Sessiz sedasız

linderoth_

Galatasaray Spor Kulübü resmi internet sitesinden açıklama;

Tobias Jan Hakan Linderoth, daha önce takibini sürdüren İsveçli hekimler ile sağlık ekibimizin vardıkları fikir birliği doğrultusunda kendisini daha önce ameliyat eden Amerikalı ekip tarafından 27 Mart Cuma günü Amerika’da kalçasından ameliyat edildi.

Başarılı geçtiği bildirilen artroskopik ameliyat sonrasında erken rehabilitasyon dönemini Amerika’da tamamlayan Linderoth, bugün çalışmalarını sürdüreceği İsveç’e geçiyor. Ameliyatı gerçekleştiren ekip tarafından durumunun iyi olduğu bildirilen Tobias Linderoth’un toplam rehabilitasyon süresinin altı hafta olması planlanıyor.

Kariyeri boyunca sakatlık problemi yaşamamış, 3 maç üst üste oynamamazlık etmemiş Linderoth’un haline bak. İlk geldiği gün ne kadar çok beklentim vardı ondan. Son zamanlarda yaptığımız en doğru transfer diyordum ama sadece bir kaç defa sarı-kırmızılı formayla izleyebildik… Şanssızlık buna denir heralde. Kaç kişinin durup dururken kalça kemiği büyür ki?

Podolski Ballack’ı tokat manyağı yapmış

Dün akşam oynanan GallerAlmanya maçında, Podolski bir pozisyonda kendisini azarlayan kaptan Ballack‘a tokatı çakmış. Maç sonrasında açıklama yapan Ballack, Podolski’nin genç ve daha öğrenecek çok şeyi olan bir oyuncu olduğunu söylemiş.

Benim bildiğim Ballack, onu orda yatırıp bir güzel pataklardı ama “takım kaptanıyım, efendilik ben de kalsın” dedi heralde…

Eşek ölecek, götü gülecek

picture-5

Herşey ne kadar da güzel başlamıştı. İyi oynamadan golü bulup soyunma odasına gitmiştik. İkinci yarının başında da, özellikle Nihat‘la net pozisyonları değerlendiremedik. Nihat atsa 2-0, 3-0 olacak maç, döndü 1-2 bitti.. Nihat’ın Madrid’de kaçırdığı golden sonra bunlar da tuzu biberi oldu üstüne.

Nihat’ın enteresan bir tavrı var son zamanlarda. Çok bi havalarda sanki. Maçtan sonra yaptığı açıklamalarda bile “Sonuçta Dünya’nın 1 numarasına yenildik. Ne yapalım?” dedi. Halbuki “Dünya’nın 1 numarasına 2-3 atmak varken mağlup olduk, elimizden kaçırdık. Ben o golleri nasıl kaçırdım” demek var… Bu arada Volkan‘a da sormak isterim; “O nasıl bir yan topa çıkış bilader?” Allah Fenerli kardeşlerime sabır versin…

Fatih Terim‘i de anlamakta zorlanıyorum. Oyuna müdahalelerine bakıyorum. Sabri, Batuhan ve Nuri. Sabri, Galatasaray’ın en eleştirilen futbolcusu. Batuhan, Beşiktaş’ta yer bulamayıp tecrübe kazanmak için Eskişehir’e yollanmış. Nuri Şahin ise Almanya’da devamlılığı olmayan tecrübesiz bir gencimiz. Emre Belözoğlu ne yapar? Neden oynar?  Şu Milli takımı ondan daha çok hakeden oyuncularımız yok mu? Sahanın yıldızı Arda, maçın bitmesine 5 dakika kala neden çıkarılır? Yorgun Arda’nın son 5 dakika sahada dolaşması bile adamları sıkıntı verirdi… Madem Batuhan’ı alıyorsun, doldur boşalt yapmak kafanda bir opsiyon, neden Mehmet Yıldız gibi güçlü, sırtı kaleye dönük top alabilen bir adam kadroda yok? Ya da savunmayı açamadığın dakikalarda uzaktan şut çekebilen ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi olan Mehmet Topuz? Son dakikada yediğimiz golde, Güiza’nın karşısında Balta yerine Toraman gibi gerçek bir stoper olsa Güiza sırtını dönebilir miydi?

