Topalencia

Fotoğraf dün Manchester City’nin Valencia’yı yendiği hazırlık maçından. Valencia’nın yenisi Mehmet Topal, Valencia’nın eskisi Manchester City’nin yenisi David Silva’ya karşı.

Maçın skoru 2-0. İspanyol basınına göre maçın yıldızı gol atmamasına rağmen David Silva. Topal için yapılan yorum ise vasat. Gerçi Valencia borçlarını kapatmak için adam sata sata komple vasat oldu. Son olarak hafta içi Marchena’yı da Villarreal’e yolladılar. Forvet ve orta sahadan sonra defansın da en iyisi kulüpten ayrıldı.

Bu arada City’nin gollerinden birinde Jo’nun imzası var. Hazırlık döneminde kaçıncı oldu bilmiyorum ama devamlı yazıyor. Tevez’li, Adebayor’lu, Santa Cruz’lu ve Bellamy’li forvet hattını zorlar mı dersiniz? Bu sezon kiralık gidip partilemeye niyeti yok sanki…

Remy için Tuncay’ı satmak

İngiliz basınında kaç gündür Stoke City’nin 10 milyon pounda Nice’in genç yıldızı Loic Remy’i alacağı yazılıyor çiziliyor. 10 milyon pound Stoke için bir kulüp rekoru ve bu transfer için kaynak arıyorlar.

Son çıkan haberler ise kaynak yaratmak için Tuncay’ı Blackburn’e satacakları. Blackburn’un Tugay ile başlayan bir Türk sevgisi var. İkinci bir Turkish Delight olabilir. Geçen sezon teknik direktör Pulis ile sorunlar yaşayan Tuncay da gitmeye sıcak bakabilir ama Stoke’u da anlamak zor.

Tamam Remy ümit vaad eden bir genç ama Tuncay gibi sahada herşeyini vererek oynayan bir adamı satmak nasıl bir mantıktır? Kaç tane öyle futbolcun var da Tuncay’ı gözden çıkarıyorsun? Kaynak yaratmak için satacak adam mı kalmadı?

Rahatsız mısınız arkadaşım siz?

Bizim balıkçı İzlanda’lılar bu sefer de gol sonrası bisikletçi olmuşlar. Adamlar yaratıcı oldukları kadar uygulamada da başarılılar. Bildiğin bisiklet yapmışlar sahanın ortasında. Sıradakini merakla bekliyoruz…

link: http://www.dailymotion.com/video/xebcfo_kr-stjarnan-highlights-week-14_sport

Biraz Galatasaray…

Belgrad maçından bahsetmeyeceğim bile… Bırakın rakibimiz olmayı Turkcell Super Lig’de oynayabilecek olgunlukta bir takım bile değildi karşımızdaki. Sami Yen’deki şok skora rağmen deplasmanda atılan 5 golle turu geçtik ama skor yazarlığı yapacak değiliz. Bu takımın durumu hiç iyi değil…

Geçen seneden beri en büyük problemimiz orta sahada pas yapamıyoruz. Eldeki malzeme sınırlı olunca da bunun çözümü transfer. Sağda solda bir Ledesma’dır, Rosicky’dir, Altidore’dur gidiyor. Biz de bildiklerimizi dökelim.

Ledesma konusu aylardır gündemde. Vidal, Makoun ve Ledesma 3’lüsünden biriyle anlaşma zemini aranıyordu. Vidal’i Leverkusen bırakmıyor. Makoun’un bonservisi biraz tuzlu. Bu durumda önümüzdeki sezon sözleşmesi biten ve bu sayede bonservisi diğerlerine oranla daha düşük olan Ledesma Galatasaray’a çok yakın.

