Manchester United’ın hedefleri

3483624577_c43112d151

The Guardian Ronaldo’yu 80 milyon pounda Real Madrid’e satan Manchester United’ın gelen parayla yapabileceği olası transferleri kaleme almış.

Ribery; Ronaldo’nun yerini almak için en mantıklı seçim gibi gözükse de Real’in 50 milyon pounddan daha fazlasını teklif ederek alamadığı Fransız’ı Manchester’ın alması oldukça zor.

David Villa; Ronaldo’yu kaybetmek iki futbolcuyu birden kaybetmek gibi oldu Manchester için; hem kanat hem de golcü. Villa transferin gözde isimlerinden ama onu da Real kapacak sanki.

Aguero; Ferguson’un oyun sistemine uyabilecek bir oyuncu olsa da Atletico Madrid satmaya pek niyetli değil. Eğer satmaya karar verirlerse Chelsea ve Manchester City’yle kapışmak zorunda kalacaklar.

Douglas Costa; Ferguson’un yeni yıldızı olabilir. Kanatta, göbekte nereye koyarsan oynar, frikikleri de çok etkilidir. Gremiolu oyuncunun bonservisi 21 milyon pound.

Antonio Valencia; Wigan’da forma giyen ve uzun zamandır Ferguson’un takibinde olan Valencia, kanatta oynamasına rağmen bu sezon çok gol attı. Valencia’nın bonservisi 16 milyon pound civarında.

Benzema; Ferguson’un zaman zaman övdüğü Fransız’ın Manchester’a gelmesi oldukça zor. Lyon’un genç forveti satmaya pek niyeti yok.

Javier Pastore; Maradona’nın Huracan’da forma giyen yetenekli Arjantinli’yi Milli takıma çağırmaması oldukça eleştiriliyor. Manchester’a gelirse Milli takım yolu da açılır belki.

Nilmar; Bu sezonun en çok konuşulan genç Brezilyalısı Nilmaradona.

Bütün bu transfer hedefleri iyi, güzel, hoş ama Ronaldo’nun da ayrılmasından sonra Tevez’in takımda kalması için daha çok çaba harcamalılar bence.

CREDİT’LERİ EKSİK ETME HİKMET HOCA!

2008_08_03_antalyaspor_hikmet_karaman

Dün gece şeytan mı dürtü ne bir anda aklıma geldi, Hikmet Karaman acaba hala Ankaragücü’nün başında mı yoksa takımı kurtarıp görevinden ayrıldı mı diye. Merakımı gidermeye çalışırken Hikmet hocanın kendisine ait bir internet sitesi olduğunu öğrendim.

Hocanın sitesinde kendisi hakkında bilgilerin yanı sıra güncel haberlerde yer alıyor. Merak ettim bakalım Hikmet hoca güncel konular hakkında neler yazmış, neler düşünüyor diye. Okumaya başladıktan sonra yazılar ve kullanılan fotoğraflar bir anda tanıdık gelmeye başladı ve o anda jeton düştü! Hikmet hoca benim footbaLLove’da yazdığım bazı yazıları ve fotoğrafları copy-paste yapmış, bazılarına link vermeden credit vermiş, bazılarını ise toptan es geçmiş. Sitede credit verilmiş verilmemiş başka bloglardan da yazılar var, blogger arkadaşlar bir bakıversin. Daha dün “Emeğe Saygı” diye post yazmışken karşılaştığımız durum bak.

Hikmet hocam sen iyi işler yapınca biz sana credit vermeyi ihmal etmiyoruz, sen de bizi es geçmesen, emek harcayıp yazdığımız kelimelerimizi bire bir kullanırken bir haberdar etsen hiç fena olmazdı hani…

Hadi tek başına kullanılan sayısız fotoğrafı geçtim, hocanın copy paste yapıp credit vermediği yazılarımdan 3-4 tane örnek vereyim; (Van Gaal ve Dos Santos yazımlarımdaki son paragrafları silmeseymiş bari!)

https://www.footballove.com/2009/06/02/euro-update/ https://www.footballove.com/2009/05/14/bayern-munichin-yeni-hocasi-van-gaal/ https://www.footballove.com/2009/04/27/swine-flu/ https://www.footballove.com/2009/03/15/kayip-cocuk/

Buyrun bunlar da hocanın sitesindeki AYNI yazılarım;

http://www.hikmetkaraman.com/index.asp?menu=Ana%20Sayfa&menu_id=34&icerik_ayrinti=1385 http://www.hikmetkaraman.com/index.asp?menu=Ana%20Sayfa&menu_id=34&icerik_ayrinti=1373 http://www.hikmetkaraman.com/index.asp?menu=Ana%20Sayfa&menu_id=34&kayit=4 http://www.hikmetkaraman.com/index.asp?menu=Ana%20Sayfa&menu_id=34&kayit=13

Bu arada Hikmet Karaman Ankaragücü’ndeki görevine de devam ediyormuş!

