Mehmet Demirkol‘un bugün Milliyet gazetesinde yayınlanan “Lionel Topuzinho” başlıklı yazısında iddia ettiği bir konu bana oldukça çok ters geldi. Demirkol beğenerek okuduğum bir yazardır, böyle birşeyi kaleme aldıysa ciddi anlamda duyumları da vardır. Demirkol’un yazısındaki kafamı karıştıran bölüm şöyle;
Menajerlik nedir?
1-Topuz, Fenerbahçe’yi arıyor. ‘Gelmek istiyorum, beni istiyor musunuz?’ diye soruyor. ‘Zaten kulübünle görüşüyoruz’ diyorlar. 2-Sonra Beşiktaş’ı arıyor. Beşiktaş müthiş bir süratle davranıp imzayı attırıyor. 3-Hakan Gündoğar harika bir gazetecilik başarısıyla Topuz’un imza attıktan sonra çekilen Beşiktaş formalı fotoğrafını yayınlıyor. 4-Beşiktaş, sonra Kayseri’ye başvuruyor ve “Biz Fenerbahçe’yle anlaştık” cevabını alıyor. 5-Son olarak da eski bir Galatasaray yöneticisi “Mehmet bana doğuştan Galatasaraylıyım demişti” diyor. Tüm bunlar 2 gün içinde oluyor. Topuz’un hangi takımı tuttuğunda değilim. O formayı giyip böyle bir açıklama yapıyorsa Beşiktaşlıdır, saygı duyulmalıdır. Ama Çarşı’da Alen’in yardımcısı olsa bile bir menajer bir profesyonelin bunu yapmasına izin verir mi? Alın bu olay vasıtasıyla tartışılması gereken bir diğer durum. Türkiye’de menajerlik. Oyuncu menajerler var. Misal Fenerbahçe’de oynuyor, Galatasaray’da futbolcusu var. İkisi de büyük yıldız hem de. Çok büyük hem de. Başa bir adam koyuyorlar patron gözüküyor. Fenerbahçeli yıldız Galatasaraylı yıldızın geleceğinde söz sahibi oluyor. Menajer var. Oyuncuya daha imza atılmadan forma giydiriyor. Peki tüm bunların menajerler dahil kime ne faydası oluyor? Menajerin Türkçesi, yürütücü demek. Ama birinci anlamıyla mecazıyla değil. Peki ya Türkiye’de? Not: Tabii ki hepsinden bahsetmiyorum. 1 ya da 2 menajer var bu işi doğru yapan. Yoksa onlar da mı bıraktı? Çünkü bu işe girip 3 ay sonra “Allah müstehakınızı versin diye bırakan o kadar çok adam gibi adam var ki. Bkz. Mustafa Doğan…
Fanatik gazetesinin yaptığı araştırmaya göre de Mehmet Demirkol’un yazısında bahsettiği Fenerbahçe’de oynayan ve Galatasaray’da futbolcusu olan futbolcu menajer Emre Belözoğlu’ymuş. Galatasaraylı futbolcusu ise Arda Turan. Menajerlik şirketinin başında Ahmet Bulut gözüküyormuş. Şirketin perde arkasındaki gerçek sahipleri ise Emre Belözoğlu ile Okan Buruk’muş. Ahmet Bulut’un adına kayıtlı gözüken menajerlik şirketinin futbolcuları arasında bulunan isimler ise hayli ilginç. Fenerbahçe’ye yeni transfer edilen Bekir İrtegün, Galatasaray’ın talip olduğu ve Fenerbahçe’nin de şimdi devreye girdiği Manisa kalecisi Ufuk Ceylan, Batuhan Karadeniz, İbrahim Toraman, Hakan Balta, Rüştü Reçber vs…
Yıllardır menajer olarak tanıdığımız Ahmet Bulut’un zamanında Okan ve Emre’yi Galatasaray’dan İnter’e götürdüğünü ve aralarının çok yakın olduğunu zaten biliyoruz. Futbolcuların futbolu bıraktıktan sonra menajerlik yapması ve futbolun içinde kalması gayet doğal ancak aktif olarak futbola devam ederken başka takımlardaki futbolcuları temsil etmeleri, onları pazarlamaları bana oldukça ters geliyor.
Sonuçta bir takımın formasını terletirken bu işi ne kadar profesyonelce yapabilirsiniz ki?