Değerli futbol kamuoyu,
Yakından bildiğiniz gibi Galatasaray kulübü takım kaptanımız Ali Turan’ı önce ayartmış, sonra konuyu basına sızdırmış ve medyadaki yandaşları ile Kayserispor kulübü üzerinde psikolojik kuşatma oluşturmuştur. Futbol severler bilmelidir ki; Galatasaray kulübü son yıllarda hiçbir Türk oyuncunun transferini, oyuncular kendi kulübü ile problem yaşamadan gerçekleştirmemiştir. Transfer zamanının bitmesine bir saat kala geçmişte yaptıkları teklifin bile altında teklif yapmak izah edilemez bir kabalıktır. İyice anlaşılması gereken konu şudur; kulübümüzün borçlanma yeteneği büyük olmayabilir, ancak oluşturduğu ilkeleri ve duruşu adına parayı yok sayma hatta kaybetme yeteneği yüksektir. Galatasaray kulübü geçmişte de oyuncumuz Gökhan Ünal’ı bizden koparmak için hiçbir etik kurala uymayan davranış biçimi sergilemiş o günde cevabını almıştır. Futbolun çıkarları için Kulüpler Birliğinde aynı masa etrafında oturduğumuz Galatasaray Kulübünün Değerli Başkanı Sayın Adnan Polat bilmelidir ki; Kayserispor kulübü bugün duruşunu korumak adına maddi, manevi ve sportif bir bedel ödemek zorunda kalmış gibi görünebilir. Ancak, hiçbir kurala uymayan saldırgan anlayışında bir gün bir bedel ödeyeceği yaşayan Dünya’nın bir gerçeğidir.
Son sözümüz şudur, Galatasaray kulübünü yönetenler bu açıklamayı, koskoca Galatasaray camiasına karşı yapılmış olarak göstermeye çalışmasınlar. Bu açıklama, yüzyıllık kulübü erdemler ve ilkelerle büyütenlere karşı değildir. Bu açıklama Galatasaray Kulübünü bugün yönetenleredir.
Saygılarımızla Kayserispor Kulübü
Galatasaray sezon sonu sözleşmesi biten Ali Turan’la bosman kuralları çerçevesinde görüşünce Kayserispor kendince etik dersi vererek yukarıdaki açıklamayı yayınlıyor ancak bundan bir kaç ay sonra da çıkıp Kasımpaşa’nın sezon sonu sözleşmesi biten en önemli adamına imza attırıyor.
Eee nerde kaldı sizin etik anlayışınız? Oyuncunun aklını çeldiniz. Kalan son haftalarda takımına faydalı olamayacak. Ayıp değil mi? Galatasaray’a yaptığı tranferler hakkında ders vermeden önce bir de aynaya bakın derim. Daha önce Troisi transferinde Gençlerbirliği’ne yaptığınız katakulliyi de unutmadık.
@matthias chevalier
bilgilendirme icin tesekkurler, yalnız tff’de halen kayserispor oyuncusu olarak gözüküyor gerçi bizde resmi sitelerin çok sık güncellenmediği düşünülürse normal bir durum.
yine de konunun özüne dönersek ali turan ve moritz olayları bence aynı kefede değerlendirilmemeli, misal MuratAkyol’un yukarıda belirttiği souleymanou örneği ile ali turan örneğini karşılaştırmak daha doğru olurdu. moritz transferi güncel olduğu için bu haberde konu edilmiş belli ki ama yine de adil bir karşılaştırma değil.
İyi yazmışsında bir yanlışın var. Kasımpaşa oyuncunun gitmesine izin verdi.MORİTZ zaten Kasımpaşa da kalmıyacağını belirtmişti kulüpte okey verince Kayseri aldı. Yani iki kulüp ve futbolcu arasında bir mütabakat söz konusu. TROİSİ konusunda haklı olabilirsin ama bu olayın Ali Turan olayıyla bir benzerliği yok.
@tria jireto; Bosman kuralları çerçevesinde sözleşmesi 6 ay içinde biten futbolcu takımından izin almaksızın başka kulüplerle görüşebilir. Görüştüğü kulübünde gidip futbolcunun oynadığı takımdan okey almasına gerek yoktur. İki durumda birbiriyle aynıdır. Ali Turan’ın da Moritz’in de sözleşmeleri sezon sonu bitiyor. Moritz Kasımpaşa’dan Ali Turan ise Kayseri’den izin almadan istedikleri kulüplerle görüşebilirler hatta sözleşme imzalayabilirler. Kulüplerin kulüplerle masaya dahi oturmasına gerek yoktur.
ali turan olayı sözleşme bitiş tarihine 6 aydan daha fazla bir süre varken başladı ki önemli olan nokta bu 6 ay süresinden ziyade daha yarım sezonluk sözleşmesi olan oyuncuyu takımına karşı “bakın benim sözleşmem sezon sonu zaten bitiyor devre arasında beni bırakmazsanız oynamam” gibisinden bir dolduruşa getirilmesidir.
her ne kadar kadro dışı olsa da bir oyuncu sözleşmeli olduğu takımın antremanına paf takımla bile olsa çıkmazken bir başka takımın maçlarını tribünden izliyorsa ortada bir sorun var demektir.