Bu saatten sonra artık işimiz hem çok zor hem de ipler bizim elimizde değil. Gideceğiz Bosna ve Belçika’yı deplasmanda, Estonya ve Ermenistan’ı da evimizde yeneceğiz. Üstüne bir de Bosna‘nın puan kaybını bekleyeceğiz. Yani eşşek ölecek, götü gülecek. Millet olarak zoru seviyoruz. Arkamıza yaslanıp bir rahat maç izleyemiyoruz. Şu turnuvalara bir kere olsun direk katılalım. Devamlı bir baraj maçı, devamlı bir stres,sıkıntı…

Şu Milli maçlardaki davetiye olayına da bir çözüm bulunsun artık. Ali Sami Yen‘de taraftar değil, sadece seyirci vardı. Cehennemle filan uzaktan yakından alakası yoktu.

İspanyollara gelince; adamlar yenik de olsalar, berabere de olsalar, önde de olsalar, pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas pas, hiç stres yok. Resmen dalga geçiyorlar. 2010 Dünya kupasında şimdiden başarılar kendilerine..

Benim 11’im

2596830142_d0388b3372

Fatih hoca ilk 11’imizi 80 milyon olarak açıklamış ve Madrid’deki maçtan farklı isimlere şans verebileceğinin sinyallerini vermişti. Geçen sefer maçtan 1 gün önce belli olan 11’imiz, bugün maç saatine kadar belirsiz gibi. Her internet sitesinde farklı muhtemel 11’ler var. Kimisi Kazım Kazım diyor, kimisi Sabri… Benim 11’im ise şöyle;

picture-1

– İlk maçta Ramos karşısında morali bozulan Üzülmez’in yerine Balta. Hem alışık olduğu yerde hem de Arda ile iyi anlaştığı düşünerek. – Balta’nın boşalttığı yerde tecrübesiz de olsa hızlı ve doğru müdahaleleri olan Eren. Torres’in tek forvet oynayacağını düşünürsek Emre-Eren ikilisi başarılı olabilirler. – Kontenjandan oynadığına inandığım Emre Belözoğlu yerine kendini çok geliştiren ve hayatının en formda sezonunu geçiren Ayhan Akman.

Pele ibneyse?

maradona_caniggia

Maradona’nın geçen hafta Pele için yaptığı açıklamayı hatırlıyorsunuzdur. Belden aşağı vurmuştu. Ben de Aceto‘da okumuştum. Açıklama söyleydi;

“Pele gay’dir. 14 yaşındayken ilk kez bir erkekle beraber olmuş”

Şimdi yukardaki fotoya bakarsak Pele ibneyse Maradona tam olarak ne oluyor? Heaa maç içinde olur böyle şeyler diyorsanız, buyrun dahası da var.

Cisse sapıtmış

3280618199_2083648599

Bu sezon Sunderland‘de kiralık olarak forma giyen fransız forvet Djibril Cisse, dün gece Newcastle’da bir striptiz kulübünün önünde olay çıkarmış. Kadının birini boğazlamaya başlayan Fransız, polisler tarafından tutuklanmış. Sabaha kadar sorgulanan Cisse, kefaletinin ödenmesiyle serbest bırakılmış.

Tahminim içerde tanıştığı bu bayanı eve götürmek istedi ama bayandan olumsuz yanıt alınca alkolün vermiş olduğu etkiyle kendinden geçti:)

2-3 haftada bir İngiltere’den böyle kavga, dövüş haberleri geliyor. Gerrard, Ashley Cole, Cisse derken bakalım sıradaki kim olacak.