Edit: Hikmet Karaman’ın e-mailini buldum ancak kendisine birşey yazmamaya karar verdim. Çünkü belli ki kendisi footbaLLove’ı yakından takip ediyor, kendisiyle ilgili yazdığım bu postu da belki okur, utanır ve özür dileme gereği hisseder… İster misiniz bu yazıyı da sitesine copy-paste yapsın, işte o zaman kendisine bir tebrik e-mail’i atarım!

Sizde metrobüs yok mu?

england-andorra-fans-bann-002

İngiltere dün akşam Andorra’yı 6’ladı ama Wembley‘in tribünleri Londra metrosundaki 48 saatlik grev yüzünden boş kaldı. Ülkemizin aksine Avrupa’da metro toplu taşımanın en önemli parçası olduğu için günlük yaşamı da çok etkiliyor.

Bu arada İngiltere futbol federasyonundan yapılan açıklamada stada ulaşamayan biletli seyircilerin paralarının geri iade edileceği belirtilmiş. Vatandaşa değer vermek bu olsa gerek.

Bizdeki metro sistemi Londra kadar etkili değil ama diyelim İstanbul metrosunda grev var ve o akşam Türkiye Milli takımının maçı var. Bizim federasyon biletleri geri alır mı?

Metrobüsle gelin, otobüsle gelin, nasıl gelirseniz gelin. Satılan mal geri alınmaz!

Futbolcu menajer?

14_213256_dilek490

Mehmet Demirkol‘un bugün Milliyet gazetesinde yayınlanan “Lionel Topuzinho” başlıklı yazısında iddia ettiği bir konu bana oldukça çok ters geldi. Demirkol beğenerek okuduğum bir yazardır, böyle birşeyi kaleme aldıysa ciddi anlamda duyumları da vardır. Demirkol’un yazısındaki kafamı karıştıran bölüm şöyle;

Menajerlik nedir?

1-Topuz, Fenerbahçe’yi arıyor. ‘Gelmek istiyorum, beni istiyor musunuz?’ diye soruyor.  ‘Zaten kulübünle görüşüyoruz’ diyorlar. 2-Sonra Beşiktaş’ı arıyor. Beşiktaş müthiş bir süratle davranıp imzayı attırıyor. 3-Hakan Gündoğar harika bir gazetecilik başarısıyla Topuz’un imza attıktan sonra çekilen Beşiktaş formalı fotoğrafını yayınlıyor. 4-Beşiktaş, sonra Kayseri’ye başvuruyor ve “Biz Fenerbahçe’yle anlaştık” cevabını alıyor. 5-Son olarak da eski bir Galatasaray yöneticisi “Mehmet bana doğuştan Galatasaraylıyım demişti” diyor. Tüm bunlar 2 gün içinde oluyor. Topuz’un hangi takımı tuttuğunda değilim. O formayı giyip böyle bir açıklama yapıyorsa Beşiktaşlıdır, saygı duyulmalıdır. Ama Çarşı’da Alen’in yardımcısı olsa bile bir menajer bir profesyonelin bunu yapmasına izin verir mi? Alın bu olay vasıtasıyla tartışılması gereken bir diğer durum. Türkiye’de menajerlik. Oyuncu menajerler var. Misal Fenerbahçe’de oynuyor, Galatasaray’da futbolcusu var. İkisi de büyük yıldız hem de. Çok büyük hem de. Başa bir adam koyuyorlar patron gözüküyor. Fenerbahçeli yıldız Galatasaraylı yıldızın geleceğinde söz sahibi oluyor. Menajer var. Oyuncuya daha imza atılmadan forma giydiriyor. Peki tüm bunların menajerler dahil kime ne faydası oluyor? Menajerin Türkçesi, yürütücü demek. Ama birinci anlamıyla mecazıyla değil. Peki ya Türkiye’de? Not: Tabii ki hepsinden bahsetmiyorum. 1 ya da 2 menajer var bu işi doğru yapan. Yoksa onlar da mı bıraktı? Çünkü bu işe girip 3 ay sonra “Allah müstehakınızı versin diye bırakan o kadar çok adam gibi adam var ki. Bkz. Mustafa Doğan…

