Yonetim su dakikalarda Skibbe’yi yollamanin hesaplarini yapiyor. Eee peki bundan sonra ne olacak? Ligin bitmesine 13 hafta kala bu takimin basica kim gecer? Benim dusuncem en ideal isim Bulent Korkmaz. Takimin efsane kaptani ve yeni bir heyecan getirebilir. Hagi deniyor ancak Hagi daha once sansini kullandi. Nobetci hoca Cevat Guler goreve hazir. Diger adaylar; Hakan Sukur ve Lucescu olabilir.
4 gun once muhtesem oynadigimizi iddaa eden herkese saygilarimi sunuyorum. O gun mac sonrasi yazdigim postta soylemistim, “Bu macin 0-0 bitmesinin sebebi Galatasaray’in iyi oyunu degil, Bordeaux’un kotu oyunu ve Blanc’in oyunu okuyamamis olmasidir” diye.
Ne oldu bu aksam? Yine ciktin 3 defans ile, Kocaeli gibi bir takimdan 5! yedin. Yillardir her maca giden ben bile bundan sonra hic bir lig macina gitmiyorum diye isyan ettim. Bu takimin Chelsea’den 5, Fener’den 6 yedigi gunleri de gordum ama bu aksamki olay tam anlamiyla bir skandaldir! Ligin dibine demir atmis, ekonomik krizden devre arasinda bir suru futbolcusu ayrilmis bir takimdan kendi sahanda 5 adet gol yemek ne demektir ya?
Skibbe ne yapti bugun? Bordeaux macini dusunerek bazi as futbolculari dinlendirme karari aldi. Aferin sana, sanki ligde lidersin, rakiplerin ile arandaki puan farki 10, rotasyon yapmanin tam zamani! Servet, Meira ve Emre Gungor’den defans kurmus, saga takimin yildiz futbolcusu ekmek kafa Sabri’yi koymus, sola defans yapmasini bilmeyen ve fiziksel olarak hazir olmayan Kewell’i koymus. Kewell’dan sol cizgide hem defans, hem de hucum bekliyor, vay be! Ortada Mehmet Topal’in yaninda bu takimda yillardir kadroda nasil bulundugunu cozemedigim Mehmet Guven. Onlarin onunde takimin en cok kazanan ama en az deplasman seyahati yapan futbolcusu Lincoln ve onde cift forvet Nonda-Karan. Kaptan Karan’da oynamadiginda hep dert ama oynadiginda da bir tik yok, bugun yine oyundan alininca stadi terk etmis aferin nasil olsa ceza veren yok…
Alman arkadasa hatirlatmak isterim. Yeri geldiginde istifa etmek de onurlu bir davranistir…
Simdi yonetim acil olarak toplanmis, radikal kararlar aliyorlarmis… Bakalim ne karar alacaklar cok merak ediyorum… Yarin bir bildiri yayinlasinlarda okuyalim!
Gökmen ‘J.R.‘ Özdenak @ Telegol Pazar
Koko ile konuşuyorduk az önce. Aynı anda ‘Sürpriz Cumartesi diye post yazıcam…’ dedik birbirimize. Ama su küçüğün, söz büyüğün demişler. 😉
Favorilerin şiştiği gün bugün. Bundesliga’da Bayern Münih evinde Köln’e 2-1 yenildi ve 41 puanla lider olabilecekken 4. sırada kaldı. Trabzon Denizli’ya kolbastı oynarım derken Horoz duble zeybek oynadı. Fener müzmin sakat zaten. Ankara’da yine yeni yeniden 3 puan bıraktı. Barcelona derbisinde Espanyol yine Barça’ya kök söktürdü. Keita’nın ilk yarıda atıldığı maçı De la Pena Espanyol 1-2 aldı. Aynı anda Real Madrid 45 dakikada 6 tane attı, ikinci yarı yattı. Raul’un iki golü de baştan aşağıya klas kokuyor. Respect Gonzalez! Kapanmaz denilen 12 puanlık fark iki haftada 7 oldu, La Liga’ya heyecan geldi.
Diyelim ki iddaa’da böyle bir sürpriz kuponunuz vardı:
Bayern Münih – Köln – 2 – 8.00 Trabzon – Denizli – 2 – 8.50 Gençlerbirliği – Fenerbahçe – 1 – 4.50 Barcelona – Espanyol – 2 – 8.50
8.00 x 8.50 x 4.50 x 8.50 = 2601 katını cebe indirmişti(k)niz. Tüh! 😉
Bugun TV’de muhtesem keyifli maclar var. Bol kalorili ve asosyal bir Cumartesi gunu gecirmek icin birebir. Saat 14.45’te Aston Villa – Chelsea maci ile baslarim, cok gol gorecegimi zannetmiyorum o yuzden keyif almak icin guzel bir pizza soylerim. O arada Trabzon – Denizli maci baslar, bol gollu Trabzon galibiyetini izleyecegimi tahmin ediyorum. Bu 2 mac bitince hemen akabinde Tuncay‘i izleme umuduyla Middlesbrough – Wigan macina gecerim. Haftalar sonra artik Middlesbrough’un patlama yapacagini dusunuyorum yoksa Southgate gidici… Saat 19.00’da Ankara’da Genclerbirligi – Fenerbahce macinda gecen hafta kardes takima karsi alinan 7-0’lik skorun intikam gaziyla, 2 takimdan da acik futbol bekliyorum. 2.5 ustu olur ama kim kazanir bilemem ama gonlum Ankara temsilcisinden yana tabii ki:) Daha sonra gunun en keyifli aninda Ntvspor’a gecerim ve Barcelona – Espanyol derbisini Burger King esliginde, Messi ile mest ola ola izlerim ve herkese de tavsiye ederim…
Bu aşık olduğumuz oyunun merkezi, peşinden koşulan objeleri futbol topları; en büyük organizasyonu ise Dünya Kupası. 2010 Dünya Kupası biletleri satışa çıkmak üzereyken, tarihte kullanılan toplara şöyle bir bakalım istedim.
