Harry

Sakatlığının durumu hala belli değil. Sarı kırmızı parçalıya kesin olarak veda ediyor. Dünya Kupasında forma giyme şansı da az gibi ama yine de Avustralya Milli takımı sponsorlarından Optus için kamera karşısında… Ee ülkenin en popüler sporcusu olunca normal.

Dünya’nın en etkili 100 ismi arasında Drogba

The Times’ın bu sene yaptığı dünyanın en etkili-güçlü 100 ismi arasında futbol dünyasından sadece Drogba var. Ülkesi ve Afrika adına yaptığı hayır işleri ve yardımlar sebebiyle listedeki yerini almış. Daha önce Kaka ve Ronaldo da bu listede yerini almıştı.

Bu arada 100 kişi arasında bizim Tayyip de var… Listenin tamamını buradan görebilirsiniz.

Coca Cola Dünya Kupası reklamlarına başladı

Pepsi‘den sonra Coca Cola da Dünya Kupası reklamlarına başladı. Her daim Coca Cola’cıyız ama Güney Afrika öncesi reklam konusunda Pepsi bir adım önde sanki.

link: http://www.dailymotion.com/video/xd38a5_coca-cola-quest-world-cup-2010-comm_sport

Maradona&Pele&Zidane

Bu 3 ismi langırt masasının etrafında bir araya getiren ise futbolcuların vazgeçilmezi Louis Vuitton. Dünya Kupası yaklaştıkça yeni tanıtımlarıyla daha da çok karşımıza çıkacaklar. Bu arada Pele ile Maradona son dönemlerde birbirlerine uzaktan sallıyorlardı. Aradaki buzları eritmişler anlaşılan. Ya da herşey tamamen duygusal(!)

Kısa bir tanıtım videosu için buyrun buraya.

Filipe mucizesi

24 ocakta oynanan Deportivo-Athletic Bilbao maçında gol atarken sağ ayak bileği kaleci Iraizoz’un altında kalan ve kırılan Deportivo’nun Brezilya’lı sol beki Luis Filipe’nin sezonu kapattığı açıklanmıştı. Ancak Filipe bir mucizeyi gerçekleştirdi ve  3 aydan kısa bir süre içinde antremanlara başladı. Hedef 5 mayıstaki Osasuna maçında takımdaki yerini almak. Kulüp doktorları bu kadar kısa sürede toparlamasının ender görülen bir durum olduğunu açıklamış. Filipe ise “hedefim Dünya Kupasında Milli takım ile Afrika’ya gitmek” diyor.

Dunga sırf çalışma azminden ötürü şu adamı kadroya alsın. Deportivo sağlık heyeti de gelsin Florya’ya bir el atsın.

İlk kıvılcım Totti’den

Lazio-Roma derbisi demek olay demek. Dün de farklı görüntiler yoktu. Roma maçı 2-1 kazanırken kaptan Totti maç sonrası yaptığı “Lazio kümeye” hareketiyle olayların baş sorumlusu ilan edildi. Maç sonrası tribünler ve Roma sokakları karıştı. Onlarca yaralı var. Totti yaptığın hareketin farkında. Resmi internet sitesinden hemen özür dilemiş ama neye yarar…

Fenerbahçe-Beşiktaş derbisiyle çakışınca aralıklarla izleyebildiğim Roma derbisinden galibiyetle çıkan Roma’yı bu saatten sonra şampiyonluk yolunda durdurmak zor. Mourinho Lazio’dan kıyak bekliyordu ama olmadı. Lazio 1-0 öndeyken penaltı kaçıran Floccari uzun geceler uykusuz kalır. Roma’nın galibiyet golleri 9 dakika içinde Vucinic’den. Lazio da hakikaten Totti’nin dediği gibi kümeye doğru yol alıyor. Eğer düşerlerse Roma gerçekten yanar.

Yılmaz Vural Guardiola’dan girmiş Daum’dan çıkmış, homoseksüel de değilmiş

Habertürk‘e verdiği röportajdan seçmeler;

“TÜRKİYE’NİN BARCELONA’SI BİZİZ” DEDİNİZ.

Barcelona’dan bir şey kopyaladığımız yok. Orada Guardiola diye bir arkadaş var, takımın altyapısından yetişme, onu antrenörlük bilgisi olarak sağ cebimden alır sol cebime koyarım. Ama, uyguladıkları oyun tarzı, felsefesi insanların görmek istedikleri bir felsefe. Çin’e kadar taraftarı var. Bana da, eğer riyakarlık yapmıyorlarsa, “Hocam Barcelona gibi oynuyor senin takım” diyorlar.

DAUM’LA DA AYNI OKULDAN MEZUNSUNUZ.

Adam geldi buraya 4 milyon Euro alıyor, biz geldik 400 milyar alıyoruz. Antep-Beşiktaş maçında takla attım diye büyük takımlar bana “Bunun davranışları çok hafif kalıyor” diye görev vermedi, adam kokain içiyor, ülkesi kovuyor, sen kabul ediyorsun. Senin ülkenin insanının anası ağlamış, gurbette kendi çamaşırını elde yıkamış, geçinmek için diskoteklerde fedailik yapmış, bu haksızlığa nasıl çıldırmazsın? Bana verilen değere bak, ona verilen değere bak. Gelsin burada yapsın bakalım aynı işi.

PEKİ DAUM’DAN NE İSTİYORSUNUZ? GEÇENLERDE YALAKA DEDİNİZ.

Ona verilen değeri görünce sinirim bozuluyor. Almanların Türkleri ne kadar sevdiğini benden daha iyi kimse bilemez. Yapma bu kadar da oynama! Bizim insanımızın duygularıyla oynamasın. İstiklal Marşı’nı ben zor söylüyorum, o nasıl söylüyor? Ağzını oynatmakla olur mu? Hissetmek lazım. Burada biz Hakk’a tapan diyoruz, senin ne alakan var Hakk’a tapmakla bilmem ne? Samimi bulmuyorum.

HOCAM SİZ ÇAPKIN MISINIZ?

Allaha çok şükür, homoseksüel değilim. Karım da karşı cinstendir, bir erkek arkadaşım yok.

Hafta sonu Vural vs. Daum. Yılmaz hoca maç içinde sinirlenip Fener yedek kulübesinde Daum’a dalarsa hiç şaşırmam. Ne bu kin anlamak zor. Ya da başka bir senaryo. Maçı Kasımpaşa’nın kazandığını düşünelim. Offf sabaha kadar konuşur…