Eşek ölecek, götü gülecek

picture-5

Herşey ne kadar da güzel başlamıştı. İyi oynamadan golü bulup soyunma odasına gitmiştik. İkinci yarının başında da, özellikle Nihat‘la net pozisyonları değerlendiremedik. Nihat atsa 2-0, 3-0 olacak maç, döndü 1-2 bitti.. Nihat’ın Madrid’de kaçırdığı golden sonra bunlar da tuzu biberi oldu üstüne.

Nihat’ın enteresan bir tavrı var son zamanlarda. Çok bi havalarda sanki. Maçtan sonra yaptığı açıklamalarda bile “Sonuçta Dünya’nın 1 numarasına yenildik. Ne yapalım?” dedi. Halbuki “Dünya’nın 1 numarasına 2-3 atmak varken mağlup olduk, elimizden kaçırdık. Ben o golleri nasıl kaçırdım” demek var… Bu arada Volkan‘a da sormak isterim; “O nasıl bir yan topa çıkış bilader?” Allah Fenerli kardeşlerime sabır versin…

Fatih Terim‘i de anlamakta zorlanıyorum. Oyuna müdahalelerine bakıyorum. Sabri, Batuhan ve Nuri. Sabri, Galatasaray’ın en eleştirilen futbolcusu. Batuhan, Beşiktaş’ta yer bulamayıp tecrübe kazanmak için Eskişehir’e yollanmış. Nuri Şahin ise Almanya’da devamlılığı olmayan tecrübesiz bir gencimiz. Emre Belözoğlu ne yapar? Neden oynar?  Şu Milli takımı ondan daha çok hakeden oyuncularımız yok mu? Sahanın yıldızı Arda, maçın bitmesine 5 dakika kala neden çıkarılır? Yorgun Arda’nın son 5 dakika sahada dolaşması bile adamları sıkıntı verirdi… Madem Batuhan’ı alıyorsun, doldur boşalt yapmak kafanda bir opsiyon, neden Mehmet Yıldız gibi güçlü, sırtı kaleye dönük top alabilen bir adam kadroda yok? Ya da savunmayı açamadığın dakikalarda uzaktan şut çekebilen ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi olan Mehmet Topuz? Son dakikada yediğimiz golde, Güiza’nın karşısında Balta yerine Toraman gibi gerçek bir stoper olsa Güiza sırtını dönebilir miydi?

Bu saatten sonra artık işimiz hem çok zor hem de ipler bizim elimizde değil. Gideceğiz Bosna ve Belçika’yı deplasmanda, Estonya ve Ermenistan’ı da evimizde yeneceğiz. Üstüne bir de Bosna‘nın puan kaybını bekleyeceğiz. Yani eşşek ölecek, götü gülecek. Millet olarak zoru seviyoruz. Arkamıza yaslanıp bir rahat maç izleyemiyoruz. Şu turnuvalara bir kere olsun direk katılalım. Devamlı bir baraj maçı, devamlı bir stres,sıkıntı…

Şu Milli maçlardaki davetiye olayına da bir çözüm bulunsun artık. Ali Sami Yen‘de taraftar değil, sadece seyirci vardı. Cehennemle filan uzaktan yakından alakası yoktu.

İspanyollara gelince; adamlar yenik de olsalar, berabere de olsalar, önde de olsalar, pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas, hiç stres yok. Resmen dalga geçiyorlar. 2010 Dünya kupasında şimdiden başarılar kendilerine..

Cisse sapıtmış

3280618199_2083648599

Bu sezon Sunderland‘de kiralık olarak forma giyen fransız forvet Djibril Cisse, dün gece Newcastle’da bir striptiz kulübünün önünde olay çıkarmış. Kadının birini boğazlamaya başlayan Fransız, polisler tarafından tutuklanmış. Sabaha kadar sorgulanan Cisse, kefaletinin ödenmesiyle serbest bırakılmış.

