Lothar Matthaus Partizan’da

Alman futbolunun efsane isimlerinden Matthaus daha önce 2002-2003 sezonunda da çalıştırdığı Partizan’a geri döndü.

Futbolculuk kariyerinin aksine sıradan bir antrenörlük kariyeri olan Matthaus, daha önce Rapid Wien, Salzburg, Atlético Paranaense, Maccabi Netanya ve Macaristan Milli takımını çalıştırmıştı. Bir dönem Arjantin’e gidip Racing’i çalıştıracağı da söylenmişti ama yanlış hatırlamıyorsam son anda yatmıştı o iş.

Partizan’la yeniden anlaşan Matthaus basın toplantısında “evime geri döndüm” demiş. Matthaus döneminde Partizan’ın bir kaç maçını hatırlıyorum. Hiç fena değildiler. Newcastle’ı penaltılarla eleyip Şampiyonlar Liginde gruplara kalmışlardı. Gaza dayalı bir futbolla taraftarı da arkasına alıp gidiyordu Lothar…

Fulham’da Mark Hughes dönemi

Geçen sezonu Roy Hodgson yönetiminde özellikle UEFA Avrupa Liginde uçarak geçiren Fulham’ın yeni hocası Mark Hughes oldu.

Hodgson’ın Liverpool’a gitmesiyle Ajax’tan Martin Jol’a kafayı takan ve bir süre cevap bekleyen Fulham’ın sahibi Mohamed Al Fayed, Jol’dan olumsuz haber alınca Sven-Goran Eriksson’a yönelmişti. Eriksson ile de anlaşılamayınca belki de bu iki isimden de doğru olan Mark Hughes’ı takımın başına getirdi.

Geçen sezon Manchester City’den kovulan Hughes’a Premier League’in diğer hocalarından destek gelmişti. Mark Hughes’un Araplar tarafından haksız yere kovulduğu konuşulmuştu.

Mohamed Al Fayed’in Hughes’a iyi bir maaşın yanı sıra oldukça cömert bir transfer bütçesi vereceği söyleniyor. Gerçi Hughes’un son çalıştırdığı takım Manchester City’di. Onu bu saatten sonra hiç bir transfer bütçesi kolay kolay kesmez.

Kalırsa işi zor…

Kaptan Del Piero ve Buffon hariç kadrosundaki yaşı ilerlemiş isimleri yollamak isteyen Juventus yönetimine taraftar grubu Ultras’tan da destek gelmiş.

Gideceklerin başında Mauro Camoranesi bulunuyor. Gitsin de zaten. Bugüne kadar bir türlü ısınamadığım Arjantinli mi İtalyan mı kafamı karıştıran samimiyetsiz bir arkadaş. Ancak Camoranesi takımdan ayrılmak istemiyor. Bahanesi de çocuğunun Torino’ya çok alışmış olması ve eğitimini orada sürdürmek istemesi.

Ultras grubu da bu durumdan haberdar. Bir açıklama yayınlamışlar. Kulüpten gönderilmek istenmesine rağmen yeni sezonda takımda kalacak bütün futbolcuların hayatlarını cehenneme çevireceğiz demişler.

Camoranesi kalırsa işi zor. Ultras’ın bir diğer ayar olduğu isim de Danimarkalı Poulsen. Yanlız bir rica; bidon Melo’ya da bir şekil yapsınlar bir zahmet.

“7” artık Bundeliga’da

Real Madrid’in yaşayan efsanesi artık Magath’ın Schalke’sinde… Bugün imzayı attı “7” numarayı aldı. Gazprom sağolsun bonus olarak kömürü de kapmış.

Raul’un Schalke tercihinde Şampiyonlar Liginde oynayacak olması etkili oldu. Takımdan ayrılan Kuranyi’den çok farklı tarzda olsalar da artık onun yerine ilk 11’de olacaktır. Farfan’la enteresan bir ikili oluşturabilirler.

Bundesliga zaten izlemesi çok keyifli bir lig. Raul gibi bir diğer efsane Ruud Van Nistelrooy da Hamburg’da. Geçen sezon sakatlık filan pek tadı yoktu ama ona rağmen kritik gollerini attı. Umarım bu sezon o da sakatlıkla uğraşmaz iki efsane Bundesliga keyfimize keyif katarlar…

Adam değilmişsin Mascherano

Mascherano Liverpool’dan ayrılmak istediğini kulüp yönetimine bildirmiş. Arjantin Milli takım kaptanını adam sanardık meğer değilmiş. Gitmek istediği takımsa Inter. Benitez’in peşinden ayrılmıyor. Inter’in Liverpool’a teklifi 15 milyon euro artı Sulley Muntari.

Tamam Liverpool eski günlerinden çok uzak. Şampiyonlar Liginde değil UEFA’da ama o tarih o taraftar bırakılıp da Inter’e gidilir mi? Profesyonel dünya bu para için gidilir diyenler elbet olacaktır ama yine de be abi…

Fotoğraf İngiliz bloglarından Spoiler‘dan. Mascherano’yu onlar da madara etmişler. Bu arada Hodgson açıklamış Torres kalıyor…