Daniel Taylor tarafından Guardian için yapılan ve dün yayınlanan röportajı Türkçe’ye çevirmeden edemedim. Ryan Giggs gibi gerçek bir efsanenin 20. yılında footbaLLove sayfalarında yer alması şart. Buyrun…
Ryan Giggs’den gençliğindeki partiler, basın baskısı ve Ferguson’dan yeni araba istemesi hakkında samimiyetle dolu açıklamalar
İlk maç: 2 Mart 1991. Şimdi fotoğraflara bakıyorsunuz ve o kadar çok değişen şey var ki. Old Trafford o zamanlar post sanayileşmenin etkileri ile mücadele eden, yatırım ihtiyacında olan son derece sade bir yerdi. ‘Madchester’ patlama yapıyordu ama o zamanların Manchester’ı şimdi görmeye alışkın olduğumuz şık apartman bloklarından, Calatrava köprülerden ve cam kulelerden oluşan bir metropol değildi.
Ryan Giggs sıska vücuduna büyük gibi duran 17 numaralı formayı giyiyordu. Manchester United 0 Everton 2. Takım 7 maçtır kazanamıyordu ve son şampiyonluktan beri neredeyse çeyrek asır geride kalmıştı. Sahneye ilk çıkışı talihsiz olmuştu. “Hatırladığım en önemli şey Dave Watson’ın arkadan yaptığı hareketti” diyor Ryan Giggs. “Sanki ‘büyüklerin ligine hoşgeldin’ demek istiyordu. Ondan sonra dizimde kocaman bir yara kaldı.” Bunların dışında tek hatırladığı ise Ferguson’un soyunma odasında herkese bağırması.
Çarşamba günü yıldönümü. “Yirmi yıldır o kanatta bir aşağı, bir yukarı.” diyor Ferguson. Giggs ise fazla yaygara istemiyor. Old Trafford’un önünde bir heykeli olabileceğinden bahsedilince, sinerek “Heykel mi? Pek emin değilim…” demekle yetiniyor. O şimdi 37 yaşında ve kulaklarının çevresinde beyaz saçlar belirmeye başlamış. Emeklilik ufukta – belki sadece 15 ay sonra – ve bir anlık güvensizlik. “İki, üç yıl önce bu konuda pek endişeli değildim” diye itiraf ediyor. “Ama artık ne yapacağımı düşünmeye başladım.”
Antrenörlük yapmak seçeneklerden biri. Eğer isterse Manchester United’da onu bekleyen bir elçilik rolü de var. Giggs sanki Old Trafford’da kalacak gibi bir his var ama içimde. Bu klüpten müthiş yetenekli çocuklar geldi geçti. Hiçbiri 20 yıl sürmedi. Hiçbiri bu kadar çok maç oynamadı. Ve hiçbiri bu kadar mükemmel şekilde devam etmedi. Bu tarihi ve destansı. Sir Bobby Charlton’un evrensel cazibesine yaklaşmış bir adam “Yirmi yıl; gururluyum” diyor. “17 yaşında başarılı bir takıma giren ve orada 20 yıl kalan bir oyuncudan bahsediyoruz. İmkansız değil ama bir daha olabileceğini görmek zor.
Son zamanlarda kendisine en sık sorulan soru basit: bu uzun kariyerin sırrı ne? Soru basit ancak bir çok etken var. “Öncelikle, doğuştan gelenler; genleriniz.” sonra ise “hayatı doğru şekilde yaşamaya gayret etmek.”
Genç Giggs – kıvırcık vileda paspas saçlı o sırım gibi çocuk – Manchester gece klüplerinin kapısındakilerle pek samimiydi, tabii bunun sakıncaları vardı. “A takıma girmem ve ünlü kız arkadaşlarımdan dolayı paparazziler beni devamlı takip ediyordu.” Giggs özel hayatına müdahele edildiğini düşünüyor. İlk tam sezonunu oynarken, şimdilerde artık olmayan Today adlı gazete “bir hafta boyunca ailem, babamın ailesi, annem ile babam arasındaki sürtüşmeler hakkında yazdı. Bu da pek hoşuma gitmedi açıkçası.”
Giggs gece hayatının hakkını vermesine rağmen artık pek alkol kullanmıyor ve artık “pek dikkat çekmemeye çalışıyorum.” Rio Ferdinand’ın Twitter’da 600.000 takipçisine kahvaltıda ne yediğini veya hangi çizgi filmlerinden hoşlandığından bahsetmesi garibine gidiyor. “Evet, pek anlamıyorum. Gerçekten anlayamıyorum.”
