Maça Kaka ve Ronaldo’nun ateşlemesi ile son derece hızlı başlayan Real Madrid daha 6. dakikada Maganda’nın çaprazdan Llorris’in bacaklarının arasını görmesiyle golü buldu. Buldu bulmasına da Madrid’in hızını kesen günün formsuz adamı Higuain oldu. İyi bir sezon geçiren ve oldukça etkili olduğunu düşündüğüm Higuain’in boş kaleye atamayıp, direğe nişanladığı top maçın kaderini değiştirdi. Ha attık, ha atacağız diye salan Real Madrid karşısında Lyon futbol makinası erken yedikleri gole karşın mücadeleden hiç ödün vermedi.
İkinci yarıda Madrid’in hızı kesilmişti ve Lyon daha da inançlı bir görüntüdeydi. Maganda’dan ikinci yarıda tek hatırladıklarım inek yalamış saçları ve zırt pırt yere atlamasıydı. Lyon özellikle Cris’in hatasız oyunu, Delgado’nun güzel futbolu ve keçi sakallı Lisandro Lopez’in bitmez tükenmez mücadelesi ile sonunda golü buldu.
Real Madrid daha iyi futbolculara sahip olduğu için ikinci golün otomatikman geleceğini düşünüp tembelleşirken, maç boyunca Albiol ve Garay arasında hava toplarında etkisiz kalan Lisandro Lopez 75. dakikada ceza sahası içinde harika duvar oldu ve Pranjic’in önüne bıraktı. Pranjic ise affetmedi.
Pellegrini golden sonra Kaka dışarı, Raul içeri gibi değişiklikler yapsa da papaz her zaman pilav yemez demişler. Haftasonu 2-0’dan geri gelmenin diyetini bu akşam ödediler. Hem de ne ödemek… Kendi statlarında finali futbolcular tribünden, Pellegrini ve ekibi ise evden seyrederler artık.
Bir de Barcelona kupayı kaldırırsa, o maçın sonunda Cristiano Ronaldo’nun suratını görmek… Priceless mı dedin?