Dün gece İnter’in Manchester’a 2-0 yenilip Şampiyonlar ligine veda ettiği maçtan sonra İnter takım otobüsünün yanında Mourinho bir İngilizi tokatlamış. İngiliz taraftar durumu hemen polise bildirmiş. Manchester polisi ise Reuters’e yaptığı açıklamada olayı inceledikleri ve küçük de olsa bir olay yaşandığını doğrulamış.
Çıldır Mourinho çıldırr…
Valentines day sonrasi bu aksam San Siro’da ya da bir diger adiyla Giuseppe Meazza’da NO LOVE. Adamlar stadin isminde bile anlasamiyorlar. Milan’da Kaka sakat, Ancelotti sezon sonu Chelsea’ye gidecek dedikodulari var. Inter’de ise Maicon yok, Mourinho ilk macin intikamini almak istiyor. Muhtemel 11’ler;
Inter Julio Cesar, Zanetti, Samuel, Cordoba, Maxwell. Stankovic, Cambiasso, Chivu, Figo, Adriano, Ibrahimovic
Milan Abbiati, Zambrotta, Kaladze, Maldini, Jankulovski, Seedorf, Pirlo, Beckham, Ambrosini, Ronaldinho, Pato
Bu arada bir dipnot daha, maci Sinyor Terim yorumlayacakmis, iyi bilir bu derbinin havasini zamaninda 0-2’den 4-2’ye cevirmisti maci…
Goruntuler Italya’dan Mazara – Villabate macindan. Boyle birsey Turkiye’de olsa, o sahanin halini dusunmek bile istemiyorum…
Haftasonu Atalanta deplasmaninda 40 dakikada 3 yiyip madara olan Inter ile Torino deplasmanindan son dakikada Baptista’nin nefis rovasata golu ile galip donen Roma, bu aksam Italya kupasinda karsi karsiya geliyor. Atalanta karsisindaki rezil oyundan sonra, Mourinho orta sahadaki Cambiasso, Zanetti ve Chivu’dan olusan defasif uclusunu bozup daha ofansif bir oyun sergileyecek diye dusunuyorum. Mancini, Queresma ve Balotelli’yi kadro disi birakmanin pek ise yaramadigi anlamistir heralde. Roma ise Totti’nin sakatligina ragmen takim oyunu ile ozellikle Rossi, Baptista ve Vucinic ile iyi isler yapmaya devam ediyor.
Hadi bakalim ayrani bol olan kazansin. Saat 21.45’de Ntv Spor’dayiz.
Tüm kariyeri boyunca Manchester United’ın sol kanadında görev yapan Galli futbolcu, ulaşılması güç birçok rekorun sahibi. Bunlardan sadece bazıları:
İlk olarak 90-91 sezonunda 17 yaşındayken Manchester United formasıyla sahaya çıkan Giggs, 91-92 sezonundan itibaren ilk 11’in önemli parçalarından biri haline geldi. Alex Ferguson’un yarattığı gençlerin en hatırı sayılır örneklerinden biri olan Ryan Giggs’e 20 yaşına basana kadar röportaj izni vermemiş bizim Sir.
Attığı sayısız güzel golden biri aklımdan hiç çıkmaz. 1999 yılında FA Cup Finali için Arsenal ile oynuyorlardı. Maçın son dakikalarında skor 1-1 iken Arsenal’in kazandığı penaltı vuruşunu Bergkamp kullanıyor, Peter Schmeichel köşeden çıkarıyordu. Tam maç bitiyor derken, Viera’nın hatalı bir pasını kendi yarı sahasından alan Giggs, bütün Arsenal defansının içinden geçip Dave Seaman’ın tepesine asıyordu topu:
[flv]http://img.footballove.com/video/ryangiggs_1999arsenalFAcup.flv[/flv]
Bu süperstarın Galli olması sebebiyle hiçbir Avrupa Şampiyonası’nda ve Dünya Kupası’nda forma giyememiş olması futbol adına çok ama çok büyük kayıptır.
The Sun gazetesine verdiği demeçte sezon sonunda kontratının bittiğine dikkat çekmiş ve büyük ihtimalle kariyerini sona erdireceğinden bahsetmiş.
18 yıldır izlettiğin harika futbol için, örnek alınası bir futbolcu olduğun için teşekkürler Ryan Giggs.
Real Madrid ekonomik kriz falan demeden 40 milyon Euro’yu yukarıdaki iki futbolcuya, Huntelaar ve Lassana Diarra’ya yatırdı ama görünen o ki 20 milyon Euro *ıçlarına kaçıyor.
Neden mi?
UEFA kuralları madde 17.17 ve 17.18’e göre her iki futbolcu da önceki takımlarıyla UEFA kupasında sahaya çıktıkları için Real Madrid Şampiyonlar Ligi’nde oynatmak üzere sadece birini seçmek zorunda. Pek tabii ki UEFA’yı bir yokladılar acaba kural değişir mi diye ama nafile.
Real Madrid Futbol Direktörü Mijatoviç ve ekibini tebrik ediyor, yeni yılda başarılarının devamını diliyorum.
Olan olmuş ama birini seçmek lazım. Siz hangisini seçerdiniz? Benim oyum Huntelaar’dan yana. Gol atmadan maç kazanılmaz.
