Hafta İçi Tv’de Futbol

21 Eylül Salı

23.00 Real Madrid – Espanyol (NTVSPOR)

22 Eylül Çarşamba

21.00 Barcelona – Sporting Gijon (NTVSPOR) 23.00 Valencia – Atletico Madrid (NTVSPOR)

*Salı ve Çarşamba günleri Bundesliga ve Serie A maçları da var. Ancak ülkemizde yayın haklarını ellerinde bulunduran TRT ve FOX’un yayın akışında herhangi bir maç gözükmüyor. TRT belki maçları ilerleyen saatlerde yayın akışına alır. FOX’tan pek ümidim yok hafta sonu bile dandirik tek maç peşindeler…

Eylül 2009 Ujfalusi

Bi’ alıp veremediği varmış belli…

“Çok özür dilemek istiyorum. Zarar vermek istememiştim. Topa dokunmak istedim ama Leo’nun bileğine geldi. Dün mümkün olmadı ama bugün Agüero vasıtasıyla Messi’ye geçmiş olsun mesajı yolladım.”

Tomas Ujfalusi

link: http://www.dailymotion.com/video/xevw3p_ujfalusi-takes-down-messi-september_sport

Messi’yi durdurmanın tek yolu

Katalan gazetelerinde Messi’ye yapılan harekete tepki büyük. Yine Allah korudu o müdahale sonrası o bilek kırılabilirdi de…

Kapsamlı bir kontrolden geçicek olan Messi’nin kesin durumu bugün belli olacak. İlk yapılan açıklamalara göre 2 ile 4 hafta arasında yok. Sporting Gijon, Bilbao, Rubin Kazan ve Mallorca maçlarında Bojan‘a gün doğdu.

link: http://www.dailymotion.com/video/xevv81_atletico-madrid-vs-barcelona-1-2-to_sport

Küçük Schweinsteiger’in anıları

“Bir zamanlar saha kenarında top toplardım. Sahaya o kadar yakın olup Elber, Oliver Kahn, Jens Jeremies, Thomas Linke ve Mehmet Scholl gibi isimleri izlemek fantastikti. Yıllar sonra bu isimlerin bir kaçıyla beraber oynadım. Mümkün olduğunca antremanları kaçırmamaya çalışır okuldan çıkar çıkmaz bisikletimle tesislere gelirdim. Özellikle Hargreaves’i antremanda defalarca izledim. Tek başına duvarla çalışırdı. Bir keresinde ona kramponlarını bana vermesi için yalvarmıştım. O da beni kırmamıştı…”

Bastian Schweinsteiger

Berbat ovvvv

Liverpool Manchester deplasmanından çıkamadı. Maçı da izleyemedik ki büyük ayar oldum o işe. Kaptan Gerrard’la 2-0’dan 2-2 yakalanmış ama sonu getirelemeyip 3-2 mağlup olunmuş. Bu sene Anfield’da bize yine hüsran var anlaşılan…

Maçın yıldızı hat trick hero Berbatov’un 2. golü de harika ama skor dediğim gibi benim adıma üzücü. Önümüzdeki maçlara bakacağız bir süredir olduğu gibi…

Ha gayret Aykut

FB : 196 Bjk: 354

Pas futbolu oynatmak istiyorsun. Rakamlar ortada.

Ofansif futbol oynatmak istiyorsun. Sezon başından beri korner sayıları, gol sayıları, şut sayıları ve hatta galibiyet sayıları ortada.

Alex ile olan tantananız ortada. Gol atmak zorunda olduğun CL maçının devre arasında; kalburüstü Anadolu deplasmanında berabere bir ilk yarının sonunda ve evinde 1-0 önde götürdüğün, defansif orta saha oyuncusunu oyundan çıkarıp risk alan derbi rakibinin karşısında; yani her şekil oyundan çıkardığın Alex…

Aykut Kocaman geçmişinde Anadolu takımlarında pas yapan ama üretemeyen, beraberlik kralı takımlar yarattı. Şu an Fenerbahçe’nin başında. Beraberlikler değil, derbiler kralı. Ama bu kafayla Zeman dönemine dönüyoruz.

Stoch kenarda dururken; Dia artık her fırsatta ellerini dizine koyup dinlenirken Özer, Christian ve Gökhan Ünal seçimleri yapıyorsun.

Bobo oyuna girmişken, karşı takımda Guti oynarken defansına çık çık yapıyorsun. Ama bunu yaparken topa sahip olmayı da düşünmüyorsun.

Sezona kondisyon çalışmadan, toplu antremanlar yaparak başlıyorsun. Haftalar geçiyor, takım hala organizasyon yapamıyor.

Her maçın hikayesini anlattığın basın toplantısında ise gayret ekseninde laflar ediyorsun. Gayret ettik, edeceğiz, ediyoruz, edemedik, cart curt… Gayreti, koşmayı, çabalamayı boşversek de biraz top oynamaya baksak artık?

Fenerbahçe’nin 25-45. dakikalar arasında bulduğu maçı farka götürebilecek fırsatlar bakidir. Ama bu yazdıklarımı ne yazık ki değiştirmiyor.

Maç sonrası söylediğin şu cümleyi hatırlatsam?

“Bazı şeyleri zaman gösterecek. Nereye doğru gittiğimizi, neleri değiştirebileceğimizi veya dönüştüreceğimizi zaman gösterecek’’

Zırt pırt hoca gitmesin istiyoruz; doğru. Ama Zico döneminden buralara gelinmişken…seni değiştirsek? Yol yakınken? Bilica’yı da al yanına, noolur…

Beşiktaş’a gelirsek… Guti’ye şapka. Futbolu bu kadar güzel bilip, bu kadar rahat oynamak her babayiğidin harcı değil. Beşiktaş’ta Bobo dururken nasıl Nobre başlıyor, onu da anlamak mümkün değil. Nihat’ı ise bilen anlayan bana anlatsın.