Şu sıralar Milano’da sessiz sedasız bir Dünya Kupası var. 48 ülkeden yaklaşık 500 evsiz insanın katıldığı bu turnuvanın asıl amacı bu insanlara ev, aile, iş bulmak, eğitim almalarını sağlamak ve alkol,uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan kurtarmak.
Bu şartların sağlanma oranı da %77. Hiç fena değil.
İsveçli futbolcular Petter Hansson ve Anders Svensson’u antreman baymış galiba.
“İdmanlarınız sırasında sıkılıyoruz. 12 yıldır Fransa Milli Takımı’ndayım, hiç böyle bir durum görmemiştim. Ne zaman oynayacağımızı, nerede duracağımızı, nasıl organize olacağımızı bilmiyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hiçbir tarzımız yok, oyunkurucumuz yok, kimliğimiz yok. Bu böyle gitmez”
Thierry Henry
Brezilya Milli Takım kampları eğlenceli geçiyor anlaşılan…
Topun her türlüsünü oynarım diyor…
link:http://www.dailymotion.com/user/footballove/video/xaen73_zidane-bilardo_sport
Arabanın yağını değiştirme vakti gelmişti, Castrol’ü direk sildim.
link: http://www.dailymotion.com/user/footballove/video/xaen46_ronaldo-and-castrol_sport
Gerçi son mağlubiyet sonrası keşke rüyam gerçek olsa diyordur ama…
link: http://www.dailymotion.com/user/footballove/video/xaen1v_maradona-dream_sport
7 sene boyunca Premier League takımlarında esen Fransız David Ginola’yı hatırlarsınız. PSG’den Newcastle’a, Newcastle’dan Tottenham’a, Tottenham’dan Aston Villa’ya ve son olarak da Everton’a… Özellikle Newcastle dönemini iyi hatırlarım. Newcastle’ın 95-96 sezonunda Manchester United’la yaptığı şampiyonluk mücadelesinde rolü büyüktü.
Ginola şimdi ne yapıyor derseniz, 90’lı yıllarda felekten çaldığı bir gecenin bedelini ödüyor diyebilirim. Joelle Pinquier adlı bir bayan Ginola’dan şu anda 17 yaşında olan bir çocuğu olduğunu iddaa ediyor. 2006 yılında sonuçlanan mahkeme kararıyla Ginola’nın her ay 450 euro ödemesi kararlaştırılmış ancak Ginola bu parayı ödememiş. Şimdiki duruşmada ise Ginola’nın 2 yıl hapis ve 15.000 euro para cezası alması gündemde.
Bir dahaki duruşma Aralık ayındaymış. O zamana kadar Ginola çocuğunu kabullenir mi yoksa kulağının üstüne yatmaya devam mı eder bekleyelim ve görelim.
Kaladze Gürcitan formasıyla İtalya’ya karşı oynadıkları maçta kendi kalesi attığı 2 golden sonra açıklama yapmış;
“Takım olarak çok iyiydik, yüreğimizle oynadık. Çok üzgünüm, herşey benim suçum, ne diyeceğimi bilemiyorum.”
Bunca yıldan sonra kendimi İtalyan gibi hissettim diyecek hali yok tabii…
Bildiğiniz Türk Milli Takımı. Dandik hatadan kuyunu kaz. Sonra kuyudan yukarı tırman.
10 PRINT “EYVAH!” 20 GOTO 10 RUN*
Defansta şaka gibiyiz gerçekten. Bu durumda orta sahada klasik bir DM rolünde adam olmamasının payı büyük. Emre tek başına, biraz Hamit’in yardımıyla orayı çok iyi idare etti. Kazım maça çıkmayı unutmuştu galiba. O çıkmayınca Gökhan Gönül de gözükemedi.
Ama gözükmelerine pek gerek de kalmadı. Çünkü Arda ve Tuncay döktürdüler. Arda gerçekten World Class. Tuncay ise Stoke mtoke tarak konusu oluyor bazılarına ama her geçen gün üzerine koyuyor. Hücumda bu ikilin başı çekmesiyle, Brezilya’nın bile tek attığı kapananmaster Estonya’ya dört tane taktık. Sercan’da fena ortalık karıştırıyor, hakkını vermek lazım. Ardı ardına akıllı koşular…
Mucizeye 1 gitti, 3 kaldı. Tam işte buraya bir parantez. Şu an Milli Takım’ın içinde bulunduğu bu durumda başında Fatih Terim’den başkası olsaydı, medya o teknik direktörü dar ağacından alıp çarmıha, oradan alıp sırata gönderiyordu. Kapa parantez.