Tahminim içerde tanıştığı bu bayanı eve götürmek istedi ama bayandan olumsuz yanıt alınca alkolün vermiş olduğu etkiyle kendinden geçti:)

2-3 haftada bir İngiltere’den böyle kavga, dövüş haberleri geliyor. Gerrard, Ashley Cole, Cisse derken bakalım sıradaki kim olacak.

Lucescu bildiğiniz gibi

sh_lucescu

Lucescu, Türkiye’de görev yaptığı dönemde sık sık hakemlerle ilgili sert açıklamalarda bulunur ve maç içinde de itirazları olurdu.

Şu sıralar kamp için Antalya’da bulunan Lucescu ve takımı Shakhtar, dün Super lig lideri Sivasspor ile yaptığı hazırlık maçını 4-2 kaybetmiş. Maçın son dakikaların Shakhtar’ın bir penaltısını vermeyen hakemin üzerine yürüyen Lucescu’yu Sivas teknik heyeti zor zaptetmiş. Olay yüzünden maç 5 dakika durmuş ve sonra tekrar başlamış.

Türkiye’ye gelince bir şeyler oluyor bu adama, sinirleri kalkıyor hemen. Hazırlık maçında bu kadar asabiyet yapmaya ne gerek var?

Tottenham’a yeni stad

spud1_666x450_770351a

Tottenham, Londra‘da yeni yapmayı planladığı stadın fotoğraflarını yayınladı. Senenin 365 günü aktif olan yeni nesil bir stad yapacaklarmış.

İçinde dükkanlar, restaurantlar, tiyatrolar, buz pisti ve eğitim aktiviteleri için bölümler olacakmış. 58.000 kapasiteli stadın tribünleri sahaya çok yakın olacakmış. Ayrıca kulübe ve bölgeye ekstra gelir kaynağı yaratmak için stadın yanına bir de lüks otel yapılacakmış.

Kızıl Yıldız için yolun sonu?

crvena_zvezda_fans_2_1024x768

1979 yılında Uefa kupasını, 1991’de Avrupa şampiyonlar kupasını ve hemen ardından Tokyo’da kıtalararası kupayı kazanan Sırp kulübü Kızıl Yıldız (Fudbalski klub Crvena zvezda), şu günlerde yaşadığı ekonomik kriz yüzünden zor günler geçiriyor.

Zamanında Dejan Savicevic, Vladimir Jugovic, Sinisa Mihajlovic, Dejan Stankovic ve Dragan Stojkovic gibi ünlü futbolcuları kadrosunda bulunduran Sırbistan’ın en popüler kulübü, 25 milyon euroluk borcunun kapatılması için Sırbistan hükümetinden yardım istedi. Kızıl Yıldız’ın borçlarını 31 Mayıs tarihine kadar ödemesi gerekiyor. Eğer bu tarihe kadar borçlarını kapatamazlarsa 4.ligde veya amatör kümede futbol oynamaya devam edecekler.

Böylesine efsane bir kulübün 25 milyon euro için iflas edeceğini hiç zannetmiyorum. İlla ki birileri, bir şekilde çözüm yolu bulacaktır.

14.000 x 7 = 98.000

7b542e7f545216419307868er

Lincoln paşanın bugün dönmesi bekleniyormuş. Daha önce günlük cezasının 14.000 euro olduğu açıklanmıştı. 1 haftada neredeyse 100.000 euroya yuvarladı hesabı. Bakalım bugün gelecek mi? Gelirse yönetim gerçekten “borcun 98.000 euro” diyecek mi? Bülent Korkmaz bundan sonra kadroya alacak mı? Lincoln “ben gitmek istiyorum” diyecek mi? Gitmek isterse Zenit gibi enayi bir kulüp bulunabilecek mi?

Soru üstüne soru ve yeni problemler. Hiç dönmese daha mı iyi acaba?

Edit: Lincoln ters köşe yapmış yarın geliyormuş, hesap oldu 112.000 euro.