Bir de Elano’nun gitme durumu var. Juventus’un teklifi basına da sızdı zaten. Görüşmeler sürüyor. Ancak Elano’ya Rusya’dan da bir teklif var ve anlaşılması durumda ilginç bir takas durumu da ortaya çıkabilir. Rosicky ile görüşmeler olduğu doğru ancak Elano’ya bağlı bir durum bu. Yani Elano giderse ki daha henüz anlaşma filan yok ortada. Galatasaray’ın Rosick’ye olan ilgisi yeni değil. Zamanında Lincoln’ün ardından da Rosicky için bir çalışma yapılmış ancak olmamıştı.

Forvet eksikliği için adı geçen Altidore konusunda ise pek bir bilgim yok. Ancak Altidorre ne kadar olası bir transferse Baptista da o kadar olası. Şaşırmayın derim. Gerçi ben genç, aç ve Baros’un arkasında beklemeyi sorun etmeyecek bir Altidore’u Baptista’ya tercih ederim.

Lig haftaya başlıyor ve transfer konusu lig başlayana kadar bitecek. Bitmeli. Geç bile kalındı…

Ramires&Rafinha&Bruno Alves

Avrupa transfer piyasasında çok sükseli olmasa da güzel transferler oluyor. Son 1 haftada ilgimi çeken 3 isim var. Benfica’dan Chelsea’ye giden Ramires, Schalke’den Genoa’ya giden Rafinha ve Porto’dan Zenit’e giden Bruno Alves.

Ramires ile başlayalım. Geçen sene Konfederasyon Kupasında Brezilya formasıyla gördüğümüzde kim bu adam derken Benfica’nın kaptığını öğrenmiştik. Tam bir işçi. Uzun zamandır da Avrupa’nın büyüklerinin takibindeydi. Chelsea somut girişimde bulundu Ramires de gitmek istediğini açıkladı ve transfer gerçekleşti. Chelsea’nin Benfica’ya ödeyeceği bonservis 21 milyon euro. Portekiz’den Avrupa’ya kapağı atan bir başka isim.

Zenit’in kadrosuna kattığı Bruno Alves’in bonservisi ise tam 22 milyon euro. Porto yine buldu pişirdi sattı. Yerine yenisini de bulurlar problem yok. Bruno Alves’in Zenit seçimi tamamen duygusal(!) olsa da Spalletti faktörü de vardır. Zenit dün tur atlayarak Şampiyonlar Ligi için son elemeye kaldı. Para da var transferin devamı da gelir. Gruptan çıkar piyasalarını yaparlar.

Rafinha’nın Schalke’den Genoa’ya transferini değerlendirmektense komple Genoa’ya bir bakmak lazım aslında. Toni’yi bonservis bedelsiz aldılar. Forvet hattı müthiş. Toni, Palacio, Acquafresca ve genç Aleksic. Orta sahaya Hoffenheim’dan kiralık Arjantinli genç yetenek Zuculini geldi. Defansta Criscito, Bocchetti ve Dainelli gibi kaliteli isimler var. Bu sezon Serie A’nın ilk 4’ünü zorlayacak bir ekip oldular. Rafinha’da senelerdir gitti gidecek sonunda gitti. Bonservis bedeli 8 milyon euro. Artık Genoa’da sağdan bindirecek.

Robben kavgası

Robben’in yine sakat olması Bayern Münich’in canına tak etti. Kulüp doktoru Wolfahrt Hollanda Milli takım doktoru Dick van Toorn’u suçluyor.

Robben’in kasığındaki 5 cm.’lik yırtığa rağmen oynatmışlar şimdi sıkıntısı daha da büyük diyor. Dick van Toorn ise Robben’i başta tedavi etmek istemediğini ama Robben’in Dünya Kupasında oynamak için çok ısrarcı olduğunu, bunun üzerine tedavi ettiğini ve tedavinin olumlu sonuç verdiğini söylüyor.

O böyle diyor bu böyle diyor hepsi hikaye. Tek gerçek Robben yine sakat ve 2 ay sahalardan uzak. Bayern başkanı Karl-Heinz Rummenigge de Hollanda Futbol Federasyonun kapısında. Tazminat istiyor. Alır mı? Bence zor…