İnce kıyımın böylesi… Gözünün 30 cm. önündeki korneri aut veren hakemin niyetinden şüphe etmemek elde değil. Hea diyeceksiniz; ‘Sen top mu oynadın?’
Evet haklısınız. Kendi sahanda belediye denen, senin benim ödediğim vergilerle kurulan takıma 4-5 atacaksın böyle son dakikalara kalmayacaksın…
Şu an bazıları gibi istifamı verip çemkirmek istesem de sinir katsayım düşene kadar susmayı tercih ediyorum.
gs total futbolu uyguluyamıo. presi çok saçma sapan yapıo. alan daraltmaktan anladıı, topu kaptırdıında geriyye kaçıp kendi sahanda basmak diildir. orta sahadaki oyuncular top kaptırıldıı yerde zone pres yapmalı. gsnin hali içler acısı. çnkü sistemi çoook kötü uyguluyor.. ama en azında bi sistem uyguluo..
Şimdi hakeme gelelim; hayatımda kmsenin annesine küfür etmedim, bu maçta da son anda tuttum, ama nsl tuttugumu bi ben bilirim. işte hakemm bu kdrrr kötüydüüüü.. o korneri görmemek içinn, o sırada, aziz yıldırım’ın dün sölediklerini okuo olması lazım bi HAKEMİN..
baştan söyleyeyim başlık, içerik vs olarak bu siteye yakışmayan holiganizm doruklarında bir yazı olmuş.
maçı izlemedim ama en az 2-3 kanalda geniş özetini izledim. maçı izlemediğimden dolayı ilk başta galatasaraylıların kornerinin verilmeyip ardından kontradan falan gol yediğini düşündüm ama korner verilmiyor, top dönüyor, 2 kere kafalardan sekiyor, uzaklaşıyor sonra 20mtden giriyor. bu korner bahanesi basit bahane, tıpkı geçen 2 sene önce inönüdeki bjk-fb maçında kazımın faulunun 3dk ardından gol olması için çıkan saçma mızmızlanmadan öte bir şey değil. ardından gelen hüseyin göcek düğmeye bastı, aziz yıldırımdan etkilendi lafları. galatasaray maç boyu üstün oynuyor, 2 topu direkten dönüyor, sayısız şut dağlara taşlara gidiyor. hüseyin gökçek de zaten nostradamusun kayınço tarafından akrabası olduğundan maç boyu üstün oynayan galatasarayın gol atamayacağını ve son 10dkda doğrayacağını önceden kestiriyor.
daha maçın başında pc oyunlarında bile artık mevcut olan pasif ofsaytın verilmesi konuşulmuyor, verse kimse neden verdin denilecek ibb’nin penaltısı konuşulmuyor, çarpma da olsa kasten de olsa ülkemizde her daim konuşulan elle oynama konuşulmuyor 90+5de şişirilen topun gol olması konuşuluyor.
bugünkü konuşulanlar dünkü aziz yıldırımın konuşması kadar saçma şeyler
madem hakemleri bu kadar takip eden yazılar yayınlanacaktı bizim başımız kel mi bizde kayserideki penaltı için yazı isteriz, innüdeki penaltı+ofsaytdan gol için yazı isteriz, es-es maçındaki kararlar için yazı, düğmeye basıldı diye de başlık isteriz
bu arada hüseyin gökçek nereden çıktı
muhtemelen ankara bahçelievlerde dolaşmanın bünyeye salgıladığı sinirden çıktı
Allah seni bildiği gibi yapsın i melih gökçek 🙂
olay sadece bir korner değil, özetlerle izlenerek anlaşılacak gibi de değil. ben maçı izlerken tribün psikolojisiyle hakemi yargılayan biri değilimdir ancak bugun 75. dakikadan itibaren tribunde huseyin gokcek’in caldiği ve calmadığı dudukleri izlerken sinirden titredim. olay bir korner verilmemis top donmus gol olmus değil. yazıda da belirttim; sen cıkacaksın liderlik macında 3-4 atacaksın son dakikaya kalmayacaksın. ofsayttan bugun yersin yarın atarsın. bu her takımın başına gelir. ancak huseyin gocek’in bugun saha içinde gösterdiği yonetim takımın psikolojisini bozmak ve kontrolünü kaybetmesi adına sergilenen bir yonetimdi ve açıkcası futbolu bu kadar seven bir adam olarak bu yonetimin dürüst olduğuna inanmıyorum.
baslık konusuna gelince; işlem tamam cümlesi size gore holiganizmdir bana gore o an hissettiklerimdir ve ne kadar çok galatasaraylı olsam da olaya holigan gibi bakamıyorum. aslında keşke bazen bakabilsem de daha az sinirlensem diyorum…
ama olayın guzelliği burada. farklı düşünceler ufkumuzu genişletir, önümüzü açar ve olaya farklı bakmamızı sağlar. teşekkürler yorumunuz ve düşünceleriniz için…
dediğiniz gibi bugün maç 3-4 olmalıydı hatta olmamasının sebebi biraz şans biraz da beceriksizlik oldu ama bunun tek sorumlusu olarak hakeme bağlamak saçma ki başlık o izlenimi uyandırıyor.
bundan önceki maçlarda hakeme yüklenmezken bir anda bu maçla yüklenmek muhtemelen dünkü açıklamaların sonucu
son 3 haftadır fenerbahçenin yediği goller penaltılar ortada
LEO: Rakibin gol pozisyonu olmasa bile ben kendi kendime de pozisyon veririm diyen şu ana kadar bir maç dahi kurtarmayan kaleci.
