’nın yanında Kewell var. Herkes genç Semih hazırlanırken Kewell geçici olarak orada oynuyor sandı. Ancak öyle olmadı, bugüne kadar bu forma için goller atan, asistler yapan Kewell maçın sonuna kadar stoperde hatasız oynayıp bir profesyonellik dersi daha verdi. 10 kişi kaldıktan sonra gol yemememizin gerçekten büyük şans olduğunu ve futbol tanrılarının bizimle birlikte olduğunu kabul ediyorum ancak yapılan mücadeleyi ayakta alkışlamak ve şapka çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Bu arada bir parantez Hamburg teknik direktörü Martin Jol için, Oliç gibi bir silahı ilk 11’de oynatmadığın için teşekkürler…

Son yarım saatte Çanakkale geçilmez style futbolu ile Galatasaray İstanbul’a 1-1’lik avantajlı bir skor ile geri döndü. Ancak bu avantajlı skora rağmen Ali Sami Yen‘deki maç daha da zor geçecek. Bugüne kadar UEFA kupasında deplasmanda oynadığı bütün maçlarını kazanmış bir Hamburg ile karşılaşacağız. Savunmamızın durumu zaten ortada. Benim tahminim Büyük Kaptan bir hafta boyunca genç Semih’i bu maça özel olarak hazırlayacak.

Bugünden itibaren bu maçı unutup Pazar akşamı oynanacak olan Trabzon maçına odaklanmak lazım. Avni Aker‘den alınacak bir 3 puan lig şampiyonluğu için dev bir adım demektir…

Zico vs. Lucescu

zl

Bu geceki UEFA son 16 maçlarında Galatasaray maçından sonra en ilgi çekici olanlardan biri de CSKA MoscowShakhtar maçı. Rus ve Ukrayna ekiplerinin birbirleriyle oynadıkları maçların dünya futbolunda ayrı bir yeri olduğu kesin, hatta bu maçlar için eski Sovyet derbisi bile diyebiliriz.

Rus ekibi CSKA’nın başında Fenerbahçe’yi geçen sezon Şampiyonlar liginde çeyrek finale kadar taşımış ve müthiş bir takım ruhu oluşturarak, sahaya yansıttığı futbol ile keyif vermiş olan Zico var. Ukrayna temsilcisi Shakhtar’ın başında ise Galatasaray ile Şampiyonlar liginde çeyrek final oynamış daha sonra da Beşiktaş’a 100. yıl şampiyonlğunu yaşatmış ancak oynattığı defansif futbol ile pek tat vermemiş olan Lucescu var.

Her ne kadar Fener’i çalıştırmış olsa da, bir Galatasaraylı olarak müthiş bir futbol adamı olan Zico’ya hayrandım. Takımının kötü günlerinde ağır eleştirilere rağmen verdiği efendi ve sakin cevaplar, kulübede takımını izlerken verdiği sakin görüntü her zaman hoşuma gitmişti. Lucescu’nun tarzı ise biraz daha değişikti. Basın toplantılarındaki sinirli yapısı, sağa sola laf atmaları ve kulübedeki şaç baş dağılmış görüntüsü bana çok sıcak gelmiyordu. Ama adamın yapısı bu, başarılarını kesinlikle göz ardı etmemek lazım.

Bu ikili akşam Rusya’da Luzhniki stadında karşı karşıya geliyor. Önceki turda İngiliz ekipleri Aston Villa ve Tottenham’ı eleyen CSKA ve Shakhtar’ın aralarında oynayacakları maçın çok heyecanlı ve çekişmeli geçeceği kesin. Keşke Galatasaray maçıyla aynı saatte olmasaydı da izleme fırsatı bulabilseydik.

Road to Kadıköy

picture-31

Galatasaraylı yöneticilerimiz son dakika golüyle elediğimiz Bordeaux maçından sonra Boğaz köprüsünü geçtik, Kadıköy‘e doğru ilerliyoruz demişlerdi. Galatasaray’ın bu sezon UEFA kupasında sonuna kadar gideceğine en çok inananlardan biri olarak, bu demecin erken verildiğini düşünüyorum. Önümüzde çok zor bir Hamburg maçı var, hani onu geçtik diyelim ardından çeyrek ve yarı final. Bana kalırsa Galatasarayımız daha gişelerde bekliyor.

Gelelim Hamburg maçına; bakmayın Hamburg’un son lig maçında Moenchengladbach gibi zayıf bir ekipten 4 gol yemesine. Her takımın şanssız ve kötü günleri olur. Galatasaray değil miydi, bundan 2 hafta önce Kocaelispor’dan Sami Yen’de 5 yiyen? Hamburg adına bu sezon benim aklımda kalan, lig maçında Bayern’i sürklase ederek yenmeleriydi. Hamburg’un en zayıf  noktası defansın göbeği. Çok ağır bir defans yapısına sahipler. Guy Demel gibi önemli bir isim sakatlığı nedeniyle oynayamayacak. Defanslarının zayıf olduğu kadar, forvetleri de bir o kadar güçlü Almanların. Petric ve Olic gibi iki mükemmel sol ayağa sahipler. Özellikle Olic çok beğendiğim bir oyuncu, zaten önümüzdeki sezondan itibaren Bayern’de forma giyecek, imzayı attı bile. Çok hızlı ve çok ters. Tam Galatasaray defansının sevmediği cinsten. Youla bile bu defansı ne hale getirmişti hatırlıyorsunuzdur heralde… Orta sahalarındaki en önemli iki isim Piotr Trochowski ve David Jarolím. İkisinin de bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri var. Kanatta oynayan Trochowski sağdan ve soldan yaptığı hızlı bindirmeler ile çok etkili.

