Dünya Kupası için neyinizi verirsiniz?

Fotoğrafa “Who ate all the pies” adlı blogda rastladım. Güney Afrika’da bulunan İngiliz taraftarlara “İngiltere’nin Dünya Kupasını kazanması için neyinizi verirdiniz?” diye sormuşlar.

Cevaplar çok iyi. Hanımını Terry’e veren mi istersin, alkolü bırakan mı istersin, facebook’u bırakan mı istersin… Hepsi ayrı cins. Favorim ise kebabı bırakmayı göze alan abi. İngiltere kazanmasın sen de kebabı filan bırakma be abi… Yaşanmaz valla…

Bu Şili can yakar

Bugün harika maçlarla gruplara son noktayı koyuyoruz. H grubunda İspanya’nın rakibi Şili. Son Avrupa şampiyonunun kazanmaktan başka çaresi yok ama karşılarındaki grup lideri 6 puanlı Şili de boş değil. Alexis Sanchez’yle, Isla’sıyla ve Vidal’iyle harika bir takım. Turnuvada göze en hoş gelen futbolu oynayan takımlardan biri. İspanya’ya kolay geçit vermeyecekleri kesin. Grubun diğer maçında ise Hitzfeld’in İsviçre’si Honduras karşısında. Onlarda galip gelip İspanya – Şili maçından haber bekleyecekler. Bekleyecekleri haber İspanya’nın puan kaybı ve olması son derece muhtemel bir sonuç. Fransa ve İtalya’dan sonra Avrupa’nın bir diğer büyüğü İspanya da bugün havlu atarsa hiç şaşırmam.

G grubunda ise Brezilya – Portekiz karşı karşıya. Brezilya gruptan çıkmayı garantiledi. Portekiz ise gruptan çıkmaya garantilemese de Kuzey Kore’ye karşı aldıkları 7-0’lık galibiyet sayesinde 2.’lik için avantajlı durumdalar. Dünya Kupalarında son olarak 1966 yılında karşılaşan 2 ekibin mücadelesinden Portekiz 3-1 ile galip ayrılmış. Aralarında oynadıkları son hazırlık maçını ise 2008 yılında Brezilya 6-2 kazanmış. Dunga gruptan çıkmış olmanın rahatlığıyla yedek isimlere yer verebilir. Zaten Kaka cezalı, Elano sakat. Portekiz ise ideal 11’i ile sahaya çıkıp risk almak istemeyecektir. Gruptaki diğer maç ise hayal kırıklığımız Fildişi Sahili ile kendine münhasır Kuzey Kore arasında. Drogba ve arkadaşları Kuzey Kore’ye fark atıp Brezilya galibiyeti bekleyecekler. Ancak Brezilya Portekiz’i yense dair işleri çok zor. Dediğim gibi o 7-0 Portekiz’i çok avantajlı konuma soktu.

Bi’ bira be… Ama beni bozuyo’…

Dün Slovenya karşısına kazanmaktan başka opsiyonu olmadan çıkan İngiltere’de teknik direktör Capello yıllardır her gittiği takımda uyguladığı kuralını kendi çiğnemiş. Maçtan bir gece önce futbolcularının gergin olduğunu farkeden İtalyan hoca, sinirleri yumuşatmak için oyuncularına bira içebilirsiniz demiş.

Bira sinirleri ne kadar yumuşatmış bilemem ama İngiliz futbolcular dün Slovenya’yı 1-0 yenmelerine rağmen sahada oldukça tutuk ve gergin gözüktüler. Turnuva öncesi beklentiler büyüktü ancak şu anki futbol pek ümit vaadetmiyor.

İkinci turda rakip Almanya. İngiltere’den daha iyi top oynadıkları ortada ancak bu Dünya Kupası. Tecrübe de çok önemli ve İngiliz Milli takımındaki oyunculara tek tek baktığımızda bu tecrübenin yeterince mevcut olduğunu görüyoruz.

İngilizlerin kırmızı uğuru

Dünya Kupasına 2 beraberlikle başlayan İngiltere gruptan çıkmak için yarın Slovenya’yı yenmek zorunda. Maç öncesi teknik taktik bir yana bir de uğur peşinde koşuyorlar. Yarın sahaya kırmızı forma ve kırmızı şort ile çıkacaklar. Normalde deplasman formaları kırmızı ancak onun altına beyaz şort giyiyorlar. Yarınki maçta kırmızı şort tercih etmelerinin sebebi ise İngiltere Milli takımının sahaya kıpkırmızı çıktığı hiçbir maçı kaybetmemiş olması.

Daha önce 4 kere kırmızı forma-şort kombinasyonu yapan İngilizler; 1962 yılında Peru’yu yenip Bulgaristan ile berabere kalmışlar. Daha sonra 1963’te Çekoslavakya’yı yenmişler ve son olarak Bulgaristan’ı 3-1 yenmişler.

Rezillik

Dünya Kupası grupları ilk belli olduğunda İngiliz basınının attığı başlıkları hatırlıyoruz. Rakiplerin baş harflerini kullanarak “Easy”(Kolay) demişlerdi. Hatta Beatles‘dan sonraki en güzel grup diyerek işi iyice makaraya vurmuşlardı. Ancak işler kimsenin beklediği gibi gitmedi. Önce Amerika’ya ardından da Cezayir’e karşı beraberlik alındı. Son maç öncesi oynanan futbol da hiç ümit vermedi.

Cezayir maçı sonrası ise bir taraftar soyunma odasının önüne kadar gelerek Beckham’a isyan etmişti. Pavlos isimli Yunan asıllı bu İngiliz taraftar Sunday Mirror‘a konuşmuş.

Tuvalet aramak için stadın içinde dolaşırken bir anda kendini İngiltere soyunma odasının önünde bulduğunu söyleyen Manchester United’lı Pavlos, elleri cebinde sağa sola bakınan Beckham’a “Buraya gelmek için bu kadar para harcadık. Bu yaptığınız rezillik. Bu saatten sonra ne yapacaksınız?” demiş. Beckham ise şaşkın gözlerle sesini çıkarmadan bakakalmış.

Tabii bu lafların hemen ardından güvenlik görevlileri tarafından dışarı çıkarılmış Pavlos.

Olan Beckham’a oldu

Dün akşamki Cezayir beraberliğinin ardından İngiliz bir taraftar güvenlikleri atlatıp İngiltere soyunma odasına kadar gelerek kapının önünde Beckham’a saldırmaya kalkışmış. Olay fazla büyümeden engellenmiş ancak İngiltere Futbol Federasyonu hemen FIFA’ya şikayette bulunmuş ve güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesini istemiş.

Taraftarın özellikle Beckham’a saldırdığını zannetmiyorum. O sinirle kim denk gelse dalaşacaktı muhtemelen. Piyango da sakat olmasına rağmen sırf sponsor baskısından takımla beraber Güney Afrika’ya giden Beckham’a çıktı.