Bu mudur yani?

picture-2

2 aylık aradan sonra dün akşam 1 gol bile göremedik. MourinhoFerguson kapışmasından 0-0 beraberlik çıktı. Oyunu gördükten sonra Mourinho golsüz eşitliğe sevinmiştir heralde. 90 dakika boyunca sahanın tüm hakimi kırmızı şeytanlardı. Her zamanki gibi takım olarak cok iyilerdi. Kafamdaki tek soru işareti deplasmanda tek forvet olarak Berbatov yerine daha hızlı Tevez ya da Rooney ile başlanamaz mıydı? İnter ise tam bir hayal kırıklığıydı. Zanetti, Cambiasso ve Julio Cesar dışındaki bütün futbolcular çok yorgun gözüktü. Mourinho’nun Muntari ve Adriano‘ya 75 dakika nasıl dayanabildiğini çözemedim. Bütün maç Manchester’ı ortadan delmeye çalıştılar, oyunu hiç kanatlara yayamadılar. Arada bir Maicon sağdan bindirdi ama ondan da tek başına cacık çıkmadı.

Dün akşamki maçı gördükten sonra Manchester’ın Old Trafford‘da İnter’i rahat geçeceğini düşünüyorum. İki takımın oyun anlayışı arasında dağlar kadar fark var. Hatta Manchester evinde sahaya çift forvet çıkar, 1. dakikadan itibaren akın akın gelir ve İnter’e Atalanta maçını hatırlatır. Bu arada dün akşamki maçın yıldızı Cristiano Ronaldo seçilmiş Uefa tarafından ama bence maçın adamı tartışmasız İnter kalecisi Julio Cesar’dı.

Tabii ki dün akşam 2 aylık aradan sonra Ertem Şener de geri döndü  ve maç içinde ettiği laflarla yine beni benden aldı…

Ertem Şener’den seçmeler;

– Ronaldo frikik atmaya hazırlanıyor… ”Açtı bacaklarını geliyorrr!!” – ”Bu maçta kimsenin yeri belli değil, herkes her yerde oynuyor” nasıl yani? – Berbatov için yorumu… ”Rakibin sağından, solundan atıp içinden geçen bir futbolcu” – Ronaldo için yorumu… ”Bilekleri kadar zekası da kıvrak Portekizli” – Ronaldo sağ kanattan akıyor… ”Koşarken bacaklarını göremiyorum” kör müsün? – ”İnter’in pehlivanı Adrianooo” – Julio Cesar kurtarış yapıyor… ”Sezarın hakkı sezara, Julio Cesar’a”

Chelsea’ye sihirli dokunuş

david-blaine-guus-_1342763c

Geçtiğimiz haftaki Aston Villa maçı öncesi ünlü sihirbaz David Blaine, Abramovich’in isteği üzerine Londra’ya gelerek Chelsea takımıyla birlikte olmuş ve ufak bir şov yapmış. Resimde de görüldügü üzere başkan, teknik adam ve futbolcular hepsi orada. Sıcak bir ortam var ve herkes gülüyor. Bu gecenin ardından Chelsea, Aston Villa deplasmanından galibiyetle döndü. Ortada bir sihir olduğu kesin…

Darısı başına ezeli rakibim

2898078889_22df155070_b

Dün Galatasaray Skibbe ile yollarını ayırıp Bülent Korkmaz ile anlaşınca Turkcell Süper ligdeki tek yabancı çalıştırıcı olarak Luis Aragones kaldı.

Son yılların en kötü performansını sergileyen iki ezeli rakipten biri sorumluyu buldu, tazminatı ödedi ve yeni bir başlangıç için kulübün içinden gelen bir isme takımı emanet etti. Bu kararın ne kadar doğru olduğu, geç mi kalındı yoksa sezonu tamamlamak mi gerekirdi? Tek suçlu teknik direktör mü? Bunların hepsi ayrı bir tartışma konusu ancak kendi sahanda lig sonuncusundan 5 yersen bunun sonunda birilerinin bedel ödemesi gerekir.

