Milan‘ı severim, Galliani’den nefret ederim. Ayni şekilde Kayseri‘yi de severim ama Süleyman Hurma’yı da acayip antipatik bulurum. İkisi de paso çıkar televizyona dokunmayın Mehmet Topuz‘a, dokunmayın Kaka‘ya diye asabiyet yaparlar. Devamlı sağa sola bir atışma durumları vardır. Tipleri de fena değil biraz benziyorlar, özellikle kulaklara dikkat çekmek istiyorum. Bir akrabalık olmasın?
4 günde 9 gol, içelim unutalım…
Dün gece Bayern kalecisi Butt‘ın yediği 4 gol yetmedi, bir de yüzü dağıldı.
İngilizler Ronaldo‘nun Real Madrid’e transferini konuşadursun, İspanyollar Kaka’yı Milan’dan aldı ve forma numarasını bile belirledi. İspanya’nın ünlü gazetesi Marca ufak bir fotomontaj ile sahneyi bile hazırlamış.
Şu anda 5 numaralı formayı giyen Cannavaro‘nun sezon sonunda ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Eğer Kaka, Real’e transfer olup 5 numaralı formayı giyerse FİFA dünyanın en iyi oyuncusu seçilmiş olarak bu numarayı giyen 3. futbolcu olacak. 5 numarayı Cannavaro’dan önce efsane Fransız Zinedine Zidane giyiyordu.
Fatih hoca ilk 11’imizi 80 milyon olarak açıklamış ve Madrid’deki maçtan farklı isimlere şans verebileceğinin sinyallerini vermişti. Geçen sefer maçtan 1 gün önce belli olan 11’imiz, bugün maç saatine kadar belirsiz gibi. Her internet sitesinde farklı muhtemel 11’ler var. Kimisi Kazım Kazım diyor, kimisi Sabri… Benim 11’im ise şöyle;
– İlk maçta Ramos karşısında morali bozulan Üzülmez’in yerine Balta. Hem alışık olduğu yerde hem de Arda ile iyi anlaştığı düşünerek. – Balta’nın boşalttığı yerde tecrübesiz de olsa hızlı ve doğru müdahaleleri olan Eren. Torres’in tek forvet oynayacağını düşünürsek Emre-Eren ikilisi başarılı olabilirler. – Kontenjandan oynadığına inandığım Emre Belözoğlu yerine kendini çok geliştiren ve hayatının en formda sezonunu geçiren Ayhan Akman.
1979 yılında Uefa kupasını, 1991’de Avrupa şampiyonlar kupasını ve hemen ardından Tokyo’da kıtalararası kupayı kazanan Sırp kulübü Kızıl Yıldız (Fudbalski klub Crvena zvezda), şu günlerde yaşadığı ekonomik kriz yüzünden zor günler geçiriyor.
Zamanında Dejan Savicevic, Vladimir Jugovic, Sinisa Mihajlovic, Dejan Stankovic ve Dragan Stojkovic gibi ünlü futbolcuları kadrosunda bulunduran Sırbistan’ın en popüler kulübü, 25 milyon euroluk borcunun kapatılması için Sırbistan hükümetinden yardım istedi. Kızıl Yıldız’ın borçlarını 31 Mayıs tarihine kadar ödemesi gerekiyor. Eğer bu tarihe kadar borçlarını kapatamazlarsa 4.ligde veya amatör kümede futbol oynamaya devam edecekler.
Böylesine efsane bir kulübün 25 milyon euro için iflas edeceğini hiç zannetmiyorum. İlla ki birileri, bir şekilde çözüm yolu bulacaktır.
İspanya maçı öncesi Fatih hocanın enteresan açıklamaları devam ediyor. İspanyol spor gazetesi Marca ile yaptığı özel röportajda, İspanya kalecisi İker Casillas ile ilgili sorulan soruya verdiği cevap;
“Casillas en büyüklerden biri ama burada Volkan Demirel ile onu çok benzetiyoruz.”
Yapma be hocam. Ben Casillas’ın hiç saçma sapan kırmızı kart gördğünü ya da Volkan’ın Kiev deplasmanında yediği goldeki gibi denize çömlek misali atlayış yaptığını hatırlamıyorum…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından statlara gönderilen itfaiye aracının bir maçlık kira bedelinin 2 bin lira olduğundan ötürü Galatasaray‘ın tam 4 maçtır bu araçları tahsis etmediği ifade edildi. Bunun üzerine Şişli Belediyesi’nin Ali Sami Yen’deki maçlarda acil bir durum olması ihtimaline yönelik dört tekerlekli köpük aracı tahsis ettiği ancak bu aracın stat içine giriş izni olmadığı için sahanın dışında bekletildiği bildirildi.
Kulüpte nakit akışında sıkıntı olduğunu biliyoruz ama itfaiye aracını da mı karşılayamıyoruz? Meira‘nın satışından gelen 6 milyon kesmedi galiba.
İmparator İspanya maçı öncesi ilk basın açıklamasında yine büyük düşünürler gibi konuşmuş. Kazım Kazım‘ı kadroya alması ile ilgili sorulan sorulara verdiği cevap;
” O Milli takımda şimdiye kadar hiç kötü oynamadı. Ben de kulüp hocalarına telefon açıp kadroya alacağım oyuncuları lütfen oynatın diyemem. Bazı takımlar vardır antrenör yaratır. Bazı antrenörler vardır takım yaratır. “
Hocam konuşurken yine kafalarda soru işaretleri bıraktın be…
