En pahalı 20 transfer

Fernando Torres Liverpool’dan Chelsea’ye giderek tarihin en pahalı transferler listesine 6. sıradan girdi. Ona eyvallah. Öyle bir adamı kulübünden koparmak için kasayı açacaksınız. Peki ya onun yerine Newcastle’dan Liverpool’a gelen Andy Carroll’a ne demeli? David Villa’nın önünde 19. sırada. Hakkaten büyük kazık. Şu fiyata Agüero’nun serbest kalma bedelini öderdin partneri Forlan’ı 3 kere alırdın.

Cristiano Ronaldo, ManUtd to Real: €94m Zinedine Zidane, Juventus to Real: €73.5m Zlatan Ibrahimovic, Inter to Barca: €69.5m Kaka, Milan to Real: €65m Luis Figo, Barca to Real: €60m Fernando Torres, Liverpool to Chelsea: €58m Hernan Crespo, Parma to Lazio: €55m Gianluigi Buffon, Parma to Juventus: €54m Gaizka Mendieta, Valencia to Lazio:€ 48m Andriy Shevchenko, Milan to Chelsea: €46m Rio Ferdinand, Leeds to ManUtd: €46m Christian Vieri, Lazio to Inter: €45m Ronaldo, Inter to Real: €45m Robinho, Real to ManCity: €43m Juan Sebastian Veron, Lazio to ManUtd: €42.6m Rui Costa, Fiorentina to Milan: €42m Dani Alves, Sevilla to Barcelona: €41.5m Pavel Nedved, Lazio to Juventus: €41m Andy Carroll, Newcastle to Liverpool: €41 David Villa, Valencia to Barcelona: €40m

El Nino? The kid? Sarı?

O artık mavi. Chelsea’nin 50 milyon poundluk teklifi kabul edildi. Atletico Madrid kaptanıyken taktığı  “You will never walk alone” pazubandı hala aklımızdayken son bir kez kırmızılı fotoğrafını kullanalım bari.

Yerine 35 milyon pound bonservisle Newcastle’dan Andy Carroll geliyor. Gençtir, iyidir ümit vaad eder filan da 35 milyon pound nedir arkadaş? Daha önce Aston Villa’ya giden Darren Bent için 23 milyon pound değer mi demiştim. Ayıp etmişim ucuza gitmiş. David Villa bile zamanında 34 milyon pounda gitti Barca’ya. Son gün kazığının böylesi…

Premier League’de transferin son gününe de ayrı bir parantez açmak lazım. Tarihi bir gün yaşandı desek yeridir. Hatta hala yaşanıyor. Bu yazıyı yazarken son 4 saat. Ne dedikodu döndü belli değil. Tabii Torres transferinin son dakikaya kalmasının bunda etkisi çok büyük. Domino etkisi yarattı resmen. Daha önceden anlaşıldığı açıklanan Luis Suarez de bugün resmen Liverpool’lu oldu. Tuncay da artık Bundesliga’da. Wolfsburg’lu oldu. Oynayabileceği, kendini gösterebileceği en iyi lige gitti bana göre. Tottenham bütün gün dedikoduların içindeydi. İsmi anılmayan forvet kalmadı neredeyse ama elleri boş kalacak gibi. En son Villareal’den Rossi ve 35 milyon pound okudum ama zor gibi. Carroll’ı Liverpool’a gömen Newcastle da Crouch’u istiyormuş. Dediğim gibi son 4 saat ne olur ne biter bilinmez. Bir de Chelsea’nin Benfica’lı David Luiz’i 25 milyon+Matic’e bitirdiği söyleniyor beklemedeyiz.

Bitirmeden bir kez daha Torres’e dönecek olursak; gitmek isteyen gider kalan sahalar bizimdir. İyidin güzeldin ama başarı için gittiğine inanmıyorum be sarı. Bak ardından formanı yakanlar bile var ama yok o kadar da değil… Pazar günü Chelsea-Liverpool maçı var. Torres’in maviler içinde ilk maçı olur. Hatta kırmızılara gol bile atar. Kadere bak.

Efsane Rize’de

Bir Championship Manager efsanesi olan Freddy Adu, sezon sonuna kadar Bank Asya 1. ligde Çaykur Rizespor forması giyecek. Bonservisi Benfica’da olan Amerika’lı forvet geçen sezonu Aris’te kiralık geçirmişti. Bir süredir de Almanya’da Ingolstadt tarafından deneniyordu.

İmzalar bugün İstanbul’da atıldı. 14 yaşından beri acayip yetenek ama ailesi büyük takımlara gitmesine izin vermiyor. Daha hazır değil filan derken yaş 22 ve Rize’de. İmza sonrası İstanbul’da yaşayacağını zannetmiyordur umarım. Boğaza karşı imza keyiflidir çünkü.

Sevilla taraftarı çirkinleşti

Real Madrid Sevilla deplasmanından 1-0’lık galibiyetle dönüyor. Geçen hafta sonu gazı alan Benzema kupa ilk ayağında da avantajı getiren golü attı. Bernabeu’da bu skordan turu vermezler. Final şimdiden hayırlı olsun.

