Kabustan uyanış: Antalyaspor 2 – 3 Galatasaray

Kabus gibi başlayan 90 dakika güzel bitti. 2-0’dan maçı çevirmenin yanı sıra Elano’yu ve Keita’yı kazanmak takım için ciddi bir bonustur. Elano üst üste gelen kötü sonuçlarla beraber sertçe eleştirilmesine rağmen her hafta performansının üstüne koyuyordu ve takıma adapte olma yolunda ilerliyordu. Bunu daha önce de belirtmiştim. Keita’nın ise Fenerbahçe maçından sonra kendini tekrar ispatlaması gerektiğini Rijkaard da söylemişti. Bugünkü Keita gösterdi ki sakat ya da cezalı değilse bu adam bu takımın banko oyuncusudur.

Maçın başında gelen 2 Antalya golüne dönelim. Goller gerçekten amatör küme takımının bile yemeyeceği tarzdan. Duran topta öyle ofsayt taktiğimi olurmuş. Hadi bi’ tane yedin, hiç mi akıllanmadın ikinciyi de yiyiyorsun. İlk yarı 2-1’i bulmamıza rağmen büyük hayal kırıklığıydı. Servet’in attığı anlamsız uzun toplar ve Barış’ın tekte vermesi gereken toplarla fazla oynama sevdası beni en çok delirten şeylerdi.

Galatasaray’a hiç yakışmayan bu başlangıç ve ilk yarının ardından ikinci yarıda oynanan pozitif futbol ise göz ardı edilmemeli. Uzun haftalardır bunu göremiyorduk. Daha önce Baros yoksa ne olursa olsun Nonda bu takımda oynamalı lafımı da geri almak istiyorum izninizle. İleri uçta oynayan Kewell hem geriye çıkıp yaptığı toplarla çok faydalı oldu hem de Nonda oyuna girdikten sonra takım adına artı yönde hiçbir şey yapamadı. Baros sakatlanınca Nonda formayı garanti görüp çalışmayı bıraktı galiba. Bir diğer hoşuma giden isim sol bekte görev yapan Caner’di. Belki defansif anlamda hatalar yaptı ancak ileri baskı adına iyi işler yaptı. Bir kaç tane attığı ters topla da beni şaşırttı açıkcası.

Rijkaard’ın da geçen hafta yenilen son dakika golünden ders aldığı çok belli olmuyor muydu? 2-0’dan 2-3 yapmış takım bir ara Topal, Arda, Elano, Keita, Kewell ve Nonda ile sahadaydı. Psikolojik olarak takıma geri çekilmeyeceğiz mesajı verildikten sonra Arda-Ayhan ve Keita-Aydın değişiklikleri geldi. Keita büyük ihtimal sakatlık nedeniyle çıktı ancak neden Aydın? Ben anlamıyorum ve anlayamayacağım bu Aydın işini.

Başta da söylediğim gibi Antalya gibi ligin kalburüstü takımlarından bile olmayan bir takımdan yenilen goller ciddi uyarıdır. Ofansif anlamda iyiyiz, güzeliz. Keita sağdan, Arda soldan esiyor, Kewell bulduğu zaman köşeye koyuyor ancak oyunu hala tek yönlü oynuyoruz. Defansif anlamda çok çalışmamız lazım çok…

Bitirmeden içimden geçen son bir şeyi daha ekleyeyim. Yenilen gollerde belki Neo Leo Franco’nun bir hatası yoktu ancak bir tane gol olacak topu da çıkar be arkadaş… Sezon başından beri kaleye gelen gol olması gereken bütün toplar gol oldu…

“Kabustan uyanış: Antalyaspor 2 – 3 Galatasaray” için 6 yorum

  1. Yorumlarına katılıyorum… Elano’nun Brezilya maçlarının bitmesi ve takıma alışmasıyla kattığı katkıdan fazla bahsetmemişsin…
    Ayrıca Leo’yu (2 milyon vermek yerine genç Ufuk’la oynamayı tercih eden biri olarak) bu maç birkaç pozisyonda özellikle Dhejuo’nın şutunda başarılıydı… Leo’nun en büyük yeteneği pozisyon yeeneği… Kurtardığı toplar hep basit toplar ama doğru zamanda doğru yerde olduğu için tutuyor o topları… Aynı şekilde aşırtma golleri yenmesi öne sürüldü ama o şekilde hep rakip forvetleri huzursuz edip hemde kale açısını kapatabiliyor… Fakat yinede istediğimiz form ve güvenilirlik durumunu yansıtabilmiş değil…

    30 dakikalık Nonda (Takımda düşünülmedğinin moralsizliği olsa gerek), Caner ( Sol bek olarak çok yırtınsa da Hakan balta’yı zorlayabilecek yedek isim olmak için uygun değil bence) ve Arda günün başarısız isimleriydi bence… Kendisinden beklenen defans bütünlemesini sağlayamayan Servet ise taktiksel olarak yağtığı hatalarla menajerini biraz yanılltı galiba…

    Onun dışında bu takımın hücüm gücü takımı ileri taşıyacak güçte yeter ki Türkiye liginde gerçek anlamda savunma doğrularıyla oynayabilen Kayseri ve Beşiktaş dışında her rakibe karşı elimizdeki tüm hücum silahlarını kullanabiliriz aslında… Arda’nın bazı kişisel sorunları dışında takımın en büyük eksisi Servet’in yanında oynabilecek ayağına hakim biraz daha seri bir defans oyuncusu ihtiyacı ki bu konuda Haldun Abi ilgileniyor sanırsam… Rijkard’a güven ve destekle bu takım çok ama çok büyük yerlere gelicek benden söylemesi….