Bu maç öncesi Galatasaray’da ise en büyük problem; Servet, Emre Güngör ve Mehmet Topal’ın sakatlığının ardından Meira’nın da Zenit’e satılması. Bu durumda savunmanın göbeğinden yanlız kalan emektar savaşçı Emre Aşık’ın yanında büyük olasılıkla Hakan Balta oynayacak. Balta’nın boşalttığı sol beke ise Volkan Yaman geçecek. Bülent Korkmaz’ın Semih gibi bir genci Hamburg deplasmanında ilk kez sahaya sürme riskine gireceğini hiç sanmıyorum. Benim asıl korkum stoperde oynayacak olan Hakan Balta değil, sol bekte oynayacak olan Volkan Yaman. Orada çok ağır kalıyor. İleri çıktı mı geri gelemiyor, ters kademelere girmekte zorlanıyor. Hamburg gibi defansın arkasına derinlemesine oynayan bir takım karşısında ters kademeler çok önemli. Bu maçta arayacağımız bir diğer önemli isim ise sarı kart cezalısı Milan Baros. Hamburg gibi ağır defansı olan bir takıma karşı çok iş yapabilirdi. Ama olsun Arda, Kewell, Lincoln etkili gibi ayaklarımız var. Bu isimlerin bundan önceki UEFA maçlarında, özellikle de deplasmanlarda nasıl performans sergilediklerini hatırlıyoruz.

Açıkçasını söylemek gerekirse bu maçta gol yiyeceğimiz bir gerçek. İlk defa yan yana oynayacak bir dörtlü ile sahada olacağız. Ama gol yememiz kadar atmamız da bir o kadar olası. İlk maçta alacağımız gollü bir beraberlik ya da 2-1’lik, 3-2’lik bir yenilgi bile Sami Yen‘de bize turu getirir. Hamburg elenmeyecek bir takım değil, hadi geçelim şu boğaz köprüsünü artık!

Tutmayan maya

PORTUGAL SOCCER WC QUALIFIER

Galatasaray’a transferi kesinleştiği günlerde Meira için ”kötü transfer dedim” diyen biri varsa kesin yalan söylüyordur. Portekiz Milli takımında ve Avrupa’da formasını giydiği takımlarda kendisini kanıtlamıştı Meira. Ama olmadı, Galatasaray’da bekleneni veremedi, yani kısacası maya tutmadı ve 6 milyon euro transfer bedeli ile Zenit’e transfer oldu. Bu ekonomik krizde 6 milyon euroluk teklif gerçekten ilaç gibi ancak takımda bu kadar eksik varken ve hedef UEFA finaliyken bu karar ne kadar doğru bilemedim. Gerçi resmi siteden yapılan açıklamada Meira’nın profesyonel hayatta reddedemeyeceği cazip bir teklifle karşılaştığı ve ayrılmak istediği belirtilmiş.

Bu saatten sonra bunları tartışmanın bir anlamı yok. Yarın Galatasaray’ın Hamburg ile çok önemli bir maçı var. Meira’nın yerine kim oynayacaksa elinden gelenin en iyisini yapacak ve üzerindeki formanın hakkını verecektir. Bu isim genç Semih de olabilir, Volkan Yaman da… Bunun kararını en iyi teknik ekip verecek, bekleyelim ve görelim.

U2 stada iniyor!

lg_barcelona

Efsane grup U2‘nun Avrupa turnesi açıklandı. Peki footbaLLove’da ne işi var? Çünkü konserlerin hepsi birbirinden muhteşem stadlarda yapılacak. U2 konserlerinin yönetmeni Willie Williams ve mimar Mark Fisher‘ın ortak çalışmasının ürünü olan yukarıda ve en aşağıda görebileceğiniz 360˚’lik sahne yapısının oldukça görkemli olacağına eminim. Pek tabii ki Türkiye’ye gelmiyorlar.

30 Haziran: Camp Nou – Barselona 07 Temmuz: San Siro – Milan 11 Temmuz: Stade De France – Paris 15 Temmuz: Parc des Sports Charles Ehrmann – Nice 18 Temmuz: Olympic Stadium – Berlin 20 Temmuz: Arena – Amsterdam 24 Temmuz: Croke Park – Dublin 31 Temmuz: Ullevi Stadium – Göteburg 06 Ağustos: Slaski Stadium – Chorzow 10 Ağustos: Stadium Maksimir – Zagreb 14 Ağustos: Wembley Stadium – Londra 18 Ağustos: Hampden Park – Glasgow 20 Ağustos: Don Valley Stadium – Sheffield 22 Ağustos: Millenium Stadium – Cardiff

360.u2.com