İlk Dünya Kupası Topu: TIENTO
1930 yılında Uruguay‘da düzenlenen Dünya Kupasının topu Tiento. Tiento, Güney Amerikalıların topu oluşturan kauçuk keseyi dikmek için kullandıkları deri sicimin adı. O günlerde sibop daha icat edilmediği için maç boyunca arada topu şişirirmek gerekirmiş. Yağmurlu havalarda ise deri su çektiği için top oldukça ağırlaşırmış.
1940’lı yıllarda sentetik boyalar kullanılarak su geçirmemesi sağlanmaya çalışılmış olmasına rağmen pek de başarılı olunamamış ancak sibobun icadı ile top şişirme derdi kalmamış. 1950’lerde stadyumların ışıklandırılmaya başlamasının ardından seyircilerin topu daha rahat görebilmesi için toplar beyaza boyanmaya başlanmış.
1960’larda Adidas‘ın önderliğinde ilk sentetik toplar üretilmeye başlanmış. Beşgen veya altıgenlerin birbirine sentetik deri ile dikilmesi ile üretilen, birçoğumuzun mahallede peşinde koştuğu toplar bu zamanlarda şekillenmiş. Adidas’ın ilk ürettiği topa 1962’de Şili’de gerçekleştirilen Dünya Kupası’nın anısına Santiago adı verilmiş. Adidas’ın bu atılımının ardından FIFA, 1970 Dünya Kupası’nın topunu üretmesi için kendileriyle anlaşmaya varmış.
Meksika 1970: TELSTAR
Zamanın tüm futbol topları gibi Telstar da tamamen deriden üretilmişti fakat diğer hiçbir topta olmayan bir özelliği vardı. 12’si siyah beşgen, 20’si beyaz altıgen toplam 32 adet el yordamıyla birbirine dikilen panelden oluşuyordu ve zamanının en yuvarlak topuydu. Siyah beyaz yapılmasının sebebi, zamanın siyah beyaz televizyonlarında topu seçebilmeyi kolaylaştırmaktı. Okumaya devam et “Tarihte Dünya Kupası topları”
Her seferinde Milano’da kalmak istedigini soyleyen Beckham’i artik Amerikali taraftarlar da istemiyor.
Bordeaux’dan avantajli bir skor ile donuyoruz tamam. Ama ben bir futbol takiminin 3-5-2 oynamasina dayanamiyorum arkadas. Adamlar ilk yarinin 10. dakikasi ile 25. dakikasi arasinda savunmamizin arkasina attiklari ters toplari, macin diger bolumlerinde de atsalardi kesin 1-2 gol yerdik. Bence bu macin berabere bitmesinin sebebi Galatasaray’in iyi oyunu degil, tamamen Bordeaux’un kotu oyunudur. Skibbe’de cikmis mactan sonra “oyundan memnunum ama skordan memnun degilim” demis. Bence 0-0’i opsun basina koysun, Bordeauxlu futbolcular biraz daha gununde olsaydi ve teknik direktorleri Laurent Blanc oyunu daha iyi okuyabilseydi, o arkasinda hissettigi yonetim Istanbul’a donerken Almanya uzerinde Skibbe’yi hic dusunmeden ucaktan assagiya atardi.
Bu arada Isvicreli hakem ne ayakti anlayan var mi? Euro 2008’deki son dakika golumuz icinde kalmis galiba…
Skysports’un saat 17.00 sularinda yayinladigi son dakika haberine gore, Milan kulubu David Beckham’in transferi konusunda LA Galaxy kulubuyle anlasmaya varmis. Simdi is sadece Beckham ile Milan’in anlasmasina kalmis. 2 tarafta bu ise zaten dunden razi olduguna gore hayirlisi olsun diyebiliriz. Gectigimiz hafta LA Galaxy takimi Milan’in 5 milyon euroluk teklifini reddetmis ve Beckham’in 9 Mart’ta Los Angeles’a geri donecegini aciklamisti.
Arjantinli futbolcu Tevez’in Manchester United ile olan sozlesmesi Haziran ayinda sona eriyor. Bonservis haklari MSI adli bir sirkette olan “Apache” lakapli futbolcu icin Manchester United’in Ocak ayina kadar opsiyonu vardi ancak Sir Alex Ferguson bu opsiyonu kullanmadi. Berbatov geldikten sonra biraz arka planda kalan Tevez icin Real Madrid’in devrede oldugu ve bonservisi icin 35 milyon euroluk bir teklif yaptigi soyleniyor. Futbolcuya da senelik 4.5 milyon euro onermeyi planlanlayan Real Madrid, bu hamleyle Manchester United’a darbe vurmaya hazirlaniyor.
Bana kalirsa, Tevez Real’de guzel is yapar, ama Manchester da Tevez’i aramaz. Sir kesin onun yerine bir seyler ayarlar. Mesela su Ocak ayinda Partizan’dan alinan Zoran Tosic’i hala bir goremedik, onu patlatabilir.
