Fikret Hoca

ff

Portekiz futbolunun en önemli isimlerinden Luis Figo hocalığa ilk adımı önümüzdeki sezon atmaya karar vermiş. Sportal.it adlı İtalyan internet sitesinin haberine göre; bu sezon sonu sözleşmesi sona eren ve yeni sözleşme imzalamayan Figo, gelecek sezon Mourinho‘nun yanında teknik direktörlük kariyerine başlayacakmış. Mourinho’nun asistanı olarak göreve başlamayı planlayan Figo’nun Milano‘daki günleri futbolcu olarak olmasa bile devam edecek gibi gözüküyor.

Figo’dan da acayip karizmatik bir teknik direktör olur heaa… Ama umarım Mourinho’nun yanında “üzüm üzüme baka baka kararır” olmaz.

Haftaiçi Tv’de Futbol

arsenalfan_e

14 Nisan Salı

21.45 Chelsea (3) – (1) Liverpool (STAR TV) 21.45 Bayern Münich (0) – (4) Barcelona (FUTBOL SMART)

15 Nisan Çarşamba

21.45 Porto (2) – (2) Manchester United (STAR TV) 21.45 Arsenal (1) – (1) Villarreal (FUTBOL SMART)

Eric Gerets

2047829487_213d493eef

Marsilya dünkü maçlardan sonra Lyon‘u tahttan indirdi. Gerets’in takımı Grenoble’ı 4-1 ile geçti. Lyon ise, kendi sahasında Monaco ile 2-2 berabere kaldı. Ligin bitmesine daha 7 hafta var ancak Marsilya oynadığı futbol ve takım içindeki birlik, beraberlikle 16 sene sonra şampiyonluk yolunda ilerliyor.

Eric Gerets’in takım içinde birlik, beraberlik yaratma becerisini zaten Galatasaray’a son haftada kazandırdığı  şampiyonluktan biliyoruz. Marsilya’nın bundan sonraki fikstürü zor ancak sondan bir önceki hafta Lyon’u Velodrome‘da ağırlayacak olmaları ise avantaj…

Kabzıman

35

“Bir teknik direktör başına geçtiği takımdaki futbolcular ile daha önce beraber top oynadıysa o takım başarılı olamaz” Kabzıman Toroğlu böyle söylüyor.

Şimdi sana Milan’dan, Ancelotti’den, Maldini’den başlayarak sayısız örnekler veririm ama şu anda bütün Dünya’nın keyifle izlediği takım ile gireyim. Barcelona, Guardiola ve Puyol…

Senin gibi Dünya’da neler olup bittiğini takip etmeyen, pozisyon tekrarlarını 75 defa  izleyip ahkam kesen ve yorumculuğunun seviyesini düşüren adamları futbol otoritesi diye televizyona çıkarıyorlar ya yazıklar olsun.

Zaten en çok Galatasaray’a laf sokmaya bayılıyorsun. Ali Sami Yen de gecekonduymuş. Bu laftan sonra Sami Yen’de bana küfrediyorlar da dersin. Haddini bil!

Kavga gürültü olmasa derbiden sonra aklımda ne mi kalırdı?

galatasaray-org

Güiza kötü futbolcu değil. Futbolu bilmeyen futbolcu. – Sabri‘yi beyin implantı yapmak üzere kobay olarak kullansınlar. – Maçı hakem değil, maç hakemi yönetti. – Yan hakemler ofsayt olayını hala çözememiş. – Emre bu kadar tepkiye rağmen iyi top oynadı. – Ümit Karan yarın futbolu bıraksın. – Lugano klinik vaka. – Her kullanacağı topta vakit geçiren Volkan, beraberliğin kendilerine yaramadığını bilmiyordu heralde. – Bu iş Bülent Korkmaz‘la olmayacak galiba. – Aragones‘le olmadığı zaten belli. – Roberto Carlos hem çok çakal hem de çok sempatik. – Selçuk tekme atarak direği kırsaydı, yedek kale var mıydı? – Taraftar bu yabancı madde atma olayının takıma zarar verdiğini hiçbir zaman anlayamayacak heralde. – Haftaya ÖnderYasinCan AratCarlos 4’lüsünü izlemek çok ilginç olacak. – Sivasspor ve Beşiktaş’a seneye Şampiyonlar liginde başarılar. – Lincoln mü? O hala tatilde…

