Alkol aldık mı?

Depresyon forvet Adriano, “Brezilya’ya gidiyorum kafayı toplayacağım” deyip Inter’i terk etmişti hatırlarsanız. Memleketinde kendisine Flamengo kulübü sahip çıkmış ve Adriano alkolü bırakıp futboluna odaklanmıştı. Şu son zamanlara kadar fena da gitmiyordu aslında. Flamengo formasıyla 48 maçta 27 gol hiç de fena bir istatistik değildi.

Ancak Flamengo kulüp direktörü Marcos Braz Brezilya’da yayın yapan bir radyo istasyonuna yaptığı açıklamada Adriano’nun tekrar alkole dayandığını söyledi. Braz’ın açıklaması aynen şöyle;

“Adriano içmeye başladı mı duramıyor. Daha önce bunu atlatmıştı ancak yaşadığı kişisel problemler nedeniyle tekrar başladı.”

Ne bozuk adammış be arkadaş(!)

Casillas Raul’u yakalıyor

Casillas bu akşam Fransa karşısında İspanya Milli takım formasını 102. kez giyerek Raul’u yakalayacak. Rekoru 126 maçla elinde bulunduran efsane kaleci Zubizarreta‘ya ise bir adım daha yaklaşacak. Raul gibi efendi adamı da nasıl meze ettiler hiç anlamıyorum. Güiza’nın bile giydiği milli takım formasını senelerdir göremiyor ama hala da 44 golle milli takımın en golcü futbolcusu.

Bu arada İspanya futbol federasyonu milli takımın Dünya Kupasını kazanması halinde futbolcuların kişi başı kazanacağı bonusu 600.000 euro olarak belirlemiş.

Havlu

Hiç bıdı bıdı yapmadan açık ve seçik olarak söyleyeyim: Guiza’nın son adam pozisyonunda sarı kartı seçen hakem Alex’in pozisyonunda kırmızı kart çıkartıyorsa bu en kibar tabirle ayıptır.

Guiza’ya “You don’t have the ball” diye açıklama yapıyorsan, ben de sana Alex’e kırmızı çektiğin pozisyonu açıklayayım. İki futbolcu da topa bakarak tabanla topa giriyor, sen dönüp sanki bacağını kırmış gibi kırmızıyı çekiyorsun. Hem de çektiğin adam bu ligin en kibar futbolcularından biri. Pes!

Tabii bütün bunları Cristian’ı sert ötesi hareketinden dolayı atamadığın, sonra da kendi kafana göre adalet ayarına kalkıştığın için yapıyorsun. Bunun adı hakemlik değil.

“Ama abi Fener de…” diye yorumlara girişmeden önce de belirtmek isterim ki, Fener’in kötü oynamış olması, maçı kazanmak için birşey yapmamış olmasının da bu konuyla hiç alakası yoktur.

Gelgelelim, uzuuun süredir seyrettiğim en bayık futbola. Ama Deniz Barış’ı sağ açığa koyup maça başlıyorsan zaten havluyu atmışsın. 150. kez deja vu pozisyonda Selçuk’un kaybettiği toptan gol yiyorsun. Kıpırdayacak halin yoktu maç boyunca, artık kafanı da kolay kolay kaldıramazsın. Şubat ayı da, Fener’in şampiyonluk umutları da bitti. Bu saatten sonra Hasret Kupası’nı alırlarsa başarıdır.

Maçta hakkını vereceğimiz iki şey var: Birincisi Ali Güzeldal’ın Xavi pasının hakkını verelim. İkincisi Alex’in akrobatik plase volesinin.

Şimdi yönetim hedef şaşırtmak için hakem taarruzuna geçecektir ama dönüp bir kendi arka bahçelerine baksınlar.

Galip Inter favori Chelsea

Dün akşamki Inter-Chelsea, Mourinho-Ancelotti karşılaşmasının ilk galibi 2-1’lik skorla Mourinho’nun Inter’i oldu. Maçı hakkı bu muydu? Bence değildi ama Jose kendisinden daha güçlü olan Chelsea’yi yenebilmenin tek yolunun arkaya yaslanmak olduğunu biliyordu.

Mourinho’nun şansı da yaver gitti maçın hemen başında Milito ile golü buldu. Ardından Chelsea üstünlüğüyle geçen bir futbol vardı sahada. Hakem Mejuto González 45. dakikada Samuel’in Kalou’ya yaptığı harekette penaltı ve kırmızı kartı es geçmese maçın gidişatı çok daha farklı da olabilirdi. Inter’in 1-0 önde kapadığı ilk yarının ardından Chelsea aradığı ve hakettiği golü 51’de Kalou ile buldu. Julio Cesar’ın o golü normal şartlarda yiyeceğini de hiç sanmıyorum. 4 gün önce geçirdiği trafik kazasının şokunu hala atlamamış heralde. Chelsea golü bulduktan sonra oyunu biraz tutatbilseydi Inter’i savunmadan biraz çıkarabilseydi Milano’dan galip bile çıkabilirdi ama 55’de gelen Cambiasso golü maçı yine Inter’e getirdi.

Inter Londra’ya yarım adım önde gidiyor olabilir ama Chelsea bu turu geçecek skoru mutlaka yakalayacaktır. İngilizlerin kadrosu çok daha güçlü. Inter Londra’da nereye kadar yaslanır bilemiyorum…

Mourinho vs. Ancelotti

Bu akşam Jose eski takımı Chelsea’ye karşı, Ancelotti ise memleketi İtalya’ya geri dönüyor. İki hocanın da birbirine olan sevgi(!) ve saygısının(!) ne kadar üst düzeyde olduğunu biliyoruz. Her basın açıklamasında bunu tekrar tekrar dile getiriyorlar.

Saat 21.45’deki Inter – Chelsea maçından 0-0 ya da 1-1 beraberlik bekliyorum. Muhtemel 11’ler şöyle;

Inter: Julio Cesar Maicon, Lucio, Samuel, Zanetti, Stankovic, Muntari, Sneijder, Pandev, Milito, Eto’o

Chelsea: Cech, Ivanovic, Terry, Carvalho, Zhirkov, Mikel, Ballack, Lampard, Malouda, Anelka, Drogba