Bu röportaja geldiğinde üzerinde basit bir üst, blue jean ve bir çift 40 poundluk Converse var. 1991’de bir adam gibi futbol oynayan çocuk artık bir adam ve bir çocuk gibi futbol oynuyor. Salı akşamı Chelsea’ye karşı Charlton’un United formasıyla 606 lig maçına çıkma rekorunu egale edecek. Tüm turnuvalarda ise Giggs 861 kez klübün formasını giydi ve Charlton’u (758) 2008 CL Finali’nde geride bıraktı.
“En başında tek amacım A Takıma girmek ve orada kalabilmekti,” diyor. “Bazı oyuncular oynama arzularını kaybedebilir ama benim arkadaş olduklarım onlardan değil. Yaşlanıyorsun, ama arzu hala orada, hatta daha fazla zevk almaya başlıyorsun.” Bir noktaya daha parmak basıyor: “Hatırlarsanız Galler Milli Takımı formasıyla da oynadım ve hem Galler ile hem de United ile oynadığım için aradaki farkı gayet iyi biliyorum. İnanın bana etrafınız kaliteli oyuncular ile dolu olduğunda oynamak çok daha basit. Aksi takdirde üç dört sene önce bırakmıştım.”
Giggs hiçbir zaman soyunma odasında gaz konuşmalar yapan adam olmamasına rağmen, bu sessiz ve ölçülü adamın içinde ateşli bir kazanma azmi var. Bir de zirvede olan bir çok sportmenin kullanığı bir motivasyon şekli: başarısızlık korkusu. “Mesela geçen yıl Chelsea duble yaptı. Bu sizi dolduruyor. Bir daha gerçekleşmesine engel olmak istiyorsunuz. Bir daha geçen yaz hissettiğiniz gibi hissetmek istemiyorsunuz. Bir önceki sene şampiyon olduğumuzda nasıl hissettiysek öyle hissetmek istiyorsunuz. Kazandığınız zamanlardan daha fazla böyle zamanları düşünüyorsunuz.”
Giggs’in United jenerasyonu arasında ortak bir tema bu: Kötü zamanları hatırla ve bunların istisna olması için elinden geleni yap. “İçinizde kalıyor. Tatile gidiyorsunuz, kumsalda yatıyorsunuz, çocuklar ile oynayarak keyfinize bakmak istiyorsunuz. Bakıyorsunuz da, ama sessiz bir anda hepsi geri geliyor. Sinirleniyorsunuz. Tatildesiniz ve sinirlisiniz.”
En kötü zaman mı? “İlk tam sezonumda, şampiyonluğu Leeds’e kaybettiğimiz zaman. O berbat boşluk hissi.” 2009 Şampiyonlar Ligi Finali’nde Barcelona’ya kaybetmek ise ikincisi. “Stadın dışında otobüste düşünüyordum; kişisel olarak iyi oynamadım ve takım olarak da iyi oynamadık. Sezonun son maçı ve hiçbir zaman telafisi olmayacak. Performasımızı gösteremedik. En kötü olan da bu. Gol yiyince reaksiyon göstemek United’da gurur kaynağımızdır. O gece bunu yapamadık.”
Giggs’in hali hazırda iki tane Şampiyonlar Ligi madalyası olduğunu unutmamak lazım.. Geçenlerde evde çekmeceleri karıştırırken kıyafetlerinin arasına OBE‘si ve lig şampiyonluğu madalyalarıyla birlikte bulmuş. “Hah, buradalar,” diye düşünmüş. Koleksiyonunun büyük bir çoğunluğunu klüp müzesine vermiş ama aralarından bazı önemli bulduklarını kendisine saklamış. “Moskova’daki Şampiyonlar Ligi Finali gecesi, Bobby bana bir saat verdi…” Gözleri parıldıyor.
20 yılda tam 131 takım arkadaşı olmuş – iyi, kötü, önemsiz fakat bazıları olağanüstü. Birkaç hafta önce Giggs en iyi adayı olarak Paul Scholes’u açıklamıştı. (“Oyunu bu kadar basit gösteren başka kimse görmedim”). Bu sefer farklı bir seçim yapıyor. “Herhalde Roy [Keane]. Eğer Bryan Robson oynuyorsa, kaybedeceğinizi hiç düşünmezdiniz. Robbo gidince, bayrağı Roy devraldı ve onunla birlikte yenilmez hisstemeye başladım.” Peki Giggs bu deli İrlandalı’nın öfkesinden hiç nasibini almadı mı? “Hiç kimse kaçamazdı. Ama hatırlarsanız ben ondan önce buradaydım. Bana pek dokunmadı.”
