Kadi ya Njano başlıklı yazımda değindiğim konunun bir örneğini daha gördük bu akşam: Delgado’nun ikinci sarı kartını gördüğü pozisyon.
Vücut dilinden o kadar belliydi ki Delgado’nun ne demek istediği hakem Cüneyt Çakır’a. Kendisine faul yapan futbolcuya sarı kart istemek için yapmadı o sweetest taboo sarı kart isteme hareketini. Ben bi kere faul yaptım, bana şak diye çaktın kartı tadında birşeyler söylüyordu ki, Cüneyt Çakır ne dediğini anlamadığı için sadece el hareketini görüp, evet şak diye bir kere daha çaktı kartı. Context Davranışa anlam kazandıran içinde vuku bulduğu şartların hiçbir önemi olmadı yine.
Bir sarı kart isteme hareketine takıldı kaldı Türk futbolu ve bir kere daha taş gibi derbi olurken 55. dakikada bitti maç.
Uno fotografını siz mi cektiniz?
🙂
hayır, flickr’da femmesfgirl adlı kullanıcıdan fotoğraf..
Sana sonuna kadar katiliyorum, Delgado derdini anlatamadigi icin oyundan atildi ve bu adam Besiktas’in kaptani. Kendi derdini sahada anlatamayan adam sahada takimini nasil savunacak dusununulmesi gereken bi konu… Bu arada Delgado’nun sari kart gordugu ilk pozisyonu gordun mu bilmiyorum direk kirmizi kart…
Delgado’nun ilk sarı kartı gordugu pozisyon cok agır bir hareket ama bence kasti yapmadıgı cok ortada oldugu icin sarı kart dogru gibime geldi hani ismini vermek istemedigim bir suru futbolcu gibi yaralamaya gitse kırmızı kartı vuracaksın suratına. Esas konuya gelirsek, ben de aynen sizin gibi dusunuyorum bu anlasılamama konusunda, hatta bir yerlerden duymustum sanırım yurtdısında cogu major ligde kart istemeye kart gosterilmiyor diye ne kadar dogru bilemiyorum, ancak sen Besiktas gibi bir takımın en onemli oyuncusuysan, hadi onu bıraktım sen bu takımda en cok sey beklenen oyunculardan biriysen, e bir de sen bir derbi macı oynuyorsan o sırada ne olursa olsun o hareketi yapmamak aklına gelmeli, bu ulkede hakemlere turkce derdini anlatamıyorsun, ingilizce mi anlatacaksın, isaret yaparak mı.