Alkışlar Güiza’ya

24305

Başlığı görünce şaşırdınız heralde bu sezon pekte alkışlanacak bir performans sergilemiyor Güiza. Ama bu seferki konu pek makara yapılacak bir şey değil. Güiza, 9 yaşındaki Jerez de la Frontera isimli çocuğun yaşadığı ender hastalığı duymuş ve tedavisi için yapılacak tüm masrafları üstlenmiş. 9 yaşındaki çocuğun babası, kök hücre tedavisi için önümüzdeki günlerde Almanya’nın Köln kentine gideceklerini ve yardımlarından dolayı Güiza’ya minnettar olduklarını söylemiş.

Klasik…

lyon4

Dün akşamki Lyon – Barcelona maçında Juninho yine öyle bir frikik golü attı ki… Başkası vurmuş olsa orta yaptı gol oldu diyeceğim ama bu adam bunu hep yapıyor. Barcelona teknik direktörü Guardiola da maç sonunda ”kalede 7 tane kaleci olsa bile o top çıkmazdı” demiş.

[flv]http://img.footballove.com/video/juninho.flv[/flv]

Bu mudur yani?

picture-2

2 aylık aradan sonra dün akşam 1 gol bile göremedik. MourinhoFerguson kapışmasından 0-0 beraberlik çıktı. Oyunu gördükten sonra Mourinho golsüz eşitliğe sevinmiştir heralde. 90 dakika boyunca sahanın tüm hakimi kırmızı şeytanlardı. Her zamanki gibi takım olarak cok iyilerdi. Kafamdaki tek soru işareti deplasmanda tek forvet olarak Berbatov yerine daha hızlı Tevez ya da Rooney ile başlanamaz mıydı? İnter ise tam bir hayal kırıklığıydı. Zanetti, Cambiasso ve Julio Cesar dışındaki bütün futbolcular çok yorgun gözüktü. Mourinho’nun Muntari ve Adriano‘ya 75 dakika nasıl dayanabildiğini çözemedim. Bütün maç Manchester’ı ortadan delmeye çalıştılar, oyunu hiç kanatlara yayamadılar. Arada bir Maicon sağdan bindirdi ama ondan da tek başına cacık çıkmadı.

Dün akşamki maçı gördükten sonra Manchester’ın Old Trafford‘da İnter’i rahat geçeceğini düşünüyorum. İki takımın oyun anlayışı arasında dağlar kadar fark var. Hatta Manchester evinde sahaya çift forvet çıkar, 1. dakikadan itibaren akın akın gelir ve İnter’e Atalanta maçını hatırlatır. Bu arada dün akşamki maçın yıldızı Cristiano Ronaldo seçilmiş Uefa tarafından ama bence maçın adamı tartışmasız İnter kalecisi Julio Cesar’dı.

Tabii ki dün akşam 2 aylık aradan sonra Ertem Şener de geri döndü  ve maç içinde ettiği laflarla yine beni benden aldı…

Ertem Şener’den seçmeler;

– Ronaldo frikik atmaya hazırlanıyor… ”Açtı bacaklarını geliyorrr!!” – ”Bu maçta kimsenin yeri belli değil, herkes her yerde oynuyor” nasıl yani? – Berbatov için yorumu… ”Rakibin sağından, solundan atıp içinden geçen bir futbolcu” – Ronaldo için yorumu… ”Bilekleri kadar zekası da kıvrak Portekizli” – Ronaldo sağ kanattan akıyor… ”Koşarken bacaklarını göremiyorum” kör müsün? – ”İnter’in pehlivanı Adrianooo” – Julio Cesar kurtarış yapıyor… ”Sezarın hakkı sezara, Julio Cesar’a”

Chelsea’ye sihirli dokunuş

david-blaine-guus-_1342763c

Geçtiğimiz haftaki Aston Villa maçı öncesi ünlü sihirbaz David Blaine, Abramovich’in isteği üzerine Londra’ya gelerek Chelsea takımıyla birlikte olmuş ve ufak bir şov yapmış. Resimde de görüldügü üzere başkan, teknik adam ve futbolcular hepsi orada. Sıcak bir ortam var ve herkes gülüyor. Bu gecenin ardından Chelsea, Aston Villa deplasmanından galibiyetle döndü. Ortada bir sihir olduğu kesin…

Darısı başına ezeli rakibim

2898078889_22df155070_b

Dün Galatasaray Skibbe ile yollarını ayırıp Bülent Korkmaz ile anlaşınca Turkcell Süper ligdeki tek yabancı çalıştırıcı olarak Luis Aragones kaldı.