BUNLARIN SADECE ADI büyük

b_eec066ef4e54a9c6e198ac540b512398

Dünya’nın en büyük derbilerinden biri diyoruz ama maç sonrası futbol adına konuşabilecek sadece 3-4 cümle var.

Maçın ilk yarısında Galatasaray 15-20 dakika birşeyler yapmaya çalıştı ama golü bulamadı. Aynı senaryonun tersi olsa Fener Galatasaray’ı 3’lük, 4’lük yapardı ilk yarı. 60. dakikadan sonra 2 takımda da kondisyon diye birşey kalmadı ve mahalle maçına döndü. 90+3’te de iki takım futbolcuları da baktı ayaklarıyla birşey yapamıyorlar, çeneler ve tokatlar konuşmaya başladı.

Olayların başlagıcı zaten ortada. Lugano maçtan sonra özür de dilemiş. Ondan sonrası malum… Arda ve Semih gibi Milli takımdan oda arkadaşı olan 2 futbolcu bile birbirlerini tokatlıyorlar, olayın nereye geldiğinin en güzel özeti.

Olaylar yaklaşık 10 dakika sonra sürüyor, kırmızı kartlar çıkıyor, hakem maçı bitiriyor ve daha sonra verilen demeçlerle başka bir savaş çıkıyor. Önce Volkan çıkıp saçmalıyor, Ayhan “Volkan yalancı” diyor, Arda “herkes haddini bilecek” diyor, Semih “Arda bana vurdu” diyor sanki kendi vurmamış gibi, sonra Volkan tekrar çıkıyor “Galatasaraylılar beni nereleriyle dinlediyse” diyor. Bu demeçlerin arasında bir de Uğur Boral var, en doğrusunu da o söylüyor “Dostluğumuz yalanmış…”

Milan-İnter, Boca-River ve Real Madrid-Atletico Madrid. Bunlar da Dünya’nın en büyük derbilerinden. Her maçta olaylar, kırmızı kartlar çıkabilir ancak bu saydığım takımlarda oynayan futbolcuların bizimkiler gibi demeçler verdiğini hatırlıyor musunuz? Ya da bundan sonra vereceklerini hayal edebiliyor musunuz? Olayı başlatan Uruguaylı Lugano bile özür diliyor, bizimkiler hala birbirine sallıyor. Sizler bir dahaki Milli Takım kampında birbirinizin suratına nasıl bakacaksınız? Beraber bu ülke için nasıl başarı kazanacaksınız?

Tüm Dünya futbolda aşama kaydediyor, farklı boyutlara ulaşıyor ama biz her geçen gün geriye gidiyoruz. Bu sezon UEFA kupası finalini bile bir Ukrayna takımı oynayacak, biz neredeyiz? Ukrayna’nın potansiyeli nedir? Bizden daha mı iyiler?

Durumumuz ve problemlerimiz sadece bu gece yaşananlardan ibaret değil. Tek suçlu bu geceki olayları yaşayan futbolcular değil. Herkes çıkıp birbirlerini suçlamaktansa oturup kendi hatalarının hesabını çıkarsın. Ama bu da olmaz çünkü yönetimler için birilerini suçlayarak taraftarlara sempatik gözükmek yeterli, hakemler için malzeme bu kadar demek yeterli ve Türkiye’nin en önemli derbisine gelme zahmeti bile göstermeyen federasyon içinse biz ne dersek o olur geçerli…