@hamza
“her ne kadar kadro dışı olsa da bir oyuncu sözleşmeli olduğu takımın antremanına paf takımla bile olsa çıkmazken bir başka takımın maçlarını tribünden izliyorsa ortada bir sorun var demektir.”
derken yanlış bildiğin bir konu var sanırım.
“Kayserispor’un gözden çıkarttığı ve sezon sonunda bonservis bedelsiz olarak Galatasaray’a gidecek eski kaptan Ali Turan’ın, sezon bitmeden serbest kalıp kalmayacağı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Uyuşmazlık Çözüm Kurulu ( UÇK) kararı ile netleşti.
Kurul, 9 maç başı transfer ücretini alamadığını belirten Ali Turan’ı haklı bulup mukavelesini fesih etti. Bu kararın ardından 3 aydır tek başına antrenman yapan Ali Turan, 4 günlük tatile çıktı.”
http://www.milliyet.com.tr/ali-turan-serbest-/spor/sondakika/21.03.2010/1214269/default.htm
Senin Ali Turan’ı tribünde gördüğün Ali Sami Yen’de ki Fenerbahçe maçında Ali Turan’ın Kayserispor ile bir bağı yoktu.
kayserisporun bu 2 adamdan önce süleymanu(her nsl yazılıosa) transferine bi bakın lütfen. denizllispor düşme hattındayken gizlice görüştüler denizlispor tffye şikayet edip maraton programındada süleyman hurmayı rezil edince, kayserispor biz onu transfer fln etmicez öle bi düşüncemiz yok diip işin içinden sıyrılmıştı. ama ne hikmetse sezon sonu ilk transfer gününde imzalar atıldı. hükümeti arkasına alan bi takımn bu laflarına; hükümetin uşağı tff mi cwp wersin, stadını başbakanın TOKİ si yapan gs mi cwp wersin? ancak böle tarfsız bloglarda içimizi dökeriz. ne ilk olucak moritz ne de son..
Bravo güzel kardeşim çok güzel bir noktaya el koymuşun evet çok büyük takım oldugunu zanneden kayserispor lu yöneticiler sizin yaptıgınız ahlak kurallarına tüzüge uygunmu kayseri bu sezon bi oyuncuyu milli takım seviyesinden alıp 3 lig topçu düzeyine indirdi.
Hasatanede kalp makinasına baglı bir hastanın o makinadan sökmeyle bence aynı şeye geliyo bu durum ve böyle durumlarda Türkiyenin futbolunu yönetenler işi ellerini koymalı bence Tff nu ali turan konusunda bişey yapmalıydı..
Bu konun başka bir topcunun başına gelmiyecegi ne malüm ? ?
Başarılar Blog da takipteyimmm
KoKo B; cevabını okudum aslında aynı şeyden bahsediyoruz.Sözleşme bitimine 6 ay kala isteyen futbolcu istediği kulübe gider.Avrupada bunu birçok örneği var.Ama malum yer güzel yurdumuz Türkiye olunca işler değişiyo malesef:)Araya yok etik ti,yok dürüstlüktü gibi “İçi Boş Laflar” giriyor.Asıl önemli olan profesyonellik devre dışı kalıyor nedense.Her ortamda biz profesyoneliz diyenler bu sözü ne hikmetse anında unutuveriyorlar.İşi özü düşüncemiz aynı yani.Bence de isteyen istediğiyle görüşebilir.Doğrusuda bu.Ama yaptığın benzetme aynı diil gibi.Değinmek istediğim konu oydu…
beyler 6 ay muhabbeti okdr önemli bi kural diil. ör: ivica olic bayern munich’e ekim sonu imza attı ve bunu açıkladı. hiç bi cezada almadı. çnkü attığı imza sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren geçerli, aynı anda, aynı sezonun kapsayan 2 sözleşme olmadığı takdirde, hiç kimseye ceza verilemez. isteyen gdp 5 sene sorası için de imza atabilir. ama takımı onu kdro dışı bırakmadı ve o sezon takımın en önemli oyuncusu olup veda etti. takımlar hala futbolcuları mal gibi, köle gbi görüolar. bunun önüne geçilmesi lazım bence..