  2. Ne zamandir okuyorum da ilk defa yazicam bu aksam cunku bugunku mac dizinin sezon finali gibiydi , hele sukur mutlu sonla bitti.
    1) Elano gibi bir yildizin varsa takimi onun oyun tarzina gore kuracaksin, boyle oyuncular bu takima nadir gelir. (kotu gununde yoksun diyenlere ben bunu ilk geldigi gunden beri soyluyorum, bir de bence takim oyunu (total futbol) icin Arda’dan daha faydali futbolcu, Arda artik fazla kendine guvenden orta sahada ileri cikarken yaptigi top kayiplari takimi cok zor durumda burakiyor)
    2) Keita konusunda cok haklisin yazdiklarinda ek bir seye gerek yok
    3) Arda tamam bu takimin bizim kadar taraftarisin ve en buyuk yildizisin, ama Erman’in dedigi dogru Turkiye’de bu kalitesinin ustune cok fazla koyamaz (insallah Galatasaray’da kalir ve yanilirim ben) gibime geliyor.
    4) Onceki sezon kazanilan sampiyonluktaki hirsin yarisi simdi olsa acik ara lider olabilirdik. Hatirlarsaniz o takimdaki futbolcularin cogu su anda ya Anadolu kuluplerinde oynuyor ya da oynayamiyor ama o sene rekor gibi bir puanla sampiyon olduk.
    5) Transfer doneminde cok degerli diye vermedigimiz “Arda’dan daha yetenekli yildizimiz” Aydin’i goruyoruz, dokuluyor. Bana gore hala degeri yuksekken, bir de nekadar problem cikarmiyor desekte Nonda bu takimin ritim ve hizini kaldiramiyorken;
    Nonda + Aydin + belki biraz da para = Sercan Yildirim , guzel bir denklem gibi duruyor.
    Bunu sezon basinda Bursaspor kulubu istemisti galiba ancak bizim yonetim Aydin’i vermek istemediginden kabul etmedi (yaniliyor olabilirim Amerika’daydim kesin kulakltan duymadim). Ancak ozellikle one gecip defans yaptigimiz maclarda gordukki bizim Baros gibi hizli bir forvete ihtiyacimiz var. Sercan da bunu fazlasiyla iyi yapiyor, Galatasaray’li olmasi da ayri bir hirs katar diye dusunuyorum.
    6) Servet’i genel olarak elestirmek istemiyorum bu macta defans cok farkliydi ama sanki kafasi baska bir yerde gibi. Ne olur su defansa kronik olarak hata yapmayan bir defans bulabilsek. Cok mu anlamiyorum futboldan ama benim bildigim defansta genelde bir cengaver her topa atlayan kisaca boylu ve cevik bir futbolcu, bir de daha uzun hava toplarina hakim ayni zamanda topla cikabilen daha teknik oyuncu vardir. (Bulent-Pope ,Puyol-Pique gibi)
    7) Kaleye gelince, bizler Taffarel ve Mondragon’u gormus taraftarlariz, Leo Franco bugun icin konusmayacagim belki ikinci golu cikarabilirdi ama olsun, bu tarz kaleci bekliyoruz. Peki tamam da bazen dusunuyorum Aykut cok zayifta Ufuk’ta biraz sans sansi haketmiyor mu?

    8) En onemlisi de bukadar yorum yaparken uzun zaman sonra ilk defa aklim rahat cunku biliyorum ki biz bunlari dusunebiliyorsak Adnan Polat & yonetimi, Frank Rijkaard & Johan Neeskens fazlasiyla dusunuyordur. Ve hepsine guvenim sonsuz uzun zaman sonra bu takim hem teknik hem idari yonden bu takimi hakedicek ve agarligini kaldirabilecek kisiler tarafindan yonetiliyor.

    Iyisabahlar.

  3. ufuk ceylana noldu adam geldı kadroda bile diil anlammıyorum bu rıjkardı

  4. Leo Francoyu Ben de takimda görmek istemiyorum, lakin adamin hakkini verelim
    o siyahi oyuncunun mac 2-0ken hayvani vurusunu kurtarmasi
    macin kirilma anlarindan biriydi, digeri icin Necatinin direkte patlayan kafasi.

Yorumlar kapatıldı.