Dün gece İsmail Köybaşı’nın transfer haberlerini duyunca Beşiktaş resmi internet sitesine girip resmi açıklama yapılmış mı diye bakma gereği hissettim. Gecenin o saatinde resmi açıklama daha yapılmamıştı ancak bu sefer Beşiktaş transferde doğru yolu izlemiş ve önce kulübüyle anlaşmıştı. Bunu G.Antep başkanı İbrahim Kızıl‘ın yaptığı açıklamalardan anlayabiliriz; “Bir Anadolu kulübü olarak bu transfer karşılığında Beşiktaş’tan iyi bir bonservis bedeli aldık, bu kendi yağıyla kavrulan kulübümüz için çok önemli…”. Beşiktaş bugün içinde de İsmail’le anlaşır ve bu sefer kimseden çalım yemeden bu işi bitirir.
Beşiktaş İsmail’i alarak büyük iş yaptı bence. Sol bekini uzun yıllar emanet edebileceği bir adamı kadrosuna kattı. Her sezon yerine adam alınan İbrahim Üzülmez artık bu sezon kulübenin yolunu tutacak gibime geliyor. Bu arada Galatasaray’ın da İsmail’i çok istediğini ancak Antep başkanının Galatasaray’a bu oyuncuyu satmak istemiyoruz dediğini çok yakından biliyorum. Beşiktaş’a transferi konusunda da Yıldırım Demirören’le İbrahim Kızıl’ın patronu oldukları şirketler arasında iş yapmalarından ötürü oluşan yakınlıklarından dolayı bu transferde anlaştıkları sağda solda konuşulan dedikodular. Bu dedikodular anlamız Türkiye’de bu işler zaten böyle yürüyor ve dediğim gibi Beşiktaş çok çok iyi bir transfer yapmıştır.
Bu arada dün gece yarısı ajanslara Nihat Kahveci transferi de düştü. Nihat’ı anlatmaya ve tartışmaya gerek yok. Kaptan ait olduğu yere geri döndü demek yeterli. Demirören‘in Gökhan Zan ve Mehmet Topuz transferlerinden sonra bozulan sinirleri bu iki isimle yeniden kendine gelmiştir heralde.
Yazının başlığına ve fotoğrafa gelince ise; dün gece Beşiktaş resmi sitesinde bu sezon sonuna kadar hakettikleri çifte şampiyonlukları için tasarlanmış olan ve taraftara satışa sunulan t-shirtlere denk geldim. İçlerinde gerçekten güzel t-shirtler var ama en çok yukarıdaki t-shirt ilgimi çekti. Açıkçası verdiği mesajı ben anlayamadım. Seneler sonra gelen kupalar sonrası neye alışmışlar?
Anlayabilen varsa beni de aydınlatsın bir zahmet…
”Şampiyon olamamaya bizler alıştık sizler de alışın.” der gibi ollmuş.
”6-7 senede bi şampiyon olmaya biz alıştık sizde alışın” olabilir,
”fenerbahçe ve galatasarayın altında olmaya alıştık sizde alışın” olabilir
”transferde rezil olmaya alıştık sizde alışın’ olabilir. bu böyle uzar gider…
bu arada beşiktaş karşıyaka’dan rıdvan şimsek adında bir genç almış. nasıl oyuncu bilmiyorum ama zamanında uğur meleke genç rıdvan için bir yazı yazmış;
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1107541&AuthorID=112&b=Ismi%20gibi%20bir%20cocuk&a=Ugur%20Meleke&ver=66
fenerbahçeye gönderme olarak biz turkiye kupasını almaya alıstık siz de almamaya alısından baska bir sey oldugunu sanmıyorum.
Galatasaray’ın Antep’ten İsmail’i alamaması normaldir herhalde,
sonuçta adamın bir bonservis bedeli var..!!
;D
Ahen dediğininin aynısı fenerbahceye gönderme ligle alakalı birşey demek istememişler aslında tek takıma gönderme odaklı bir pazarlama stratejisi biraz askıda kalmış diğer takımları düşünürsek onun haricinde güzel..
ben izmirliyim rıdvanıda yakından tanıyorum dedikleri gibi bir oyuncu,ramos tarzında bir oyuncu diyelim ama beşiktaşta ben tam bekleneni vereceğini zannetmiyorum en azından bir sezon daha oynaması lazımdı karşıyakada çok erken gitti..şu başlıgı okursanız kendide zaten belirtiyor..
http://www.yesilkirmizi.net/haber_detay.asp?haber_id=3983