Zor günlerin ardından dün akşam Pana’ya karşı alınan 1-0’lık galibiyet toparlanma açısından çok önemliydi. Belki çok iyi futbol yoktu sahada ama sezon başındaki forvet arkası 3’lü hücum orta sahalı formasyonu görmek bile keyifliydi.
Açıkcasını söylemek gerekirse maç başlamadan aklımdan geçen bu maçı ya ilk yarım saatte koparacağımız olmazsa beraberliğe bağlayacağımızdı. Şansın da yardımıyla gelen gol beni yanılttı. Golü Sarp’ın atmasına da ayrı bir sevindim. Çok çalıştı, savaştı ve golü haketti. Genel takım ve bireysel performansları değerlendirmek için çok doğru bir maç olmadığını düşünüyorum. Çünkü ilk başta da söylediğim gibi bir kötü gidiş ve stres vardı. Bana göre bu tip dönemlerde alınan galibiyetlerde oynanan iyi futbol üzerine kaymaktır ancak oynanan vasat futbol çok da büyütülmesi gereken bir problem değildir.
Önümüzdeki İstanbul Belediye maçı bu durumda çok önemli. İşte o maçta iyi futbolla beraber net skor gelmeli. Ancak Pana maçıyla ilgili canımı sıkan tek bir durum var. O da maç içinde Elano‘ya boş olmasına rağmen verilmeyen paslar. Evet Elano beklenen performansı sergilemiyor belki ancak saha içinde yaşanan bu durum onu daha da geriyor, sinirlendiriyor ve bu rakibe dengesiz ve sert müdahalelerde bulunmasına sebep oluyor. Bu iş umarım daha da ciddi boyutlara ulaşmaz. Dikkat!
Bu arada maçın Hırvat hakemi Ivan Bebek de baya kötüydü. Art niyetli değil ancak gerçekten kötü bir hakemdi. Çaldığı, çalmadığı düdükler. Verdiği sarı kartlar ve özellikle eli dursa kolu durmayan kolu dursa ağzı durmayan Karagounis‘e vermediği kartlarla benden sevgi dolu sözler işitti kendisi.
Elano, biz korner atarken geride, pana atarken en ilerideydi.. Ilginc geldi..
Yalniz jogging yapar gibi top oynuyoruz, hersey kopuk gibi geliyor.. Topu ayagimizda tutma istegini de anliyorum ama bombosken yuzunu kaleye donecegine geriye verilen paslara anlam veremiyorum.
Zan dememe gerek yok heralde, uzulduk sakatlandigina !
Leo Franco gibi kalecide is-te-mi-yo-rum !!
M.Sarp’ta ne top oynuyor be kardesim , veya bize mi oyle geliyor !
Koko direk bloga girip şu Elano’ya verilmeyen pasları yazayım dedim, senin de dikkatinden kaçmamış.
Hala geçen sene Lincoln yüzünden takıma bulaşan ve bu yaz Ayhan’la birebir konuştuğumda bizzat duyduğum “Brezilyalılar mücadele etmiyor, deli ediyor” psikolojisi devma mı ediyor nedir..
Elano dün 2 defa son adam olarak kademe yaptı yahu.. Kaç defa yerlerde didişti adamlarla.. ve en az 10 defa falan boşa koşu yapıp top istedi ve göz göre göre pas alamadı.
Enteresan şeyler olmuyordur inşallah içeride.
Elano konusu benimde dikkatimi çekti dün akşam. GS’de bu Brezilyalı gazrezi nedir acaba? Umarım bu da Lincoln’e benzemez.
duran topları neden elano kullanmıyo acaba.
lincoln ü teknik direktörler bitirmişti, elanoyu da maç içinde takım arkadasları bitiricek heralde :S
leo franco zaten berbat..gereksiz bi adam,aykut dururken.
maçın başında gökhan zan’ın ayağı kırılır işallah demiştim, o kadar olmasa da sakatlandı sevindim
zaten şu beddualar bi sabri için tutmuo