Yaş oldu 38; eve dönme vakti…

2002 Güney Kore’de bize karşı Milli maçta yaptığı sahterkarlık bile soğutamadı beni ondan. Çok başkaydı. Farklıydı meziyetleri vardı. Aklıyla oynayıp ayaklarıyla keyif veriyordu. Hele o Barcelona formasıyla son dakikada Valencia’ya attığı gol… Eyvah eyvah. Hatırlamayan yoktur heralde?

Rivaldo da artık memleket hasretine dayanamayan Brezilya’lılar kervanına katıldı. 2-3 gündür Mallorca formasıyla La Liga’ya döneceği dedikoduları vardı. Kendi bir açıklama yaptı; “Konuşulanlar doğru değil. Şu an işsizim ve ülkeme dönüyorum.”

Barcelona ve Milan sonrası Yunanistan, Özbekistan deyip bu kadar yakınlaşmışken buralara da uğrayaydı keşke. 2 sene de memlekette oynar 40’ında bırakır. Ayaklar gitmese de aklı yeter.

link: http://www.dailymotion.com/video/x3tlp_soccer-rivaldo-bicycle-kick_news

Kluivert kulübede

Patrick Kluivert 2008’de en son Lille formasını giydikten sonra ortalıklarda yoktu. Ajax, Milan, Barcelona, Newcastle United, Valencia ve PSV’de geçirdiği başarılı futbolculuk günlerinden sonra o da kulübeye inme kararı aldı.

Sezon sonuna kadar NEC takımının teknik ekibinde yer alacak ve tecrübe kazanacak. Oradan da kim güvenir kim takımını emanet ederse oraya. Yine Hollanda’dan çıkar yola.

Bu arada acayip bir Rijkaard duruşu var. Yoksa bana mı öyle geldi?

Seviyoruz seni Cevad Prekazi

“Okuyorum Rijkaard’ı kitap gibi… Şaka!”

Belgrad-Galatasaray maçında Cevad Prekazi

Uzun zamandır bir maçta yorumcudan bu kadar keyif almamıştım. Bütün maç konuşsun hiç susmasın istedim. Yukardaki kelimeler sadece bir örnek. Daha neler dedi neler… Romantik adamsın “müthiş”sin Prekazi…

link: http://www.dailymotion.com/video/xan1na_cevat-prekazi-nin-monaco-ya-attyyy_sport

Lothar Matthaus Partizan’da

Alman futbolunun efsane isimlerinden Matthaus daha önce 2002-2003 sezonunda da çalıştırdığı Partizan’a geri döndü.

Futbolculuk kariyerinin aksine sıradan bir antrenörlük kariyeri olan Matthaus, daha önce Rapid Wien, Salzburg, Atlético Paranaense, Maccabi Netanya ve Macaristan Milli takımını çalıştırmıştı. Bir dönem Arjantin’e gidip Racing’i çalıştıracağı da söylenmişti ama yanlış hatırlamıyorsam son anda yatmıştı o iş.

Partizan’la yeniden anlaşan Matthaus basın toplantısında “evime geri döndüm” demiş. Matthaus döneminde Partizan’ın bir kaç maçını hatırlıyorum. Hiç fena değildiler. Newcastle’ı penaltılarla eleyip Şampiyonlar Liginde gruplara kalmışlardı. Gaza dayalı bir futbolla taraftarı da arkasına alıp gidiyordu Lothar…

“7” artık Bundeliga’da

Real Madrid’in yaşayan efsanesi artık Magath’ın Schalke’sinde… Bugün imzayı attı “7” numarayı aldı. Gazprom sağolsun bonus olarak kömürü de kapmış.

Raul’un Schalke tercihinde Şampiyonlar Liginde oynayacak olması etkili oldu. Takımdan ayrılan Kuranyi’den çok farklı tarzda olsalar da artık onun yerine ilk 11’de olacaktır. Farfan’la enteresan bir ikili oluşturabilirler.

Bundesliga zaten izlemesi çok keyifli bir lig. Raul gibi bir diğer efsane Ruud Van Nistelrooy da Hamburg’da. Geçen sezon sakatlık filan pek tadı yoktu ama ona rağmen kritik gollerini attı. Umarım bu sezon o da sakatlıkla uğraşmaz iki efsane Bundesliga keyfimize keyif katarlar…

Vefa

Bu futbol ve vefa kelimelerini yan yana en çok kullanan biz Türkleriz heralde. Özellikle de Galatasaray denildi mi direk vefasız tokadı yapıştırılır. Peki neden yapıştırılır?

2000 senesinde UEFA kupasını kazanan kadrodaki oyuncuların yaşları ilerleyince kulüp tarafından modern futbola ayak uydurmak, takımdaki yaş ortalamasını düşürmek adına 33 yaşından sonra ya jübile önerilmiştir ya da hala oynayacağım diyorsanız kendinize kulüp bulun denilmiştir. Ama bunlar denildiği için Galatasaray direk vefasız olmuştur.

Vefasız olmamak için ne yapmak lazımdı peki? Hakan Ünsal, Arif Erdem, Hasan Şaş ve Ergün Pembe gibi isimler 40 yaşına kadar oynayıp paralarını mı alacaklardı? Hakan Şükür’ü bu isimlerden ayrı tutuyorum. Karakterini sevmem ama adam 38’ine kadar sanki 18’likmiş gibi çalıştı da çalıştı. Gerçi o da 38’inden sonra saçmaladı da neyse… Ünsal ve Arif Avrupa’ya gitti çocuklar mutsuz denildi geri aldık. Ee al sana vefa ama hatırlayan yok! Ergün 34’üne kadar oynadı artık zamanı geldi bırak denildi yok dedi ben daha oynarım. Gördük Gaziantep kariyerini. Aynı şey Hakan Ünsal ve Rize günleri içinde geçerli…

Nereden geldim bu eski vefa konularına derseniz tabii ki Real Madrid’den ayrılan Guti ve Raul sayesinde. Dünya’nın en büyük kulüplerinden biri olan Real de vefasızmış meğer… İki kaptanı da iki günde paketlediler. Ama olay başka. Futbola bir yere kadar duygusal bakıyor adamlar. Olması gerektiği gibi.

Raul ve Guti’ye ne dediler? Ne istiyorsanız onu yapın ama daha fazla forma giyme şansınız yok bu takımda. Herşey için teşekkürler ya jübile ya da güle güle. Onlar ne dedi?

Zamanı geldi ayrılmamız gerek. Vefa mı? Konu futbolsa hakkaten semt adı.