Aslına bakarsanız diğer ezeli rakip de sorumluyu biliyor. Ancak aradaki tek fark bir tane sıfırın fazladan olması. Ne mi o fazladan sıfır? Skibbe’nin tazminatı 1 milyon euro, Aragones’in tazminatı ise 10 milyon euro… Bu yüzden yolları ayırmak o kadar kolay değil. Ama bu işleri imzayı atmadan önce düşünmek gerekmez mi? Bu İspanyollar da eşşeklerini sağlam kazığa bağlıyorlar. Zamanında Del Bosque‘nin Beşiktaş’ın ümüğünü nasıl sıktığını hala unutmadık…

Basından takip ettiğimize göre sezon sonuna kadar Aragones’e tahamül edilecekmiş ve sezon sonu yollar ayrılacakmış. Benim anlamadığım sezon sonunda yollamak için de tazminat ödenmeyecek mi sonuçta? Şimdi yollayın, aynı Galatasaray’ın yaptığı gibi kulübün içinden gelen bir isimle anlaşın ve yeni bir hava yakalayın. Sonuçta bugünkü performanstan daha kötüsü olamaz. Avrupa yok, lig cok zor, tek hedef Fortissss…

21. haftaya kadar aynı kaderi paylaştığımız Fenerli arkadaşlarıma özellikle de Muzo B’ye, bu saatten sonra darısı başınıza diyorum. Umarım en kısa zamanda siz de sinir krizi gecirten ruhsuz futboldan kurtulursunuz…

Yine Abu Dhabi

kakadontbelongthumbnail

Bütün Ocak ayı boyunca Kaka‘nın astronomik bir ücretle Manchester City’e transfer olup olmayacağı konuşulmuştu. Sonunda Kaka paranın herşey olmadığını söyleyerek Milan’da kalmıştı. Milan yönetiminin ve taraftarlarının canını bir hayli sıkan Araplar, şimdi yine Milan’a bulaşmaya başlamışlar.

Bugün İtalya’da yayın yapan Corriera della Sera gazetesinin haberine göre Manchester City’in sahibi Sheikh Mansour Bin Zayed , Milan’ın %40’ını almak için 500 milyon euro önermiş. Ancak haberin yayınlanmasından hemen sonra Milan kulübü bu haberi yalanlamış.

Abu Dhabi ailesinden olan Sheikh Mansour Bin Zayed İtalyan medya şirketi Mediaset‘in ve dünyaca ünlü otomobil markası Ferrari‘nin %5’lerine sahip.

Allah sabır versin usta…

taxi

Dün akşam canım kardeşim İbo ile Ali Sami Yen‘e gitmek için taksiye bindik. Tam evden çıkmadan da Tv’de bizim kadroyu öğrenmişiz onun hakkında yorum yapıyoruz. Yok yine 3-5-2 oynuyoruz, olmaz böyle şey diye atıp tutuyoruz. O arada İbo ile taksici abi arasında sanki sabah günaydın der gibi şöyle ilginç bir diyalog gecti;

İ: Usta sen hangi takımlısın? T: Beşiktaş… İ: Allah sana da sabır versin usta T: Eyvallah kardeş…

Dünkü maç sonrası Galatasaray ligin dibindeki Kocaelispor’dan 5 yedi ve haftayı Beşiktaş’ın 2 puan gerisinde 5. sırada kapadı. Allah bize sabırdan da ötesini versin İbocum…

Maradona dede, Agüero baba oldu!

maradona1

Maradona’nın Sergio “Kun” Agüero ile birlikte olan kızı Giannina az önce bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi. Adını Lionel koymuşlar. Leonel “Maradona” Agüero. Vay vay vay! Böyle bir çocuk olur mu dersiniz?

Bir bu çocuk, bir de Steffi Graf – Andre Agassi çiftinin çocukları bir an önce büyümeli, gözlerimiz bayram etmeli.

Sanırım bu haberi ilk veren biziz. Bilginize.

Sıra Fenerbahçe’de

fenerbahce_sivas

Bildiğiniz gibi Fortissssss Türkiye Kupası kuraları çekildi. Ankaraspor – Beşiktaş ve Fenerbahçe – Sivasspor eşleşti. Bir önceki turda Galatasaray – Sivasspor eşleşmesi iki takımın, lig de dahil olmak üzere üç kere arka arkaya karşılaşmasına sebep olmuştu.

Sıra Fenerbahçe’de dememin sebebi ise Sivas ile Fener’in 28 Şubat Cumartesi ligde, 4 Mart Çarşamba ise kupada karşılaşacak olmaları. İki maçta Kadıköy‘de. Kupanın rövanşı ise 22 Nisan’da Sivas‘ta. Hava 10 derece daha sıcak olur, gayet iyi bir sahada oynanır ama böyle rövanş olur mu topuna da çıkayım. 7 hafta var ilk maç ve ikinci maç arasında. Böyle kupa örneği bilen varsa beri gelsin.