SERVET: Fiziği mücadele gücü hepsi 10 numara ama hala kendini uzun top üstadı zanneden stoper.
TOPAL: Diyecek birşey yok ona.
UĞUR: Ona da çok bişey dememek lazım.
BALTA: O fizik o boy ile rakibi üf dese düşürecek ama ayakta kalmaya mecali olmayan, attığı pasların %50 sini rakibe atan mecburi sol bek
BARIŞ: Olayı sadece rakibi bozmak ,faul yapmak ve arasıra gol atmak için kendini yırtmak olan bu futbolcu dün yine rakibin duran top harici gol atma ihtimali yokken gereksiz faulle 2 puanın gitmesine neden oldu.
SARP: ayaklarından çok çenesi çalışmaya başlayan defansın oyun kurmasına hiç yardım etmeyen sıradan bir adam.
ELANO: Defansta hücumda mücadele etmeye çalışan girdiği pozisyonları cömertçe harcayan ama attığı uzun paslarla bu takımın ihtiyacı olan futbolcu.
KEWELL: Taraftarın sevgilisi gol atabilecek yada koklayan 2-3oyuncudan biri ama ya 60 da oyundan çıkmalı yada 60 da oyuna girmeli olmayan kondisyonuyla ayağında top tutmaktan aciz.
ARDA: Ne desek boş çizgide 2 futbolcuyu geçmeye çalışan takımdan çok kendini düşenen bir futbolcu haline gelmeye başlayan kaptanımız.(Metin Oktayla adının Yan yana anılması bile hata)
NONDA: Tek başına bişey yapamaz özellikle yıkmamışsan rakibin üzerine oyunu.
FRANK RİJKAARD: Monotona bağlamış gibi 60 da tek forveti oyundan alan (Baroş varken de aynıydı) Ayakta duramayan Kewelli 90 Dk sahada tutan.Ayağa pas yapıp topu elinde tutmak gerekirken Barışı oyunda tutan ,Kendi sahanda son 10 dk yı as kadrosundan en az 5 kişi eksik rakibe karşı kulubede aciz aciz seyreden büyük şeyler beklediğimiz hocamız.
NESKEENS: Gelince oley denilen ama Fatih Terimin Yanındaki Metin Tekin gibi sadece kulubede oturan yüce insan.
TARAFTAR:Takımın galip gelse lider olacaksın ama sen ortalıkta yoksun.
OYUN: Orta sahanın defansa oyun kurmada yardım etmediği ve ya uzun top atıp şişirilen yada stoperler arasında döndürülen toplarla geçti ilk devre.2. devre biraz kıpırdanma oldu ama o da 80 e kadar sürdü.Hocanın klasik değişikliği yapılınca şu anlaşıldı ki birbiriyle uyumlu Keita ve Nonda yı oynatmayacak hoca.Kewell 90 dk. Sahada kalacak 60 dan sonra dolanacak.Ayakta top tutmak gerekirken tüm topların gelişigüzel vurulduğu ve rakibin gol atma şansı sadece duran toplarda varken Mevcut hakemin golü attırmak için her şeye faul çalmasını göz önünde bulundurmayan kıt beyinli oyuncunun yaptığı faulün gol olması maçı bitirmiştir.Linderoth un bu takımda tutulması oynamasa bile:Oyun kurulurken defansı ve arkadaşlarını rahatlatmak amacıyla boş yerlere kaçmayı ayrıca takım hücumda iken topun gelebileceği yerleri kestirip gol koklamayı bu takımdaki BİRKAÇ ÖKÜZE ve altyapıdaki futbolculara öğretmesi temennisiyle.
haklısınız fener’in ofsayttan yediği goller ortada ancak maçı hak etmiyorken bunlardan bahsetmek doğru değil gibi. misal kadıköy’de bizi 3-1 yendiniz ilk gol ofsayt ama gıkımız çıkmadı çünkü top mop oynamadık yenilmeyi hak ettik…
Simdiiiiii…
Futbol kitlelerin afyonu diyerek baslayayim. Maalesef cogu insan futbola futbol gibi bakamiyor, bir umut kapisi veya bir desarj ortami olarak goruyor..Evet bunlar cok klasik ama hatirlatmakta fayda var..
Cunkuuu..
Eger tepeden inme insanlar, cikipta -tekrar tekrar- ana fikri “bu hakemlerle gitmez” tarzi aciklamalar yaparsa, futbol izleyicisi diye adlandirdigimiz kesim -rengi muhim degil- herseyi bir yerlere baglamaya calisir.. Ki bunlara maalesef futbolcular da dahil..
Misal…
Bak gordun mu su sunu dedi, ee bu da bundan oldu , bize onceden de bunlar verilmiyordu, ee ama asil siz bize verilmeyenleri kacan sampiyonlugumuzu unuttunuz, dugmeye bastilar bu is bitti, bu adam su adamin kopegi ondan oldu, vs..Daha baya uzar ve gider bu cancazim ornekler..
Sonuc…
Sonucta hicbirsey olmaz, deli tasi kuyuya atar bizler kuyudan tasla beraber bir suru sey daha cikarmaya calismaya devam ederiz..
Bir gece uyuyup premier league’e uyanma dilegiyle..