5 Haziran Pazar günü Bernabeu’da Real Madrid’li veteranlar ile Bayern Munich’li veteranlar gösteri maçına çıkıyor. Şu ana kadar satılan bilet sayısı 52.000. Fiyatlar 5 ve 10 euro olarak iki kategoride. Maçtan elde edilen gelir Afrika’daki yardım projesine. Duyarlı ve futbolsever Madrid’liler Pazar’a kadar bilet filan bırakmaz; Zidane, Butragueño, Figo, Redondo, Breitner, Rummenigge ve Makaay gibi isimlerin keyfini çıkarırlar.
Sevilla’lı Didier Zokora artık Trabzonspor’da. Zamanında 8 milyon euroya Tottenham’a oradan 9 milyon euroya Sevilla’ya transfer olan adam boş değildir elbet. 30 yaşındaki Zokora enerjisi ve güçlü fiziğiyle Trabzonspor’un orta sahasına çok katkı yapacaktır. Tatlı sert müdahaleleriyle taraftarı ateşleyecektir. Yeri gelcek asıl mevkisi olmasa da sağ bekte de görev yapacaktır.
Zokora ile ilgili tek soru işareti Trabzon şehrine uyum sağlayıp sağlayamayacağı. Gerçi bu problem Trabzonspor’un çoğu yabancıyla yaşadığı problemden farksız. Mesela Jaja ve Colman bu problemi yaşayan son isimler. Ülkelerine gittiler ve durumları şimdilik muamma.
Zokora’nın bu sezon içinde bir vukuatı da var. Real Madrid deplasmanına gittiklerinde maç öncesi kamptan kaçıp kankası Romaric ile partilediği için 30.000 euro ceza aldı. Kadro dışı kalmadı ancak Trabzonspor’a satılmasında bunun da payı vardır diye düşünüyorum. Başkan Del Nido sezon sonu kesti hesabı.
Dediğim gibi futbol açısından Zokora’nın katkısı çok olur ama Trabzon şehri ve uyum soru işareti. Bir de şu Colman-Jaja problemini çözmek lazım. Bu iki ismin olduğu orta sahada Zokora çok iş yapar. Yoksa sil baştan orta saha kurmak Trabzon’nun bu sezonki çıkışını yarıda bırakır. Zaten Selçuk’u kaybetmek yeni sezonda kendini yeterince hissettirecektir.
Boş mu versek Drogba bugün geliyor, yarın haber verecek, her gün bir haber bekleyerek yaşamayı? Eyvallah kim istemez biz de isteriz tabii kendimizden geçeriz gelirse ama daha gerçekçi isimlerle uğraşsak fena olmaz?
Mesela bitirici forvet mi gerekiyor? Al sözleşmesi bitmiş, bonservissiz Klose’yi 32 yaşında filan hikaye 2 senede atsın sana yaklaşık 40 gol. Ya da ne bileyim biraz daha deli dolu mu olsun? Al ırkçılık nedeniyle Panathinaikos’dan ayrılacağını açıklayan Djibril Cisse’yi. Hem gol atsın hem tribünlerin adamı olsun.
Mesela diyorum. Daha alternatifler de bulunabilir elbet.
Premier League şampiyonu Manchester United’da hedef Şampiyonlar Ligini de kazanıp bu Pazartesi iki kupayı birden kutlamaktı. Ancak Barcelona sağolsun tek kupayla yetinmek zorunda kaldılar ve bugün sönük bir şehir turu yaptılar.
Anlaşılan İngiltere’nin klasik yağmuru da kalabalığı etkilemiş. Yıllar sonra FA Cup’ı kazanan City’nin kutlamalarına bak bir de United’lılarınkine. Doymuş arkadaş bunlar:)
Yalnız Cantona ve Giggs dövmeli arkadaşlara şapka çıkartmak lazım. Haklarını teslim edelim.
“Merseyside izliyor musun?” tezahüratına eşlik eden Sir de bomba.
http://www.youtube.com/watch?v=1ptF_mQCd_k
Aslı Madrid’deki evde takmıştır ama atkıyı;)
Geçtiğimiz ay El Clasico kusacaktık yetti artık derken yeni sezonun ilk El Clasico’ları belli oldu. İspanya Süper Kupa finalinde Copa Del Rey şampiyonu Real Madrid, La Liga şampiyonu Barcelona ile karşı karşıya. İlk maç 14 Ağustos Pazar günü Bernabeu’da, rövanş ise 3 gün sonra 17 Ağustos Çarşamba günü Camp Nou’da.
Şimdiden atıp tutmaya gerek yok, daha önümüzde zaman var. Yeni gelecek transferler, ayrılacaklar vs. Ancak kesin olan birşey; 2010/2011 sezonu kavga, dövüş ve şikayetlerle bitmişti, 2011/2012 sezonu da aynen öyle başlayacak.
Bu arada Barcelona’nın Porto ile oynayacağı UEFA Süper Kupa finali ise 26 Ağustos Cuma günü.
Fotoğrafta Almanya Milli takım teknik direktörü Joachim Low’ün üzerinde görmüş olduğunuz mavi v-yaka triko bir hayır kurumu adına yapılan açık arttırmada 1.4 milyon dolara alıcı bulmuş. Milyon dolar etmesinin sebebi ise bu trikonun uğurlu olması.
2010 Dünya Kupasında yarı finaldeki İspanya maçı hariç Low’un bu trikoyu giydiği bütün maçları kazanmışlar. Low bir tek Sırbistan maçında bu trikoyu giymemiş o maçı da kaybettiler. Mavi v-yaka 2014’de Dortmund’da açılacak olan futbol müzesinde sergilenecek parçalardan biri olacak.
Temmuz ayında Copa America Arjantin’de. Yazın da futbolsuz kalmıyoruz. Gece geç saatlerde ekran başındayız. Turnuvanın resmi şarkısı da Arjantin’li Diego Torres’ten. Tabii bir Ricky Martin değil;)
link: http://www.youtube.com/watch?v=gCUQEgKXrMg
Ne alaka? Japonya Copa America’dan çekildi. Copa America 2011
http://www.youtube.com/watch?v=0pvaKcFlcfY
İngiltere’de yayınlanan “Soccer AM” keyifle izlediğim programlardan. Programda yer alan 3. göz bölümünde ise kimsenin gözüne çarpmayan enteresan şeyleri yakalarlar. Zaman zaman benim de blogda paylaşmışlığım vardır. Bu haftaki son programlarında da 2010/2011 sezonun en’lerini seçmişler. Ancelotti’yi yerinden eden teyze hakkaten süperdi. 1 numara doğru karar.