Giggs, Ferguson’un United’da kendisinden daha uzun ömürlü olacağını eskiden pek düşünmemiş. Geçen Kasım ayında Ferguson’un hastalanmasıyla ilgili bir hikaye anlatıyor. Ferguson çok ateşli, neredeyse ölecek gibi hasta. Ama maç günü geliyor ve Ferguson kulübede. “Meydan okumayı çok seviyor. Moruğun yakınlarda ayrılmasını hiç beklemiyorum. Benden çok daha uzun süre burada olacaktır.” Ferguson yıl sonunda 70. yaşına basıyor ama Giggs omuz silkiyor. “Belki 10 yıl değil ama dört veya beş kesin.”
“Ferguson artık çok daha olgun, 13 yaşımda olduğum zamandan çok daha az korkutucu,” ama Ferguson’un hışmına uğradığı zamanların sayısını artık unutmuş. Favori hikayelerinden biri, ilk maçını oynadıktan bir kaç hafta sonra gerçekleşiyor. Steve Bruce ve Bryan Robson artık ilk 11 futbolcusu olduğu için Ferguson’a klüpten bir araba alıp alamayacağını sorması gerektiğini söylemişler. Gaza gelen Giggs hemen Ferguson’un kapısını çalmış. “Delirdi,” diyor. Genç çocuk oyuna gelmiştir.
Daha yaşlı, daha akıllı; Giggs artık Manchester United’ın popüler ve oyununa saygı duyulan yüzü olmuştur. Madalya sayısı akıl almaz. (48 ve devam ediyor. Bir de ikincilikleri de sayarsanız…). Top sürme sanatını Giggs icat etmedi ama son 20 yılda en üst düzeye taşıyan o oldu.
Didier Deschamp’ın geçen hafta söylediği, United’ın artık eski fantastik oyunundan uzak olduğu yorumlarına da cevap verebilecek nitelikte. “Cristiano [Ronaldo] ve Carlos [Tevez] gibi harika oyuncuları kaybettiğimizden dolayı bunu söylüyor olabilir, ancak hala çok güçlü bir durumdayız. Ligin en tepesindeyiz, Şampiyonlar Ligi ve FA Kupası’nda yolumuza devam ediyoruz.”
Ve aklı 20 sene önceki o Everton maçına gidiyor. ‘Çok renksiz bir maçtı,’ demişti o zamanki Guardian. ‘Manchester United’ın şampiyonluk hayalleri, 24. defa suya düştü.’ Giggs’in 34. dakikada sakatlanan Denis Irwin yerine oyuna girmesinden bahsedilmemişti bile. “Cenaze töreni gibiydi,” diyor Giggs. Ama dizi yara olan sıska çocuk fena değildi.
çeviri için teşekkürler, eline sağlık koray..
@dincer; çeviri güzel insan muzo’dan:)
pardon valla 🙂 o zaman teşekkürler muzo abiye gidiyor 🙂
harika!
[…] footbaLLove Yorum LigiSelocan24 (491)MuratAkyol (351)emirko (216)murat akyol (187)matthias chevalier (162)cnr92air (136)Emir (134)ibo (127)jeunesturco (123)Ahen (117)KASUX (117)sahin_dr (111)Selocan (109)murat (105)melis (102)Bugra (94)pennyilkay (92)Cem G. (91)uğur (91)ahmed (90)True RedEllerinden öperim.Ryan Giggs: Manchester United’da 20 yılgoogle_ad_client="ca-pub-3749880629427764";google_ad_slot="5505316079";google_ad_width=468;google_ad_height=60; İlginizi çekebilecek diğer yazılar:Floransa’da isyan Haftasonu Uefa yorgunu Udinese‘ye 3-1 yenilip Şampiyonlar…Ferguson’u bulaştırmayın protestonuza Manchester United’ın Glazer ailesi yönetiminde ciddi borç… 12 Nis 23:27 2011 YAZAR: KoKo B KATEGORİefsane, foto, futbol TARTIŞMA 2 Yorum ETİKETLERmanchester united, ryan giggs 2 Yorum 2 maçta 3 asistle tek başına eledi bizi. Olay yaşta değil, ruhta. Drogba hariç herkes ruhsuzdu.Mavi | 12 Nisan 2011 @ 23:44 Drogba ile arasında ne var bilemiyorum ya zaten ilk maçta 1-0 mağlupsun drogbasız başlamada ki amaç ne ?? anelka gibi ayağına top bekleyen bir adamla tur mu geçilir!. Go Ancelotti!D.Drogba | 13 Nisan 2011 @ 00:12Yorum YapfootbaLLove üyesiyseniz lütfen giriş yapınız. Eğer üye değilseniz kayıt olabilirsiniz. Üye olmak istemiyorsaniz aşagıdaki alanları doldurarak yorumunuzu ekleyebilirsiniz. İsim (zorunlu) EMail Adresi (zorunlu ancak yayınlanmayacak) WebsiteYorumunuz […]