Dün aksam 90 dakikada yine Hıncal Uluç şov vardı. Yok efendim Galatasaray Bursa maçında 4 ön liberoyla oynamış, Nonda futbolcu değilmiş, Tello kanat oyuncusu muymuş!? Şampiyonluk için favorisi bugüne kadar her programda ağır şekilde eleştirdiği Fenerbahçeymiş…
1 dakika, 1 dakika en bombasını unuttum. Baros ile Nonda’yı üst üste koysan bir Ümit Karan etmezmiş…Pes!
Hiddink Chelsea’nin başına geldiği günden itibaren futbolcularına maç seyahetlerinde takım elbise giyme zorunluluğu getirmiş. Bu kurala uymayanlara 100 pound ceza varmış. Futbolcular yeni Armani takımlarını ilk olarak Aston Villa deplasmanına giderken giymişler.
Bu arada Scolari‘nin ne Brezilya’nın, ne Portekiz’in ne de Chelsea’nin başındayken eşofman dışında bir sey giydiğini hiç hatırlamıyorum. Yanlış mıyım?
27 Şubat Cuma
20.00 Beşiktaş – İstanbul Büyükşehir Bld. (LİG TV) 21.30 Köln – Arminia Bielefeld (KANAL 24) 21.45 PSV – Heerenveen (FUTBOL SMART) 23.00 Benfica – Leixoes (SPORMAX)
28 Şubat Cumartesi
13.00 Giresunspor – Adanaspor (D SPOR) 14.30 Hamilton – Rangers (FUTBOL SMART) 14.45 Everton – West Bromwich (SPORMAX) 17.00 Celtic – St.Mirren (FUTBOL SMART) 17.00 Middlesbrough – Liverpool (SPORMAX) 19.00 Fenerbahçe – Sivasspor (LİG TV) 20.00 Valenciennes – Lille (KANAL A) 21.30 Juventus – Napoli (NTVSPOR) 22.00 Auxerre – Toulouse (KANAL A) 22.30 Porto – Sporting Lisbon (SPORMAX) 23.00 Espanyol – Real Madrid (NTV)
1 Mart Pazar
13.00 Orduspor – Samsunspor (D SPOR) 14.30 West Ham – Manchester City (SPORMAX) 15.15 Antalyaspor – Trabzonspor (LİG TV) 16.00 Sampdoria – Milan (NTVSPOR) 17.00 Manchester United – Tottenham (KANAL A) 19.00 Konyaspor – Galatasaray (LİG TV) 21.30 İnter – Roma (NTV) 22.00 Lyon – Rennes (KANAL A)
Az önce Chelsea’ye transfer olduğu açıklanan Guus Hiddink’in 1990 yılında kısa bir Fenerbahçe geçmişi olduğunu neredeyse herkes biliyor. Bu kısa sürede magazin basınına da alet edilen Hiddink’in, Dansöz Yağmur’dan yediği kazığı bir hatırlayalım dedim.
13 Eylül günü Hafta Sonu dergisinde çıkan Zampara Hiddink başlıklı haber Fenerbahçe taraftarlarının başını döndürmüştü. Dansöz Yağmur olarak tanınan daha doğrusu tanınmaya gayret gösteren şahsiyet, o zamanların gözde mekanı Sürmeli Oteli’nin havuzuna gidip gelmektedir. Almanya doğumlu olan ama bizim Türk Milli Takımı’nı seçen ve pek tabii ki çatır çatır Almanca konuşan Yağmur, bir Cuma günü otelde Hiddink’i görür ve fırsat bu fırsat diyerek koyu Fenerbahçeli olduğunu söyleyerek eve kahveye davet eder. Uslu adam Hiddink kabul etmek istemese de ısrarlara dayanamaz ve daveti kabul eder. Randevu zamanı geldiğinde evin önünde Yağmur’dan tüyoyu alan Hafta Sonu muhabirleri deklanşöre basar basar durur.
Dansöz Yağmur kendince ünlü olmuştur ve olaydan 19 sene sonra bile futbol bloglarında kendisinden bahsedilir. 🙂
Dun aksam macin 1. dakikasindan 94. dakikasina kadar yaptigin kotu hakemligi, yaptigin hatalari ve oyunun kontrolunu tamamen kaybedisini elestirmek, yorum yapmak bile sana fazla. Herkes sahada olanlari gordu. 26 Subat’ta sana Manchester City – Kobenhavn macini veren UEFA dunku maci izlese, kafasini yerden yere vururdu heralde. Keyifle gittigim macta futbol atesimi sondurdugun, sinir kat sayimi arttirdigin ve butun keyfimin icine ettigin icin i love u Selcuk!
Goruntuler Italya’dan Mazara – Villabate macindan. Boyle birsey Turkiye’de olsa, o sahanin halini dusunmek bile istemiyorum…
Ulkemizde her mactan sonra televizyonda yorumcular, eski hakemler, cumbur cemaat herkes hakemleri elestiriyor. Bir pozisyonu 35 kere izleyip zar zor karar veriyorlar ya da onlarda aralarinda anlasamiyor ve her kafadan ayri bir ses cikiyor. En hasta oldugum olayda, mac sonrasi bir yoneticinin cikip “yok bu is boyle olmaz, Avrupa’dan hakem getirelim” demesi. O yoneticilerden birinin macina bu haftaki Real Madrid – Ossasuna macinin hakemini getirelimde, gorsun bakalim. Futbol hata oyunudur, futbolcu nasil hata yapiyorsa, golu kaciriyorsa ya da takiminin gol yemesine neden oluyorsa, hakem de hata yapar. Buyrun penalti 101…
1984 Avrupa Şampiyonası’na gidebilmek için son maç gelip çattığında, İspanya’nın grup lideri Hollanda’nın önüne geçebilmek için +11 averaja ihtiyacı vardı. Sevilla kentinde Malta ile karşılaşan İspanyollar maçı 12-1 kazanarak inanılmaz bir başarıya imza attılar. Santillana ve Rincon’un dörder gol attıkları karşılaşmanın hakemliğini ise Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Erkan Göksel yapmış.
Maltalı bir oyuncuyu kırmızı kartla oyun dışında bırakmasından dolayı Maltalılar kendisine çok kızmışlar ancak maçın sonucundan asıl etkilenen Hollanda’nın hiç sesi çıkmamış. Zaten UEFA delegasyonundan 5 üzerinden 4.5 puan almış Erkan Hoca.
13 gol izlemek istersiniz diye videosunu da koyiiiim dedim:
Sari kart istemeye sari kart cikartma hikayesine acayip ayar oluyorum. Adam Kongolu, Swahili konusmayi biliyor sadece. Hakeme donup “Kadi ya Njano” dese, hakem bom bom bakmayacak mi? Ulan kufur mu etti bu acaba diye, kirmizi mi cikaracak?
Bir de forma cikarma olayina sari kart var tabii. Ne oluyo yani forma cikarinca? Ciplaklik istemiyor muyuz spor musabakalarinda? Tribune gelen bayanlarin nutku mu tutuluyor, nedir yani?