Sevilla taraftarı da dün akşam fena çirkinleşti. Casillas’ın kafaya şişe, Mourinho’nun aleyhinde ölüm pankartları… Olmamış. Adam gibi takımınızı destekleyin arkadaş. Yalnız unutmadan Sevilla’nın Luis Fabiano ile bulduğu 1 golü de fena yendi. Albiol net içerden çıkardı onu da atlamayalım.

Hazır kupadan bahsetmişken dün akşam Barca da turu garantiledi. Camp Nou’da Almeria’ya 5’lik muamele. Bu sezon bütün kulvarlarda toplam 97 gole ulaştılar.  Bu sezon 7. kez 5-0’lık skorla sahadan ayrıldılar. Sıkıcı oluyorlar artık…

Nisan ayında 2 El Clasico birden bizi bekliyor. Önce Madrid’de La Liga ardından Valencia’da Copa Del Rey.

Olmamış Drogba bir dahaki sefere daha uzaktan vur

Chelsea Bolton deplasmanından 4-0 galip dönüyor. Deplasmanda en son galibiyet 30 Ekim’de Blackburn deplasmanında 2-1’lik skorla alınmıştı. Epey olmuş anlayacağınız… Dün kaybetseler Ancelotti’nin koltuğu ciddi anlamda sallanırdı ama kredisini arttırdı. Gerçi United fena uzadı gitti artık yakalamaları çok zor gözüküyor.

Bu arada Drogba da eski günleri mi hatırlamış ne? Yukarda nefis golü aşağıda Bolton’lu Steinsson’la “6 packs” yarışı…

De Gea

Casillas bıraktığı gün İspanya’nın en iyi kalecisi derim. Net.

Bu arada kupa finalinde de gümbür gümbür El Clasico geliyor. Gelsin o kulvarda da gerekli muameleyi yapalım. Real içerde Atletico’yu 3-1 ile geçti. Goller Ramos, Ronaldo ve Mesut’tan. Atletico’nun tek golü Forlan’dan.

Vicente Calderon’da bu skordan turu vermezler. Yanlız Jose hakem makem ağlamasın artık ne olur. O ağladıkça evlatları geriliyor. Sergio Ramos Agüero’ya dalıyor, Ronaldo Ujfalusi’den Messi’nin intikamını alıyor, Xabi ceza sahasına koşu yapanı paketliyor.

Sakin biraz beyler. Takiptesiniz biliyoruz gerginlik var. Zor ama alışmanız lazım artık bazı şeylere uzaktan bakmaya. Bu arada hadi iyi haber. Valdano açıklamış; “6 ay için forvet bakıyoruz”. Hadi gözünüzaydın transfer mutluluğu yolda.

Oleyy Olaa Messi Messiii

Zurich’teki Ballon d’Or heyecanı sonrası Copa Del Rey mesaisinde bir alt lig takımı Betis’e 5′lik muamele. 5 golün 1′i Pedro, 1′i Keita, diğer 3′ü ise dünyanın en iyi futbolcusu Messi’den. Yine hat trick hero. Klişe oldu artık. Can sıkıyor. İnsanda bir yol yorgunluğu filan olur ama yok. Ayıptır.

Aslına bakarsanız özellikle ilk yarıda çok da organize olamayan, alıştığımız pas trafiğinden uzak bir Barca. Motivasyon sıkıntısı ancak yine de siklet farkı ve ikinci yarıda işin ciddiye alınmasıyla birlikte farklı galibiyet. Bu maçla birlikte 73-74 sezonundaki 27 maçlık yenilmez serisinin egale edildiğini de belirtelim. Ligin 2. haftasındaki Hercules şokundan beri hiç bir kulvarda mağlubiyet yok.

Yarı final şimdiden hayırlı olsun. Zaten Barca’nın finale kadar zorlanacağını sanmıyorum. Yarı finaldeki muhtemel rakipleri ya Deportivo ya da Almeria. Öbür taraftan bir Madridista gelir finalde. Bugün çeyrek final ilk ayağında karşı karşıyalar; Real Madrid vs. Atletico Madrid. İşiniz zor aslanlar.

Bu arada Messi’nin ilk golü. Finishing mi dediniz?

Ancelotti+Abramovich dışarı

Liverpool ve Roy Hodgson ayrılığı beklerken Chelsea’de de işler karışıyor. Son haftalarda alınan kötü sonuçlar ve umut vaad etmeyen futbol taraftarı sinirlendirmiş. Takımın son antremanında tesislerin önüne iki pankart asılmış.

Pankartlardan biri başlıkla aynı zaten. Diğeri ise futbolculara sitem; “Hiçbiriniz bu formayı giymeyi haketmiyorsunuz!”

Pankartlar hakkında sorulan sorulara Ancelotti’nin cevapları ise çok rahat. “Eğer protestoyu 1 kişi yaptıysa sorun yok ama eğer İtalya’daki gibi 1000 kişi toplanmışsa başa çıkmak zor.” Abramovich’ten almış koltuk garantisini takılır gibi bir hali var Ancelotti’nin. Aman dikkat taraftar onunda kellesini istiyor.

Ama hakkaten ne oldu sezon başında o tıkır tıkır top oynayan takıma diye düşünmeden edemiyor insan. Premier League seviyesinde kadro genişliği ne kadar önemli bir husus bir kez daha anlıyoruz…