Fener ne iş?

Herşeyden önce Honved’in Türkcell Süper Lig’de düşmemeye oynayacağını söyleyerek başlayalım ki haddimizi bilelim.

Daum‘un gelişiyle Aragones dedenin bir türlü beceremediği takım olma, hava yakalama ve en önemlisi hırs sonunda geri geldi Fener’e. Ayrıca oyunu karşı sahaya yıkabiliyoruz. Geçen sene yataşş modunda oynuyorduk, gıcıklıktan gıcıklık beğeniyordum.

Kanatlar lokum gibi çalışıyor. Açıkçası ayar olduğum Kazım, Daum’dan formatı almış. Böyle oynarsa ne Deivid, ne Topuz sağ kanatta onu kolay kolay kesemez. Gökhan Gönül‘e de hem yeni kontratı, hem Kazım’ın hali ekstra yaramış. Koşuyor, çıkıyor, kesiyor. Onun gibi bir yabancı almaya kalksan nah alırsın diyesim geliyor. Carlos‘u bayağı kilo vermiş gördüm. (Bundan dolayı mı acaba?) Santos’un gelişiyle canı yine top oynamak istiyor gibi gözüküyor. Ne yazık ki dün akşam gördüğümüz üzere yaşlı vücudu izin verirse…

Santos‘un yararlı olacağı kesin ama Deivid’in oyuna girmesiyle beke çekilince pek etkili olamadı. Sol kanat adamı Uğur Boral kenarda otururken, Daum’un sola Deivid’i seçmesi için de ayrı bir parantez açalım. Uğur’u mu çizdi, yoksa Daum’un solda sağ ayaklı adam–a la Tuncay–takıntısı mı ben bilemedim. Bildiğim bir şey varsa o da Deivid’in bu sene bol miktara +2 tribününe oturması gerekliliğidir.

Bilica ve Önder ile defansımız ne yazık ki çok yumuşak. Bilica’nın yanında Lugano veya onun gibi yırtıcı bir adamın yerleşmesi şart. Lugano sertlikleri ve delilikleri ile çok eleştirilse de benim çok tuttuğum bir adam. Stoper dediğin manyak olur. Nokta. Allah kimsenin başına Juan Figer gibisini vermesin.

Uzuuuuuuun bir süredir bulunduğu herhangi bir takımda ilk defa hazırlık kampına katılabilen Emre, büyük ihtimalle bu sene takımın en büyük transferi olur. Dün akşam sahanın en iyisiydi. Guiza’ya attırdığı gol klasik Emre işi. Cristian düzgün bir adama benziyor ve Brezilya’dan ayrılırken taraftarlarının verdiği tepkiye bakılırsa, özellikle kora kor maçlarda çok faydalı olacaktır.

Alex‘in boşa çalıma gitmeyen, boşa riskli pas atmayan akıl dolu oyunu yine sahadaydı. Çalıma gitmeye karar verdiği zaman da öyle bir çalıma gidiyor ki geçerse gol pozisyonu. Boş yok. I love you maaaaan! 😉 Guiza’ya yeni sevgilisi pek yaramış. Onda bu sefer ışığı gördüm. Daum da ona inanıyor. Umarım tünelin ucu yakındır.

Savunma işini çözersek içim çok rahat. Ama hem Fener’in hem de Galatasaray’ın yaptıkları transferler ve harcadıkları paraların ardından Avrupa Ligi’nde en az bir çeyrek final görmeleri şart. Göremezlerse ayıptır, yazıktır.

“Fener ne iş?” için 3 yorum

  1. Dün akşam konuştuğumuz gibi son paragrafa katılıyorum bununla ilgili ayrı bir yazı yazıp tartışmak lazım…

  2. Valla ben Cristian in biraz gorev adami oldugunu dusunuyorum. Oyuna katkisini daha ilerde gorecegiz. Geldigi takimdaki oynadigi mac istatistiklerine bakarken farkettim de adam cok sakatlanmamis bir defans oyuncusu icin. Hayirlisi olsun gorelim.

    Ancak Fenerbahce tek bir oyunla degelendirilmemeli. Ozellike bu Bank Asya ayari takima karsi. Cunku zaten mactan once yaptiklari yorumda bi sunepelik, bi korku, bi tedirginlik vardi. Sahada da pek sasirtmadilar…

    Kanat organizasyonlari cok basarili, ozellikle Kazim – Gokhan dayanismasi… Ama solda Deivid ve Dos Santos icin ayni sey soylenemez. Santos hirsli bi adam, Deivid de star kafalarinda… Umarim bi catisma olmaz.

    Bilica’ nin yanina Lugano olmali. Onder anca 12. adam olur ( pardon 13, Genc(!) Semih var arada )

  3. ligte fener gs çekişir
    avrupada yürürüz
    bukadar diyorum
    ts de geliyor haftaya
    sivas tam tahmin ettiğim gibi futbol dersi aldı döndü

Yorumlar kapatıldı.