Fanatik gazetesinin yaptığı araştırmaya göre de Mehmet Demirkol’un yazısında bahsettiği Fenerbahçe’de oynayan ve Galatasaray’da futbolcusu olan futbolcu menajer Emre Belözoğlu’ymuş. Galatasaraylı futbolcusu ise Arda Turan. Menajerlik şirketinin başında Ahmet Bulut gözüküyormuş. Şirketin perde arkasındaki gerçek sahipleri ise Emre Belözoğlu ile Okan Buruk’muş. Ahmet Bulut’un adına kayıtlı gözüken menajerlik şirketinin futbolcuları arasında bulunan isimler ise hayli ilginç. Fenerbahçe’ye yeni transfer edilen Bekir İrtegün, Galatasaray’ın talip olduğu ve Fenerbahçe’nin de şimdi devreye girdiği Manisa kalecisi Ufuk Ceylan, Batuhan Karadeniz, İbrahim Toraman, Hakan Balta, Rüştü Reçber vs…

Yıllardır menajer olarak tanıdığımız Ahmet Bulut’un zamanında Okan ve Emre’yi Galatasaray’dan İnter’e götürdüğünü ve aralarının çok yakın olduğunu zaten biliyoruz. Futbolcuların futbolu bıraktıktan sonra menajerlik yapması ve futbolun içinde kalması gayet doğal ancak aktif olarak futbola devam ederken başka takımlardaki futbolcuları temsil etmeleri, onları pazarlamaları bana oldukça ters geliyor.

Sonuçta bir takımın formasını terletirken bu işi ne kadar profesyonelce yapabilirsiniz ki?

Ankaraspor nefis transfer yapmış

SOCCER-UEFA/

Ankaraspor Beşiktaş’tan Aydın Karabulut’la 3 yıllık anlaşmaya varmış. Zamanında Herta Berlin’den transfer edilen Aydın Ankaraspor’dan Erhan Güven‘le takas edilmiş.

Aydın önümüzdeki sezon defansif yönlerini de biraz geliştirip takım savunmasını ihmal etmediği takdirde ligin parlayan ismi olabilir. Ayrıca topla hızlı oynayabilmesi ve sahayı sürekli dikine kat edebilmesi bakımından sadece sol açıkta değil ön libero, forvet arkası gibi çeşitli bölgelerde de görev yapabilir diye düşünüyorum.

Keşke Galatasaray kapsaydı şu çocuğu, Beşiktaş ileride kafasını duvarlara vuracak.

Bayern Münich’in transferleri

1453047512_ab8a59ec16

Dünya Real Madrid’in yaptığı ve yapacağı transferleri konuşadursun, Bayern Münich saman altından su yürütür misali akılcı transferlerine devam ediyor. Almanlar dün 6. transferlerini resmen açıkladılar. Bayern Münich’in son transferi bu sezon Twente’de parlayan 26 yaşındaki sol bek Edson Braafheid oldu. Tottenham, Schalke, PSV ve Ajax kulüplerinin de peşinde olduğu futbolcu için Twente’ye sadece 2 milyon euro bonservis bedeli ödendi.

Bayern Münich daha önce Mario Gomez, Anatoliy Tymoschuk, Danijel Pranjic, Alexander Baumjohann ve Ivica Olic transferlerini açıklamıştı.

Yazının başında akılcı transferler dedik ama tek itirazım Mario Gomez’e. Stuttgart’a ödenen 30 milyon euro oldukça fazla. Toni ve Klose gibi iki pivot santrafor varken Gomez’i nerelerine sokacaklar merak ediyorum. Bonservis bedelsiz alınan Olic’e, Heerenveen’den alınan Hırvat Pranjic’e ve genç Baumjohann’a itirazım yok. Hele Zenit’ten bedavaya alınan ön libero Anatoliy Tymoschuk ise muhteşem bir transfer.

Muhtemelen Ribery‘i de Real Madrid’e satacaklar, oradan gelen paralarla Van Gaal yine akılcı hamleler ve nokta transferler yaparak iyi bir takım kurar. Ribery tabii ki iyi futbolcu ancak önümüzdeki sezon Van Gaal’in oynatacağı sistemde Ribery’i arayacaklarını sanmıyorum.