Nike dün Manchester şehrinde yeni bir futbol dükkanı açtı. İçeride sadece futbol malzemelerinin satıldığı dükkanın açılışında City ve United’lı oyuncular James Milner, Adam Johnson, Tinchy Stryder, Rio Ferdinand, Javier Hernandez ve Darron Gibson langırt masasında karşı karşıya gelerek derbi oynadılar. Sonucu bilmiyorum ama keyifli muhabbet olmuş gibi gözüküyor.
Kategori: diz
Herkesin fanatiği var
Kung fu
Ibra ve Materazzi… Al birini vur ötekine.
Gaz basa Drenthe
Sezon başında Real’den Hercules’e kiralık giden Drenthe, geçen hafta Malaga ile oynanan kupa maçından sonra sabaha karşı 04.00 sularında arabasıyla asfaltı ağlatmış.
Audi Q7′si ile 180 km hızla 6 tane kırmızı ışıkta durmadan yoluna devam eden Drenthe, polisler tarafından yakalanmış. Savunma olarak hastanede ölüm döşeğinde olan bir arkadaşına yetiştiğini söyleyen Drenthe’nin alkollü olduğu anlaşılmış. Polisler tarafından merkeze götürülen Drenthe orada da çirkinleşmeye devam etmiş. Alacağı cezanın önemi olmadığını parasının herşeye yeteceğini filan söylemiş. Real’den ne götürdüyse artık(!)
Daha sonra menajerinin gelmesiyle yumuşayan Drenthe polislerden özür dilemiş. Dikkatsiz araba kullanmaktan cezayı yemiş, ehliyeti alınmış, arabası da çekilmiş.
Yine iyi kurtamış sevimsiz şey.
Bak bu da kaptan
Daha dün kaptanlık mevzusundan bahsetmişken San Siro’dan harika iki Del Piero karesi.
Lazio vs. Roma
Sky Tv 7 Kasım’da oynanacak olan Roma derbisi için tanıtımlara şimdiden başladı. Başrollerde Lazio’dan Mauri Roma’dan Vucinic var. 1970’lerde bir gece kulübünde geçen hikaye çok iyi. Farklı bir tanıtım. Yanlız o gecenin sonunda kavga çıkar. Kan akar. Olaysız bitmez.
El Leopar Diouf
1966 Dünya Kupası madalyası
1966’da Dünya Kupasını kazanan İngiltere Milli takımında oynayan Nobby Stiles, kariyeri boyunca kazandığı bütün ödülleri ve madalyaları açık arttırmayla satışa sunmuş.
Tam 44 sene önce Dünya Kupasında kazandığı altın madalyasını rekor fiyata eski takımı Manchester United almış. Daha önce yine açık arttırmayla satılan bu madalyalara en fazla 165.000 pound ödenirken Stiles’ın madalyasına 188.200 pound ödenmiş.
Stiles’ın koleksiyonunda bulunan 45 parçaya toplam 424.438 pound ödenmiş ve Manchester United Dünya Kupası madalyası dışında bir kaç parça daha alarak müzede sergileyeceğini açıklamış.
Nobby Stiles’ın bu ödülleri satma sebebi ise çocukları. Kendisinin 3 tane oğlu varmış ve bu koleksiyonu aralarında nasıl paylaştıracağını bilememiş.
Pazartesi El Clasico
El Clasico’nun oynanmasına daha 1 ay var ancak ne gün oynanacağı şimdiden tartışma konusu.
27 Kasım hafta sonu oynanması gereken derbi büyük olasılıkla Pazartesi günü oynanacak çünkü Pazar günü Katalunya’da seçimler var. Cumartesi de oynanamıyor çünkü önceki hafta içi Çarşamba günü Barcelona Panathinaikos deplasmanına gidiyor, Real ise Salı günü Ajax’la karşılaşıyor. Bu durumda Barcelona açısından haksız bir durum ortaya çıkıyor.
Bu sezonla birlikte başlayan Pazartesi günü La Liga maçları tek çözüm gibi. Tabii yayıncı kuruluş da bunu çok istemiyor. Ancak başka çözüm yok. Şimdilik gözüken El Clasico 29 Kasım Pazartesi günü oynanacak.
Aslına bakarsanız bu bizim içinde iyi olur çünkü o hafta sonu Galatasaray – Beşiktaş derbisi var. El Clasico Pazartesi oynanırsa iki maçın aynı güne aynı saate denk gelme şansı sıfıra iner. Tabii bizim federasyon bir cinslik yapıp derbiyi Pazartesi oynatmazsa…
Büyük başkan n’aptın sen ya?
İspanyol magazin dergisi İnterviu, Barcelona eski başkanı Laporta‘nın 2008 yılında bir dedektiflik bürosuyla anlaşarak Ronaldinho, Deco, Eto’o, Pique ve Rijkaard’ı takip ettirdiğini iddia ediyor.
İddiaya göre takip her türlü. Özel e-maillere kadar herşey Laporta’ya ulaştırılmış, futbolcular tek tek takip ettirilmiş ve bunun için Barcelona’ya 600.000 euroluk fatura kesilmiş.
Yeni başkan Sandro Rosell de Laporta’ya ayar zaten. Kulübün önceki dönemlerdeki harcamalarını mercek altına aldılar. Laporta’ya dava açmanın hesabını yapıyorlar hatta genel kuruldan yetkiyi aldılar. Laporta ise herşey Barcelona içindi diyerek iddiaları reddediyor.
Ancak şöyle bir durum da var. Laporta’nın Rosell’in eşini de takip ettirdiği iddia ediliyor. Rosell’in Laporta’nın üzerine bu kadar gitmesinin sebebi bu da olabilir.
Laporta döneminde gelen kupalar, büyük başarılar ama meğerse ne işler dönüyormuş… E futbol asla sadece futbol değildir demişlerdi zamanında.