http://youtu.be/OzRZNVqruwo
Barcelona’ya ilk geldiğinde oynadığı maçları hatırlıyorum da tempoya ayak uyduramayıp ne çok sarı kart görüyordu. Pep sağolsun defansif orta sahanın yanı sıra üst düzey stoper de oluverdi.
Bu arada kendisiyle ilgili şöyle bir dansçı posteri de hazırlanmış…
İki finalist hem Barcelona hem de Athletic Bilbao 20 Mayıs günü pazar günü finali Bernabeu’da oynamak istiyorlar. Tabii Real Madrid bir şekilde izin vermek istemiyor. Haklılar tabii. Barcelona’nın Bernabeu’da süt kupası bile kaldırmasnı istemezler.
Bakalım 28 Nisan 2010 tarihinde Inter’e elendiği için Bernabeu’ya gidip Şampiyonlar Ligi finali oynayamayan Barcelona bu sezon gidebilecek mi? En son 1997 yılında Betis ile Bernabeu’da final oynamış, Figo ve Pizzi golleriyle kupayı kaldırmışlardı.
Bu arada final için 20 Mayıs Pazar dedik ancak eğer Barcelona Şampiyonlar Ligi finaline çıkarsa 19 Mayıs Cumartesi günü Münih’te olacak. Bu durumda Copa del Rey finali 25 Mayıs Cuma günü oynanacak.
*Tıklayarak büyütebilirsiniz.
Galatasaray’ın da uzun süre peşinden koştuğu ancak bonservis konusunda Basel ile anlaşamadığı Xherdan Shaqiri bugün Bayern Münich’e 4 senelik resmi imzayı attı.
Monchengladbachlı Marco Reus’un peşinden koşup genç oyuncuyu Dortmund’a kaptıran Bayern için Ribery ve Robben’li kanatlara güzel ve gelecek vaad eden bir takviye ancak durun bir dakika(!) bu transfer hiç de etik değil! Yeni sezondan itibaren Bayern forması giyecek olan Shaqiri, 22 Şubat ve 13 Mart tarihlerinde Şampiyonlar Ligi ikinci turunda Basel formasıyla Bayern’e karşı oynayacak. Oyuncunun aklını karıştırdılar. Takımın en etkili silahının mermilerini aldılar. Ya şimdi yeni takımına karşı iyi performans sergilemezse? Hemen paf takıma yollamak lazım!
Bizim buralarda bu senaryoları sevenlere diyorum; Hadi bırakın bu işleri!
Bu arada resmen açıklanmasa da Shaqiri’nin Bayern’e 10 milyon euro artı performans bonuslarıyla transfer olduğu söyleniyor. Galatasaray için kaçan balık yine çok büyük. Marsilya aktarmalı Bayern’e giden Ribery gibi. Hep de bir şekilde Münih’in yolunu buluyorlar. İntikam Robben ile alınmalı(!)
İngiltere’de genel görünüm Capello’nun görevi bırakmasından memnun. Aynı gün içinde vergi kaçırma davasından aklanan Tottenham menajeri Harry Redknapp de manşetlerin yarısını almış durumda ki Capello yerine en güçlü aday olarak o gösteriliyor. Diğer ismi geçen adaylar ise Martin O’Neill, Alan Pardew, Roy Hodgson ve Guus Hiddink.
Euro 2012’ye 4 ay kala ne hocası olan ne de kaptanı olan bir İngiltere Milli Takımı. Zaten yıllardır büyük turnuvalarda iş yapamıyorlardı ancak en azından turnuva önceleri bir heyecanları, bir bütünleşmeleri olurdu… Şimdi o da yok. Bakalım kim gelip toparlayacak…
Martin O’neill yakışır diyorum ancak olma olasılığını da oldukça az görüyorum.
Bundesliga’da bu sezon yani Ağustos ayından Şubat ayına kadar stadyumlarda taraftar rekoru kırıldı. 7 aylık süreçte oynanan 153 maçı yaklaşık 6.780.000 taraftar stadyumlarda izledi. Yani ortalama her maçta tribünlerde 44.345 taraftar vardı. Geçen sezonki rakamlara bakacak olursak bu sezon %7’lik bir artış var. Bundesliga maçları için satılan biletlerin ortalama fiyatları ise 22.4 euro.
Bundesliga’nın resmi internet sitesinden yapılan bir diğer açıklama ise bir alt lig Bundesliga II ile ilgili. Orada da bu sezon rekor var. Geçen sezona oranla %27’lik bir artış ve her maç stadyumlarda ortalama 17.125 taraftar var.
Daha önce de yazdığım üzere her maç doluluk oranında ise Borussia Dortmund zirvede. Hem Bundesliga’da hem de Avrupa’da…
Kardeşiyle de ne kadar çok benziyorlar değil mi?
Dün Roma ile olan sözleşmesini 5 sene daha uzatan ve Manchester City dedikodularına son noktayı koyan Romalı De Rossi, yıllık net 6.5 milyon euro maaş alarak Serie A’nın en çok kazanan İtalyan futbolcusu olacak.
De Rossi’nin anlaşmasından önce bu rekor senelik 6 milyon euro ile Juve kalecisi Buffon’daydı. Tabii De Rossi Serie A’nın en çok kazanan futbolcusundan hala çok geride…
Zlatan Ibrahimovic; 9 milyon euro net + 3 milyon euro performans bonusu.
Obasi ne yapmış öyle?
Yıl 2003, Borussia Dortmund finansal açıdan zor günler geçiriyor, iflas senayolardan bir tanesi. Bankalar kredi için zorlanıyor, kulübe para lazım… İşte burada Bayern Münich devreye giriyor ve Dortmund’a acil ihtiyacı olan 2 milyon euroyu borç olarak veriyor.
Hikaye Bayern başkanı Uli Hoeness’tan. Bu hafta sonu Hamburg deplasmanında anlatmış. Dortmund başkanı Hans-Joachim Watzke de olayı doğrulamış.
O Borussia 2005 gibi finansal açıdan düzlüğe çıkmaya başladı. Etrafa borcunu harcını ödedi. Geçen sene şampiyon oldular. Şimdilerde ise Bayern’nin 2 puan önünde lider olarak yola devam ediyorlar…
Düşünseniz bu hikayenin bizde olduğunu… Yok be olamaz vazgeçtim. Ne rakip rakibe yardım eder ne de rakip rakipten yardımı kabul eder…
