İlk yarıyı bırakın yazmayı hatırlamak bile istemiyorum aslında. Özellikle 25 ile 45. dakikalar arası öyle bir içim geçti ki devre arasında gözümü açtım. Ne tempo ne tempo(!) İkinci yarı ise özellikle 45-65 arası bambaşka bir Galatasaray…. Daha inançlı, ayakları yere daha sağlam basan ve maçı isteyen bir takım vardı sahada. Özellikle hiç işlemeyen sağ kanadın tamamen değişmesi bunda etkiliydi.
Ali Turan’ı zaten biliyoruz. Olmuyor da olmuyor. Sabri sağlamsa her türlü oynayacak. Bu yazdığıma ben de inanamıyorum ama başka alternatif yok. Elano ise ileri 3’lünün sağında çizgide oynayamaz. Dünya Kupasında da sağa yakın oynuyordu ama çizgide değil, 4-3-1-2’de sağ içte görev yapıyordu. İkinci yarıda Rijkaard’ın Elano yerine Aydın tercihini ise ben anlamadım hiç bir zaman da anlayamayacağım. Madem Pino var kulübede koy kardeş sağ çizgiye. Aydın’a daha ne kadar şans verilecek?
Yeni transferler Insua ve Misimovic ise bedenen buradalar ama henüz adapte olamamışlar. Insua özellikle savunmaya geri dönüşlerde çok aksadı. Bunu geldiği gün de söylemiştim. Hücumcu bek ve savunmayı sevmiyor. Misi ise saklambaç oynar gibiydi. Ender gördüm kendisini. İlk maç ilk heyecan deyip sabredelim.
Metin Oktay’ın vefatının 19. senesinde parçalı forma giyemeden(!) sahaya çıkan takımımızda Kewell’a ise yine ayrı bir parantez. İsyan eden, mücadele eden, sanki sarı kırmızı doğmuşcasına sahada herşeyi veren Kewell’a… İyi ki varsın sayende Metin ruhuyla oynayan birini gördük sahada…
Galibiyet güzel ama yine stres içinde geçen son dakikalar, gol yemeden bitirebilecek miyiz diye kafayı yemeler. Bizim 2’yi bulana kadar saldırmamız gereken bir yapımız var. Savunma yapamıyoruz. Yapmaya kalkınca da büyük ihtimal yiyiyoruz. Bugün yemedik yatıp kalkıp şükredelim yoksa yarın yine bir krizle başlardık güne.
Gaziantep’e gelince ise şanssızlardı. Golü penaltıdan yediler. Kaleci penaltıyı neredeyse çıkarıyordu. 75-90 arası beraberliği yakalamaya çok yaklaştılar ama beceriksiz davrandılar. Bulgar Popov’u da atlamayalım. Çok iş yapar bu ligde…
çıldırıyorum. gs’nin oynadığı topa bak. kaleci ufuk golden sora topla nsl vakit harcasam die düşünüo. bunu bide samiyende yapıyor. bide kewell’a bak. hani sezon başı sözleşme imzalamamak için direnilen, forması bile adamdan alınıp yedekte oturan birine verilen. ah cimbom ah, yandık biz bu sene.