Adamlar öyle ya da böyle her turnuvada millet olarak heyecan yaşıyorlar. Bu Dünya Kupası öncesi Ballack sakat denildi, Klose formsuz denildi, Podolski çıkışını sürdüremedi denildi, Almanya tarihinin en genç kadrosuyla Afrika’ya gidiyor denildi ama yine de ilk grup maçlarında takır takır top oynayarak Avustralya’yı 4’lediler.
Sahanın en etkili ismi tartışmasız Mesut Özil’di. Almanya’nın tehlikeli olduğu her atakta payı vardı. Sezonu formsuz geçiren Klose ve Podolski de Milli formayla kendilerini bulmuşlar. Avustralya’da pek bi’ nane yoktu Cahill de atılınca tamamen havlu attılar. Cahill’e çıkan kırmızı çok ağırdı bana göre. Meksikalı hakem fena çuvalladı. Zaten gerçek anlamda bir forvetleri yok Cahill ile can çekişiyorlardı. O da gitti bundan sonraki maçlarda işleri çok zor. Hiç ışık vermediler. Yenik durumdayken bir isyan eder yüklenirsin filan ama Avustralya’da o da yok.
Turnuvanın 8. maçında 2 golden fazlasını görmek nasip oldu sonunda. Almanlar ilk maçta iddalı olduklarının sinyalini verdiler. Avustralya’dan daha dişli bir rakiple oynarlarsa ne olur görmek lazım. O dişli rakip de en erken çeyrek finalde gelir. Şimdilik yolu açık Almanların…
Belki tepki çekicek ama bugün izlediğim Mesut, dün izlediğimiz Messi’den beni daha çok heyecanlandırdı, yüzümü güldürdü…
vlado terk et blogu:)
peki trt’in avsl kısaltması neydi öyle..
belki avusturya ile karıştırılmasın diye düşünüldü ama
gözümü fena tırmaladı..
başka birşey bulunamazmıydı ?
belkide onweyu meselesinin hıncıdır bendeki 🙂
Ceyrek diyosun ama 2.turda en kotu yankiler bir hirpalar panzerleri, hele ki ingilizler 2.olursa seyreyle gumburtuyu..
Messi yi nüfusa geçirdik galiba ne bu korumacılık yaaa..
( =