Beraberliğe kupon mı yaptın bilader, hayırdır?

Güney Afrika’nın son dakikada attığı bereberlik golünden sonra maçın spikerinin ne biçim koptu öyle ya. Adam resmen kendinden geçti. Mphelaaa, Mphelaaaa, Bafanaa, Bafanaaaa… Gırtlağı kopacaktı neredeyse. Televizyonun sesini kısma gereği bile hissettim. Yoksa ben mi çok abartıyorum?

Bu arada Güiza‘nın 2. golüne de şapka çıkarmak lazım.

Konfederasyon finali öncesi

Amerika İspanya’nın 35 maçlık yenilmemezlik serisine sürpriz şekilde son verdi ancak finalde işleri oldukça zor. Her ne kadar büyük otorite, kolektif uyum hastası Ömer Üründül Brezilya’yı beğenmiyor olsa da Brezilya’nın vuvuzela sesleriyle samba yapacağı büyük ihtimal.

İngiliz bahis tahmin sitesi chickendinner bu final öncesi 5 maddeyle iki takım hakkında tüyolar vermiş;

1- Brezilya Amerika’yla oynadığı son 15 maçın 14’ünü kazandı. Amerika’nın kazandığı tek maç 1998 yılındaki Gold Cup finali.

2- Amerika bundan önce Konfederasyon kupasında 3 kez karşılaştığı Brezilya’ya hiç gol atamadı. (1999, 2003, 2009)

3- Amerika, Güney Amerika takımlarıyla oynadığı son 6 maçta hiç galip gelemedi. Bu maçların 5’ini kaybederken 1’inde berabere kaldı.

4- Brezilya’nın bugüne kadar oynadığı toplam 3 Konfederasyon kupası finalinde toplam 18 gol atıldı.

5- Brezilya 1999 yılında oynadığı Konfederasyon kupası finalinde Gold Cup şampiyonu Meksika’ya yenilmişti. Yarın finalde karşılaşacakları Amerika da son Gold Cup şampiyonu.

Keirrison Barcelona yolunda

Forvete David Villa’yı almak için ciddi rakamları gözden çıkaran aynı zamanda ilerisi için genç ve yetenekli oyuncuların da peşinde olan Barcelona, Palmeiras’ta oynayan genç forvet oyuncusu Keirrison’un işini bitirmek üzere.

Katalan ve Brezilya basınında yer alan bu haberlerin yanısıra Palmeiras teknik direktörü Wanderlei Luxemburgo da kendisine ait sitesinde Keirrison’un Barcelona’ya gitmesinin an meselesi olduğunu ve böyle bir yeteneği elbette çok arayacaklarını söylemiş.

Keirrison için Palmeiras’a ve bonservisinin bir kısmına sahip olan Traffic Sports Marketing’e toplam 13 milyon euro gibi bir rakam ödemeyi planlayan Barcelona genç oyuncu için planını da şimdiden yapmış. Daha önce yine Palmeiras’tan aldıkları Henrique gibi Keirrison’u da pişmesi için kiraya vermeyi planlıyorlarmış. Hatta David Villa transferi için hala umutlu olan Barcelona, ödeyecekleri bonservisin yanında Keirrison’u da Valencia’ya kiralık vermenin peşindeymiş.

Leonardo‘nun Milan’ın başına gelmesinden sonra adı ilk olarak Milano ekibiyle anılmaya başlayan Keirrison, genç yaşına (20) rağmen kale önünde çok etkili ve müthiş bir bitiriciliğe sahip. Ocak 2009’da Palmeiras’a transfer olan Keirrison’un bu sezon 21 golü bulunuyor. 2006-2009 yılları arasında formasını giydiği Coritiba takımıyla da geçen sezon 41 gol atmıştı.

Barcelona’nın alır almaz kiralamak istemesinin nedeninin de Keirrison’un biraz güçsüz olmasına bağlıyorum. Brezilya liginde oynanan futbolun genel anlamda fiziksel mücadeleye dayalı olmamasından dolayı Keirrison’un da tek eksiği bu olarak gözüküyor. Sonuçta La Liga’daki fiziksel mücadele bir Premier League ya da bir Serie A değil ama yine de Keirrison’un Barcelona forvet hattında oynayabilmesi için yere daha sağlam basması şart.

Üründül

Dunga‘nın Dani Alves‘i 80. dakikada oyuna alarak sol bekte görevlendirmesi üzerine Ömer Üründül otoritesi konuşturdu ve şöyle dedi;

“Yok yok… Bu Dunga’yla Brezilya önümüzdeki yıl Dünya kupasında hiçbir şey yapmaz. Alves sol bek oynar mı yauuu?”

Bunun üzerine Alves oyuna girer girmez frikiten golü çaktı, bir sonraki pozisyonda da 3 kişiyi çalımlayıp bir pas verdi. Üründül hemen araya girdi;

“Biz demedik mi bu Alves yedek kalacak adam değil…”

Ben de kendisine diyorum ki;

Evet Alves dünyanın en iyi sağ beklerinden biri ama aynı takımda Maicon da varsa Alves’i Konfederasyon kupası gibi hazırlık tadında geçen bir turnuvada sol bekte oynatabilirsin. Ayrıca Dunga yönetiminde Dünya kupası eleme grubunda lider olan Brezilya, isterse Kaka‘yı sol bek oynatsın, seneye Dünya kupasında en az final oynar!