Son yılların en kötü performansını sergileyen iki ezeli rakipten biri sorumluyu buldu, tazminatı ödedi ve yeni bir başlangıç için kulübün içinden gelen bir isme takımı emanet etti. Bu kararın ne kadar doğru olduğu, geç mi kalındı yoksa sezonu tamamlamak mi gerekirdi? Tek suçlu teknik direktör mü? Bunların hepsi ayrı bir tartışma konusu ancak kendi sahanda lig sonuncusundan 5 yersen bunun sonunda birilerinin bedel ödemesi gerekir.

Aslına bakarsanız diğer ezeli rakip de sorumluyu biliyor. Ancak aradaki tek fark bir tane sıfırın fazladan olması. Ne mi o fazladan sıfır? Skibbe’nin tazminatı 1 milyon euro, Aragones’in tazminatı ise 10 milyon euro… Bu yüzden yolları ayırmak o kadar kolay değil. Ama bu işleri imzayı atmadan önce düşünmek gerekmez mi? Bu İspanyollar da eşşeklerini sağlam kazığa bağlıyorlar. Zamanında Del Bosque‘nin Beşiktaş’ın ümüğünü nasıl sıktığını hala unutmadık…

Basından takip ettiğimize göre sezon sonuna kadar Aragones’e tahamül edilecekmiş ve sezon sonu yollar ayrılacakmış. Benim anlamadığım sezon sonunda yollamak için de tazminat ödenmeyecek mi sonuçta? Şimdi yollayın, aynı Galatasaray’ın yaptığı gibi kulübün içinden gelen bir isimle anlaşın ve yeni bir hava yakalayın. Sonuçta bugünkü performanstan daha kötüsü olamaz. Avrupa yok, lig cok zor, tek hedef Fortissss…

21. haftaya kadar aynı kaderi paylaştığımız Fenerli arkadaşlarıma özellikle de Muzo B’ye, bu saatten sonra darısı başınıza diyorum. Umarım en kısa zamanda siz de sinir krizi gecirten ruhsuz futboldan kurtulursunuz…

Yine Abu Dhabi

kakadontbelongthumbnail

Bütün Ocak ayı boyunca Kaka‘nın astronomik bir ücretle Manchester City’e transfer olup olmayacağı konuşulmuştu. Sonunda Kaka paranın herşey olmadığını söyleyerek Milan’da kalmıştı. Milan yönetiminin ve taraftarlarının canını bir hayli sıkan Araplar, şimdi yine Milan’a bulaşmaya başlamışlar.

Bugün İtalya’da yayın yapan Corriera della Sera gazetesinin haberine göre Manchester City’in sahibi Sheikh Mansour Bin Zayed , Milan’ın %40’ını almak için 500 milyon euro önermiş. Ancak haberin yayınlanmasından hemen sonra Milan kulübü bu haberi yalanlamış.

Abu Dhabi ailesinden olan Sheikh Mansour Bin Zayed İtalyan medya şirketi Mediaset‘in ve dünyaca ünlü otomobil markası Ferrari‘nin %5’lerine sahip.

Oturun lan yerinize!

borolatter

Premier ligin dibine demir atan Middlesbrough‘un staddan sorumlu güvenlik şefi, kale arkasındaki taraftarlara maç sırasında bağırmamaları ve ayaga kalkmamaları yönünde bir mektup yazmış. Güvenlikten sorumlu arkadaşlar zor anlar yaşiyormuş. Sadece gol atınca bağırın ve ayağa kalkın diye de izin vermis mektubunun sonunda!